14 Haziran 2025 Cumartesi

ALINTILAR // Holly Renee - Ateş ve Kader Krallığı (Stars and Shadows #4)


 

Kitabın yorumu için tıklayınız!






"Gavril sana dokunamayacak. Sana bakacak kadar yaklaşmasına izin vermeyeceğim." Jorah'ın sesinde içime işleyen ve yükselen paniğimin bir kısmını yatıştıran bir güç vardı. 
Beni izliyor, bakışları yüz hatlarımda geziniyordu. Ağzından bir sonraki kelime çıkmadan önce bile göğsüm sızlamaya başlamıştı. 
Sana pek çok şe için söz verebilirim, Thalia. Eğer bene izin verirsen."
Arkadaşıma, benim için savaşmayı ve beni korumayı arzulayan bu savaşçıya baktım ama kalbim ona ait değildi. Zaten başkasına aitken olmazdı.

***

Onsuz yaşayamazdım, beni en çok korkutan da buydu.

***

Usulca yatağımda hala huzur içinde uyuyan Sorin'e doğru baktım.
Kalbim onun için acıdı. Bana hiç vazgeçmeyecekmiş gibi görünen bir özlemle bakıyordu. 


***
"Bu sana bağlı değil, Sorin. Ben sana ait değilim."
"Bunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun? Hayatında nerede durduğumu açıkça belirtmediğini mi sanıyorsun?" Ona bakarken ellerimi saçlarımda gezdirdim. "Ben, geçmişinin hayaletleri seni rahat bırakmayı reddettiğinde yatağına uğrayan adamdan başa bir şey değilim ama gecenin karanlığı azaldıkça bana olan ihtiyacın da azalıyor."
"Bu doğru değil." Sesi yumuşak ve nazikti ancak yine de yalanını gizleyemiyordu.
"Öyle mi?" Sözlerim keskindi, sesimdeki çaresizlik, onu kontrol etme çabalarıma rağmen titremesine neden oldu. 
"Seni önemsediğimi biliyorsun, Sorin."
"O zaman neden gidiyorsun?"


***

"Sanırım bu yönden birbirimize çok benziyoruz. İkimizin de geleceği bize bağlı değildi."
Onu incelerken, "Sanırım değildi," dedim ve sertçe yutkundum.
"Ama bundan sonrası bizim elimizde."
Bana bakışı, yaptığım şey için kendimi suçlu hissetmeme neden oldu. Bir an, buraya hiç gelmemiş olmayı diledim.
Ama sevdiğim insanları güvende tutmak için her şeyi feda edebilirdim. Bu kral beklediğim gibi biri olmasa bile.
Hissettiğim her şeyi gizleyerek sakin bir ifade takındım. "Evet, sanırım bize ve bu imtihanlara bağlı..."
Kral Henrick bir an beni inceledi, bakışları beni delip geçti. "Sana bir sır daha vereceğim." Öne doğru eğildi ve ağzını kulağıma dayadı. "Keşke hiç imtihanlar olmasaydı. Keşke seçim hakkı olsaydı."
Kalbim onun sözleriyle hızlandı, rüzgar esti. "Senin yanında yerimi hak etmem gerekiyorsa bunu yapacağım."

***

"Kendimi sevdirmek için uğraştığım bir adamı kıskanıyormuş gibi davranma."
İçimde kabaran duyguları bastırmaya çalıştım. "O zaman neyi kıskanmamı istersin? Gün ışığında sana dokunmasına izin vermeni mi yoksa aylardır bana gülümsemediğin gibi ona gülümsemeni mi?"
Kelimeler dudaklarımdan döküldüğü anda kendimi suçlu hissettim. Onları söylememeliydim ama geri de alamazdım.
Keşke hayatımızın son birkaç ayını geri alabilseydim. Keşke onu inciten her bir şeyi ortadan kaldırabilseydim.
Ben de dahil.


***

Ona güvenmemi, ona inanmamı isityordu.
Ama bilmeliydi ki hayatım boyunca kimseye bu kadar güvenmemiştim. Son nefesime kadar ona güvenecektim. Hayatımı onun önüne sererken dizlerimin üzerinde ona tapacaktım.


***

Ne zaman onun yakınlığından kalbimin hızlandığını ya da dokunuşundan tüylerimin diken diken olduğunu hissetsem, aklımdan geçen Sorin oluyordu. Hayal ettiğim oydu, özlemini çektiğim oydu.


***

"Lütfen, Sorin." Ona yalvardım. "Lütfen beni bırakma."
Alnımı göğsüne bastırdım, nefes alıp verişinin her geçen an yavaşladığını hissediyordum.
Onu kendimden uzaklaştırmak için bu kadar uğraşmamın nedeni tam olarak buydu. Onu kaybetmenin beni öldüreceğini biliyordum. Kalan her parçamı söküp alacaktı ve onsuz bu dünyada hayatta kalamayacaktım.



***

"Yaralısın," diye mırıldandım ağzına karşı.
"Umurumda bile değil." Elini saçlarıma gömdü ve beni kendine doğru çekti. "Tekrar söyle."
Bileğimdeki yara acıyordu ama içimde yanan ateşin yanında hiçbir şeydi.  
"Seni seviyorum." Yıllardır ikimizden de sakladığım o sözleri söyledim.
"Tanrım." Boynumun arkasını kavradı ve alnım onunkine değene kadar beni öne doğru çekti. "Bir ömür boyu bekledim, Thalia."


***

Sorin gözlerinde yıllardır taşıdığı aynı sevgiyle bana baktı. "Seni için her zaman minnettar olacağım, Thalia. Ölüm beni ele geçirene kadar her gün hatta o zaman bile..." Dudaklarını bir kez daha nazikçe dudaklarıma bastırdı. "Seni her dünyada, her hayatta bulacağı ve ciğerlerimdeki her nefeste sana tapacağım."
Daha fazla saklamayı reddettiğim bir çaresizlikle ona sarılırken parmaklarım tenine gömüldü. "Söz ver bana."
"Söz veriyorum."





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın