Kitabın yorumu için tıklayınız!
"Anlaman gereken şu ki, gezegende kadınlar istediklerini yapmakta özgürler. Evlenmek istedikleri kişileri kendileri seçerler. Aynı zamanda, evlilikleri boyunca o kişiyle seks yapıp yapmayacaklarına da onlar karar verirler. Bir kadın evlenmek için bir erkek seçtiğinde, kadın erkeğe bir hak değil fırsat vermiş olur. Erkek, kadını mutlu etmek için her şeyi yapar."
***
Kendini insanlardan uzak tutarak kimseyle duygusal bir bağ kurmamaya özen göstermesi Jade'in kusuruydu. O halde neden Theo'ya da bu şekilde davranmıyordu? The ona, ondan uzak durması için tonlarca sebep vermişti ama yine de Jade bunu yapmıyordu. Tam tersine, Theo'nu gösterdiği en ufak bir incelik resmen dizlerinin bağını çözüyordu.
***
"Her kadın parlak zırhlı bir şövalye istemez."
"Bir ne?"
"Bu bir söylem. Gezegenimde çok uzun zaman önce bazı askerlere şövalye deniyordu ve silahlara karşı korunmak için her yerlerine ağır gümüşten metal parçaları takarlardı. Parlak zırhlı bir şövalye imajı, kadınların hayatlarına iyi bir adamın girmesini dilediklerinde atıfta bulundukları bir şey haline geldi."
Theo onu incelemeye devam etti.
"Yani günümüzde 'güçlü, yakışıklı bir erkek çıkıp benimle ilgilensin' demek yerine 'parlak zırhlı şövalyem nerede?' deniliyor." Jade, Theo'nun yara izlerinin nasıl olduğunu ve bu yüzden herkesin onu dışladığını düşününce öfkeleniyordu.
"O söylemle ilgili sıkıntı şu ki hiçbir kadın parlak zırhlı bir şövalyenin hayalini kurmamalı. Öyle bir şövalye muhtemelen hiçbir savaşın içinde bulunmamıştır. Hiç dövüşmemiş ya da yaralanmamıştır. Eğer seni koruyabilecek güçlü bir erkek istiyorsan, o zaman yaralı ve çizikler içinde paslanmış bir zıh giyen birinin hayalini kurmalısın. Çünkü o şövalye dövüşmüş ve bundan sağ çıkmıştır."
Jade, Theo'yu işaret edip, "Sen bu izleri kazandın. Sağ kalabildin. Bu izler senin içindeki gücün dışa yansıyış biçimi. O izler zayıflığın tam tersini temsil ediyor."
***
Theo onunla tanışana dek ne kadar yalnız olduğunu fark etmemişti. Eğer Jade, gerçekten bu koca evrende onu isteyen tek kadınsa, bu kutsal bir şeydi. Theo onu kabul ettiği takdirde bir süreliğine huzura kavuşacağını biliyordu.
***
Jade ondna iltifat almaya çalıştığını gizleme zahmetine girmeden sırıtarak, "Elbisemi beğendin mi?" diye sordu.
Theo kızgın bir ifadeyle ona baktı. "Sanırım ne düşündüğümü zaten biliyorsun."
Jade kafasını eğip adama baktı. "Bir kadın, her zaman çabalarının boşa olmadığını sözlü olarak doğrulanmasını ister."
Theo bu cümleye gülümsedi. "Yemek pişirme sanatı dersinden en yüksek notu almış olmama rağmen, bu akşam yemeği hazırlarken tam üç kez yaktım. Bu senin için yeterli bir doğrulama değil mi?"
***
"Her zaman mırlar mısın? Tüm Clecanianlılar mırlar mı? Yoksa sadece seks esnasında mı mırlıyorsun?"
"Çok soru soruyorsun, karıcığım. Yorgun olduğunu sanıyordum."
"Yorgunum ama aynı zamanda da meraklıyım."
"Çoğu Clecanialı mırlar. Senden önce, çok uzun bir süredir mırlamamıştım." Son sorusuna nasıl cevap vereceğinden emin değildi. "Kendimizi şey hissettiğimizde... Çabasız bir şekilde mutlu hissettiğimizde mırlarız. Memnun olduğumuzda."
Tamamlanmış hissettiğimizde, dedi içinden.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın