14 Haziran 2022 Salı

0 ALINTILAR // Elena Armas - İspanyol Aşk Aldatmacası (Spanish Love Deception #1)







"Bir kadınla aramdakileri bitirirsem, bu bittiği anlamına gelir." Sesi alçalmıştı ama aramızdaki mesafede etkili bir gürlemeydi hala. "Ve ilgilendiğim biri varsa, ona bunu belli ederim. Öğrenmesi için bir yol bulurum. Eninde sonunda fark eder." Bana bir kez bile bakmamıştı. Gözlerini yoldan ayırmadan konuşuyordu. "Seni ya da herhangi birini bu gibi şeyler için kullanmam." 


*****


"Bekle," dedim o ışıklardan sağa dönerken. "Bana neyin açık arttırmaya çıkarıldığını söylemedin. Ya da neden burada olduğumu."

Arabayı Park Avenue'daki gökdelenlerden birinin önünde durdurdu. Etrafa bakınırken, kaldırımda bekleyen valeyi gördüm. 

Gözlerim şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmış halde Aaron'a döndüm. Lanet olası bir vale? Siktir. 

Bana son bir kez dönen o mavi bakışların ardında yırtıcı, vahşi bir eyler gördüğüme yemin edebilirdim. 

"Ben." Gözlerini kaçırmadan başını eğdi. "Açık arttırmaya çıkarılacak olan şey benim." Sesi de gözleriyle aynı yoğunluğu yansıtıyor, kollarımdan aşağı bir ürpertinin inmesine neden oluyordu. "Ve sen de bu gece bunun için teklif vereceksin, Catalina. Benim için."


*****


"O kadar zahmet edip bana bir hediye almıştı ve ben onu resmen ofisimden kovdum." Aaron'ın sesi alçalmış, sert bir tona bürünmüştü. "Lanet olası bir hoş geldin hediyesi."

Tam gözlerimi açtığım sırada başını bana çevirdiğini fark ettim. Bakışlarımız buluştu.

"Tıpkı kendimi göstermeye çalıştığım gibi koca bir pislik odluğumu kanıtlayıp onun kaçmasına neden oldum. Ve bugün bile, o an ne zaman aklıma gelse pişmanlıkla doluyorum. Ona her bakışımda." Konuşurken gözlerini bile kırpmıyor, doğruca bana bakıyordu. Ben de gözlerimi kırpmıyordum. Hatta nefes bile aldığımdan emin değildim. "Aptalca ziyan ettiğim zamanları düşünüyorum. Onunla geçirebileceğim zamanları."  



*****


"Catalina." İşte yine aynı şey. Lina dememişti. Catalina. "Seni öpmediğim için mutluyum."

Göğsümde bir şey sıkışır gibi oldu. 

"Neden?" dedim, titrek bir fısıltıyla.

"Çünkü en sonunda o dudaklara dokunduğumda, rol yapmaktan daha fazlasını yapıyor olacağım. Sana, benim olsaydın neler olacağını gösteriyor olmayacağım. Sana bunun nasıl bir şey olduğunu göstereceğim. Ve bahse varım ki, sana ait olduğumdan ne kadar iyi hissettirebileceğimi gösteriyor olmayacağım sana. Sen zaten bunun nasıl bir şey olduğunu biliyor olacaksın."

Duraksadığında kendisini kontrol altında tutmaya çalıştığını görebiliyordum. Sanki kendini, üzerime atlayıp beni az önceki yerimize, gardırop kapısının sert yüzeyine yaslanmaktan alıkoyuyormuş gibiydi.

"En sonunda seni öptüğümde, kafamda bunun gerçek olup olmadığına dair hiçbir şüphe kalmayacak." 

 


*****


"Babanın söyledikleri - içinde o ateşi taşıman, rahat ve hayat dolu olman ve bir süreliğine bunun sönmesi..." Duraksadı, yutkunduğuna yemin edebilirdim. "Bu sadece..." Sanki söyleyeceklerinden korkuyormuş gibi sustu. Ki Aaron aklına gelenleri paylaşmaktan hiçbir zaman korkmayacak bir insandı. O asla korkmazdı. "Sen osun, Catalina. Sen ışıksın. Ve tutkusun. Sadece bir gülüşün bile keyfimi yerine getirebilir, bir kaç saniyede günümün güzelleşmesini sağlayabilir. O gülümseme bana olmasa dahi... Sen... gittiğin her yeri aydınlatabilirsin, Catalina. Böyle bir gücün var. Ve bu, senin sen olmanı sağlayan bir sürü şeyden kaynaklanıyor. Her biri, hatta beni hayal edemeyeceğin kadar çıldırtanlar bile. Bunu asla unutmamalısın."



*****


"Bunların hiçbirinin yapmana izin vermem," diye fısıldadım. "Başına bela aldığına değmez o."

"Ama sen değersin. Sen bütün derde değersin. Sen ateşin içinden yürümeye bile değersin. Bunu göremiyor musun?" Burnundan sert bir nefes verdi ve elini yanağıma uzatınca tamamen içgüdüyle ona yaslandım. "Daniel'in savaşmaya değmeyeceğine dair kafa soktuğu o boktan düşünceler tamamen yanlış. Aşk uğruna savaşmaya değer. Ve ben onun gibi değilim, Lina. Geçmişte de yaşamıyoruz."

Başımı iki yana salladım ama avucunu yanağıma daha da sert bir şekilde bastırdı. 

"Yolda bir engele takılıp düşersen, ben de seninle yuvarlanırım. Her şeyle birlikte savaşıp ayağa kalkacağız."



*****


"Seni seviyorum, Lina."

Bu üç kelimenin kulağına ne kadar yanlış geldiğini fark edince zavallı, hırpalanmış kalbim ortadan ikiye yarılır gibi oldu. Hiç öyle olmamaları gerekirken mutluluktan yoksun, keder doluydular. 

"Nasıl oluyor da daha sana sahip bile olamamışken kalbimi kırıyormuşsun gibi hissediyorum?"

Ruhum parçalandı. Milyon parçaya bölündüm. 

"Bana ihtiyaç duyduğum gibi güvenmen için seni zorlayamam. Tüm lanet kalbinle yani." Her zamanki pırıltısını kaybetmiş gözlerle bana baktı. Şimdi o gözlerde sadece acı vardı. "Aksi yön yerine benim kollarıma koşmanı sağlayamam. Beni... bize bir şans verecek kadar sevmeni sağlayamam."

 



 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın