Thursday, May 22, 2025

0 Elena Armas - Büyük Oyun (Green Oak #1)



~~~*~~~
"Aşk hiçbir zaman sorun değildir. Aşk kolaydır; tıpkı filmlerde olduğu gibi. Onu karmaşık kılan biziz."
~~~*~~~

 

Elena Armas'ın yeni serisi olan Green Oak ya da bizdeki ismiyle Yeşil Meşe Serisi'nin ilk kitabıyla karşınızdayım. Yazarın daha öncesinde çıkan Spanish Love Deception Serisi'ni sevmiştim. Hem de çok sevmiştim ki bu seriyi sevmeyenler de olmuştu ama ben sevmiştim. Bu yüzden de yazarın bu kitabını da okuma konusunda çok hevesliydim. 

Ama... ne yazık ki beklentilerimi karşılamadı. Neden bilmiyorum ama olmadı. Ya ben çok şey bekledim kitaptan ya da kitabın cidden büyük heveslerle okunacak bir özelliği yoktu. Bilemiyorum... 

Neyse detaylı olarak yorumda değiniriz o kısımlara. 

Kitap Green Oak Serisi'nin ilk kitabı. Seri iki kitaptan oluşuyor ve iki kardeşin veya iki çok yakın arkadaşın hikâyesini anlatıyor. Bu kitapta Adalyn ile Cameron aşkını okuyoruz ancak ikinci kitapta da Matthew ile Josie'nin aşkını okuyoruz. Tercihen sıralı okunması konusunda çünkü direk ikinci kitabı okursanız ilk kitaptan spoiler görürsünüz. 


~~~*~~~
Hayat böyleydi. Bazen bir yetişkin gibi davranıp olanları kabullenmemiz gerekirdi.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Adalyn, babası bir futbol kulübünün sahibi olan ve o firmada çalışan genç bir kadındır. Eski sevgilisi babasının gözüne girmek ve yer sahibi olmak için Adalyn'i kullandığını öğrendiğinde ve hakkında bir sürü şey söylediğine tanık olduğunda iyice kalbi kırılır ve kendisi içinde büyük bir karmaşaya sebep olur. Çünkü bir şeyleri hak etmediğini düşünmeye başlar. Ancak eski sevgilisi Daniel, Adalyn hakkında konuştuğu kişi ise takımın maskotudur. Adalyn sinirle maskotuna saldırıp şiddet uyguladığında ve bu görüntüler kameraya alınıp internete yayıldığında, basının da ilgisini çektiğinde Adalyn'in hayatı yokuş aşağı gitmeye başlar. Bütün hayatını ve kariyer planını bu iş yeri için harcayan ve planlayan Adalyn şimdi babası tarafından cezalandırılacaktır. Olayları toparlamasına izin verilmeyip de Green Oak'taki küçükler futbol takımından bir hikaye yaratması için sürgüne gönderildiğinde Adalyn, eski konumuna dönmek için yeni işinde başarılı olmayı kafasına koymuştur. Ancak bilmediği ve bilgilendirilmediği şey ise Green Oak, küçük bir köy kasabasıdır ve takım da 9 yaşında küçük kızlardan oluşan bir takımdır. Adalyn daha her şeyin bu kadar kötü olamaz dediği noktada kendisi için kiralanan yerin aslında küçük bir kulübe olması, erişimin zor konumda olması bir de kızlarının koçunun ünlü bir futbol oyuncusu olması her şeyi daha da zorlaştırır. Çünkü hiçbir şey Adalyn'in planladığı gibi değildir daha da kötüdür. Üstelik Adalyn burada işleri toparlamaya çalışırken Cameron'ın varlığı da durumu daha iyi yapmıyordur. Çünkü spora ara verene Cameron, hatta erken emekliye ayrılan genç adam kendine yeni bir hayat kurmaya çabalarken Adalyn ile aralarında oluşan çekim ve arkadaşlık ortalığı iyice alevlendirir. İkili bir yandan arkadaş olarak devam etmeye çalışsa da takım için birlikte çalışmak zorundadırlar. Ama aralarındaki çekime de karşı koyamazlar... Ancak Cameron'ın spor hayatı ve Adalyn'in babasının planları ikilinin hayatını da zora sokacaktır... 


~~~*~~~
Hayattaki her şeyi sorgulamaktan ne kadar yorgun düştüğümü anlamaya başlıyordum.
~~~*~~~


Öncelikle bilirsiniz ki ben kasaba hikayelerini severim. Okumaktan da zevk alırım. Bu kitapta da öyle bir kurgu olduğu için seveceğimi düşünmüştüm ama ne yazık ki beklentilerimi karşılamadı. Kasaba hikayesi olmasından dolayı değil tamamen kurgudan dolayıydı. 

Kitap değişik bir şekilde akmıyordu. Neden bilmiyorum ama okuyorum okuyorum gitmiyordu ve kendimi olduğum yerde sayıyormuşum gibi hissettim hep ne yazık ki. Aslında hikayesi güzeldi ama karakterlerde mi sorun vardı yoksa hikayesinde mi bilemiyorum bir şeyler belli ki olmamış gibiydi. Çeviriden olduğunu sanmıyorum çünkü çevirmenin başka kitaplarını okudum ve onlarda böyle bir sorun yaşamadım dolayısıyla çeviridendir diyemem.

Bilemiyorum...

Adalyn'in işkolik olması, bir gün babasının yerini alacağını düşünerek çabalaması ve çalışması aslında güzel anlatılmıştı. Ama yaptığı tek bir hatayla böylesine cezalandırılması... olmamıştı. Zaten babasının amacı başkaymış o ayrı ya neyse... 

Adalyn'in kasabaya gelişi, Cameron ile tanışması, halkıyla iletişimi ve daha da önemlisi küçük kızlarla iletişimi aslında çok güzeldi. Kızların Adalyn'in videosunu izlemesi ve tepki görme konusunda korkarken kimsenin oralı olmaması, büyütülmemesi beklemediği bir durumdu ve buna karşı verdiği tepkiler güzeldi. İş kadını görünüşünün altında aslında büyük kırgınlıklar ve korkular barındırması da güzeldi. 

Cameron'ın bir anda ünlü olması ve bunun getirisiyle baş edememesi ve kaçması, kasabaya gelmesi kafa dinlemesi, herkesten kimliğini saklaması çok güzel detaylardı. Hatta kızlarla olan iletişimi ve antrenörlüğü de çok güzeldi. 


~~~*~~~
"Beni eğlendiren sensin, Adalyn. Nedenini tam olarak anlayamıyorum. Bu beni rahatsız ediyor. Aynı zamanda büyülüyor."
~~~*~~~


Adalyn ve Cameron arasında daha fazla etkileşim beklerdim. Belki de kitabın olmamış hissettiren kısmı da oydu. Aşkı da arkadaşlığı da hissettiremiyordu karakterler. Bir şeyler hep yarım ve olmamış hissindeydi. Açıkçası daha iyi olabilirdi. 

Cameron'ın Adalyn için yaptıkları, ilgilenmesi güzeldi ama duygu eksikti. Anlayışı çok tatlıydı, genç kadın için bir şeyleri halletme çabası da öyle ama yine de oturmayan duygular vardı. 

Adalyn'in Cameron ile olan diyalogları, atışmaları, genç adamın yaptıklarına karşı tepkileri de çok yetersizdi. 

Açıkçası Cameron ve Adalyn aşkı, ilişkisi, çok güzel bir kitabın çok kötü bir senaryoyla izlemek gibiydi. Olmamıştı. Sevemedim. 

Buna karşılık 9 yaşındaki kız takımını çok sevdim. Özellikle Maria çok tatlıydı. Bilmiş küçük kız... 

Bir de gereksiz bir komedi sıkıştırma çabası vardı sanki... bilemiyorum... Tamam kasaba-köy hayatı... çiftlikler, hayvanlar falan güzeldi ama bu tür kurgularda daha iyilerini okuduk... 

Kitabın sonunda babasının itirafı, yaptıkları da... yani ne alaka... resmen kötü baba, adam profili çizmek istenmiş ama sonradan vazgeçilmiş de kötünün iyisi mi yapsak diye düşünülmüş hissindeydi. 

Neyse çok uzatmayayım... 

Ben kitabı sevmedim. Daha iyi olabilirdi. Normalde de 5 üzerinden 3 veresim var ama bu seferde 3 verdiğim kitaplara haksızlık gibi...

Üzgünüm sevgili Elena Armas... Bu kitap ne yazık ki olmadı... 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟


~~~*~~~
"Seni değiştirmek istemiyorum. Bazen beni deli etsen de, sana dair hiçbir şeyi değiştirmek istemem. Sen olduğun gibi birisin. Ve buna bayılıyorum. O kahrolası gülümselerin benim olduğu sürece nadir olabilir."
~~~*~~~


Green Oak Serisi
  1. Büyük Oyun
  2. A Fiance Dilemma



Kitabın adı    : Büyük Oyun
Orijinal adı    : The Long Game
Yazarı           : Elena Armas
Çevirmen      : Kübra Tekneci
Seri Bilgisi     : Green Oak #1
Yayınevi        : Yabancı Yayınları
Sayfa sayısı   : 400

Kitabın tanıtım yazısı: 

Aynı takımdaki iki insan, karşı taraflarda olabilir mi?

Adalyn Reyes günlük hayatını kusursuz hâle getirmek için yıllarını harcamıştı: Şafak vakti uyanır, Miami Flames ofisine gider, evine döner ve ertesi gün aynı şeyleri tekrar ederdi.

Fakat Adalyn’in bu rutini, takımın maskotuyla yaşadığı tartışmanın videosu internete düşünce tamamen bozuldu. Takımın sahibi –ki bu aynı zamanda babası oluyordu– Adalyn’i kovmak yerine ona bir şans daha vermeye karar verdi: Hiçliğin ortasındaki Kuzey Carolina’ya gidecek ve kasabanın yaramaz futbol takımı Yeşil Savaşçılar’a çekidüzen vererek hatasını telafi edecekti. Ne var ki, Adalyn oyuncuların antrenmanlarına tütü giyerek çıktığını (neden?), evcil keçiler beslediklerini (pasaklı!) ve kendisinden çok korktuklarını (tatsız…) keşfettiğinde, planları suya düştü. Üstelik bu oyuncular yalnızca dokuz yaşında çocuklardı!

İşleri daha da berbat edecek olan şeyse, kaleciliği yakın zaman önce bırakan efsanevi Cameron Caldani’nin kasabadaki varlığıydı. Cam, Adalyn’e yardımcı olmak için mükemmel bir adaydı; ta ki, bir horoz, Cam’in bacağı ve Adalyn’in arabasının tamponunu içeren talihsiz bir ilk karşılaşma yaşanana kadar. Bu karşılaşmadan sonra Cam, Adalyn’i kasabadan göndermeyi kafasına koymuştu; fakat sürgün, Adalyn için bir seçenek olamazdı. Çığırından çıkmış bu çocuklara yardım etmek, kendini affettirebilmesinin tek yoluydu ve bunun için büyük oyunu oynamaya kararlıydı. Cam’in yardımı olsun ya da olmasın.

“Elena Armas her seferinde müthiş bir iş çıkarıyor. Büyük Oyun bir romantik komedide isteyebileceğiniz, keçiler dahil her şeye sahip!”
—Hannah Grace

“Elena Armas; ateşli, bağımlılık yapan romansların kraliçesi. Sayfalarında kendinizi kaybedeceğiniz Büyük Oyun, insanı olabileceği en iyi versiyonuna dönüşmeye iten bir aşk mektubu gibi.”
—B. K. Borison

“Büyük Oyun, kitabınızın sayfalarını tutuşturacak kadar ateşli bir spor romantizmi.”

—Sarah Adams

“Şehvet dolu, tatmin edici ve Roy Kent hayranı olan herkesin bayılacağı bir eser!”

—Library Journal

“Eğlenceli ve samimi sahnelerle dolup taşan, ateşli bir romantik komedi!”

—Woman’s World

“Büyük Oyun, o kadar büyüleyici ve çekiciydi ki resmen elimden bırakamadım! Elena Armas’ın âdeta kusursuz bir senfoniyi ilmek ilmek işler gibi yazdığı bu kitabı okurken, Cameron’ın sevgilisi olmaktan daha çok arzuladığım hiçbir şey yoktu.”

—Lana Ferguson

“İçinizi ısıtacak bir kitap. Armas’ın şu âna kadarki en iyi eseri.”

—Bookriot

“Armas bir romans okurunun kalbini nasıl kazanacağını çok iyi biliyor.”

—Tessa Bailey

New York Times ve USA Today Çoksatanı

2023 Goodreads En İyi Romans Adayı

POPSUGAR, Publishers Weekly ve Apple Book En Çok Beklenen Sonbahar Kitapları Seçkisi





No comments :

Post a Comment

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın