6 Ekim 2025 Pazartesi

0 ALINTILAR // Vi Keeland & Penelope Ward - Artık Rol Yapmıyorum


Kitabın yorumu için tıklayınız!







"Yemek hazır olana kadar bakmak yok," dedim.
Somurttu ama o dolgun dudaklarının altında bir gülümseme olduğunu görebiliyordum.
"Ya yaptığını beğenmezsem?"
"Beğeneceksin?"
"Çünkü ben yapıyorum ve bence ne pişirsem pişireyim yersin."

***

"Declan eşcinsel değil mi?" diye sordu. 
Az kalsın şarabımı püskürtecektim. "Ne? Hayır! Neden böyle bir şey söyledin?"
"Şaka yapıyorsun. Gerçekten mi? Eşcinsel değil mi?"
"Hayır. Kesinlikle hetero."
"Yani, senin hakkında böyle konuşuyor ve sana böyle bakıyor ama ortada bir şey yok ve o bir heteroseksüel mi?"
Yutkundum. "Evet."
"Bende tamamen yanlış bir izlenim uyandırmış demek."
Büyük bir yudum aldım. "Başka bir kadına delicinse aşık."
Babam bir süre düşündü. "O kadını tanımıyorum ama senden daha iyi olabileceğine inanmıyorum. Eminim er ya da geç doğru olanı görecektir."


***

"Bütün bunları neden yaptın?"
Soruyu anlamamıştım. "Ne demek neden? Çünkü sen sadece bir renk yemeyi seviyorsun. Başka neden yapayım ki?"
"Tamam, ama şu anda bu dev bardak dolusu M&M's'i yiyemeyeceğimi biliyor olman lazım."
Aslında bunu hiç düşünmemiştim. "Bunların hepsini yemen gerektiğini söylemedim."
"Biliyorum. Farkındayım. Yirmi dolardan fazla para harcayıp burada oturup şekerleri renk renk ayırman, onları yememi beklediğin için değildi."
Anlam verememiştim. "Tamam..."
"Bunu yaptın çünkü moralimin bozuk olduğunu fark ettin ve bunu eğlenceli bulacağımı düşündün."
Omuz silktim. "Eee, yani?"
Molly elini uzatıp benimkini tuttu. Parmaklarını benim parmaklarıma kenetledi. "Gerçekten çok iyi bir arkadaşsın, Declan."
Bunu bir iltifat olarak söylediğini biliyordum ama beni dost olarak nitelendirmesi içime oturdu.


***

"Cidden iyi bir arkadaş olmak dünyada iz bırakmanın yollarından biridir. Aramak istediğin bir arkadaşı aramak ya da küçük ama anlamlı şeyler yapmak için asla geç değil. Sokakta gördüğün evsiz birine yemek ısmarla mesela. Dünyanın yükünü sırtında taşımak zorunda değilsin; değişime katkıda bulunmak için küçük adımlar yeterli."


***

Şu an tamamen dürüst olup her şeyi altüst edebilirdim ya da ona hak ettiği huzuru vermek için yalan söyleyebilirdim. İkinciyi seçtim, hayatımın geri kalanında pişman olma ihtimalime rağmen.


***

"İyiyim... Cidden. Benim sorunumun bir çözümü yok, bu yüzden vaktini boşa harcamak istemem."
"Her sorunun bir çözümü vardır. Bazen sadece kafamızı kumdan çıkarmamız gerekir ki cevabı görebilelim."

***

"Annenin durumunu en baştan bilseydim onu bırakır mıydım? Kesinlikle bırakmazdım."
Başımı salladım. "Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"Çünkü annenle bir iyi gün geçirebilmek için yılda üç yüz atmış dört güne razı olurdum, Declan.

***

"Kimse senin içeride acı çektiğini bilmez. Çoğu insan seni kaygısız, neşeli biri sanıyordur. Bir gülümsemenin arkasına çok şey gizleyebilirsin."
"Evet, deniyorum."
"Başkalarını memnun etmek ya da olduğundan farklı görünmek için bu kadar uğraşmana gerek yoktu. Ama yalnız değilsin. Birçok insan, depresyonunu büyük, gösterişli kişiliklerinin arkasına gizler. Birinin iç dünyasında neler yaşadığını asla bilemezsin."

***

"Ölmekle ilgili seni en çok korkutan şey nedir?"
Bir an ona baktım, sonra tekrar yola döndüm. "Bilmiyorum. Kalbin durduktan sonra fiziksel bir acı hissettiğini sanmıyorum ve bir şekilde ölümden sonra hayat olduğuna inanmayı seviyorum. Bu yüzden, ölümün fiziksel tarafı beni korkutmuyor. Sanırım beni korkutan asıl şey, geride pişmanlıklar bırakarak ölmek."

***

"Onu her zaman çok önemsediğimi biliyordum. Ama Şikago'daki son ziyaretimden sonra artık yüzde yüz eminim ki ona gerçekten aşığım. Ve bu konuda ne halt edeceğimi bilmiyorum."
"Yani Molly'ye aşık olduğunu fark ettin ama Şikago'ya dönmeyeceksin." Abartılı bir şekilde kafasını kaşıdı. "Evet... Harika bir plan."
"Biliyorum, mantıklı görünmüyor. Ama durum o kadar basit değil."
"Birini seviyorsan, bunu ona söylemelisin."
"Eğer onun için en doğru kişi olmadığımı düşünüyorsam söylemek zorunda değilim. Birini seviyorsan, onun için en iyisini istersin." Duraksadım. "Sana depresyonumdan bahsetmiştim. Ya baş edemezsem ya da durumum kötüleşirse?"
"Ona bunu anlattın mı?"
İç çekerek cevapladım. "Bunu son ziyaretimde söyledim. Harika ve destekleyiciydi."
"Öyleyse sorun ne?"
"Sorun şu ki, kabul etse bile kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunu tam olarak anlamıyor olabilir."
Belidne başını salladı. "Kimse uzun vadede neyle karşılaşacağını ya da gelecekte neler olacağını bilemez. Aşk için göze alınan bir risk bu. Molly'nin düşündüğünden daha güçlü olduğuna eminim. Ve seni seviyorsa, kötü günlerinle de başa çıkacaktır."






 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın