Bu ayın nedense okuyamıyorum kitaplardan mıdır yoksa aşırı sıcaklardan mı bilemiyorum ama zor da olsa bu ayın historical romansını bitirdim.
Legend of the Four Soldiers Serisi'nin ikinci kitabı olan Bana Aşkını Söyle kitabını okudum. Kitapta ilk kitaptan tanıdığımız Lord Vale'in hikayesiydi. İlk kitapta Samuel, Jasper'ın aklına ihanete nete uğradıklarını sokmuştu bu kitapta da bu durumu Jasper araştırmaya devam ediyor. Tabi aşk da kapısını çalıyor bu sırada.
Legend of the Four Soldiers Serisi dört asker arkadaşının hikayesini anlatıyor. Karakter serisi, ama kurgusal olarak bütünlük istiyorsanız sıralı okuyun derim. Her kitapta bir sonrakine bir dokunuş yapılıyor.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Jasper, Emeline ile nişanlarını bozduktan sonra kendisine yeni bir gelin bulmuş, onunla birkaç flörtleşmiş ve sonrasında evlilik kararı almışlardır. Ancak tam düğün günü müstakbel eşi tarafından terk edilmiş ve kilisede tek başına kalmıştır. O an karşısına Melisande çıkar. Genç adama evlenme teklifinde bulunur. Bu durumda ikisi de sanki iş anlaşması yapar gibi evlenme konusunda anlaşırlar. Aradan geçen bir sürenin sonucunda evlenen ikili yeni hayatlarına başlarlar. Jasper her ne kadar kendi düzenini bozmasa da bir şekilde Melisande onun düzenini yavaş yavaş bozmaya başlar. Jasper bir yandan kendilerine ihanet eden ve bir tabur askerin işkencelerle öldürülmesine sebep olan haini ararken bir yandan da karısı Melisande'yi hayatına dahil edip onunla olan hayatına ayak uydurmaya başlar. Karısı ile sabahları kahvaltı edebilmek için erken kalkan, onu yolculuklarına dahil eden ve onunla flört eden Jasper yavaş yavaş karısına karşı duygular da beslemeye başlar. Melisande ise, geçmişten kalbi yaralı olan genç bir kadın olmasına rağmen Jasper'a aşık olmuş ve artık evlenme yaşı da geçtiği için tercih edilemeyeceğini düşündüğü için zor durumda kalan Jasper'a evlenme teklifiyle gider. Onunla olan evliliğinde her şeye hazırlıklı olan genç kadın Jasper'ın kendisine gösterdiği ilgi ve tutku da beklediğinin üstünde çıkar. Her ikisi de birbirleriyle vakit geçirdikçe daha da kalplerinde yer edinirken sonunda aşklarını içlerinde kabul ettiklerinde Jasper'ın araştırmaları sonucunda edindiği bilgilere göre ihanet eden kişinin ortaya çıkması Melisande'nin hayatını riske atar. Jasper'ın geçmiş korkuları ile aşkı arasında seçim yapması gerekmektedir...
Öncelikle şunu itiraf etmeliyim ki ilk kitaptan bir tık daha iyiydi. Ancak yine de eksikleri çoktu bence. İlk kitabı sevemediğimi biliyorsunuz, bu kitabı ondan bir tık fazla sevdim bunun sebebi de muhtemelen Jasper ve Melisande arasındaki iletişimdi. Ancak yine de aşk kısmında çok büyük yetersizlikler vardı.
Kitaptaki o hainlik ve ihanet detayları o kadar iyi işleniyor ki sanki kitabın ana konusu historical romans olması değil de ihanetin yarattığı sebepler, travmalar ve suçlu kim araştırması gibi. Yazar keşke bu detaylara verdiği önemin birazını aşk detayına da verseydi.
Bir de ilk kitaptaki gibi benzer bir son olması da olmamıştı. İlk kitapta Samuel sevdiği kadını düşmanının elinden kurtarıyordu, aşkını itiraf ediyordu... Bu kitapta da Jasper, Melisande'yi kurtarıyor, aşkını itiraf ediyor... üçüncü de aynı şeyle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Yazarın tarzı bu sanırım.
Aşk detayları çok damdan düşer gibi oluyor.. Mesela Melisande, geçmişinde aşık olmuş, nişanlanmış ve hatta nişanlısıyla beraber olmuş, hamile kalmış... o travmaları yaşamış bir kadın ama Jasper'a da çok kolay aşık olabilmiş gibi hissettiriyordu. Zaten Jasper bir baktım kıskanmaya başlamış, sonrasında aşık olmuş falan....
Yazarın romans kısmında çok da yeterli olduğunu düşünmüyorum. İlk kitapta da bu kitapta da bunu çok fazla hissettim.
İlk kitapta bir tık daha iyi olmasının sebebi ise... Jasper'ın askerde yaşadıklarından dolayı oluşan travmalarına Melisande'nin verdiği tepkiler çok güzeldi. Yerde bir plakanın üzerinde yatması, yatakta yatamaması ve Melisande'nin de her şeye rağmen onun yer yatağını paylaşması falan... o detaylar çok güzeldi. Jasper'ın Melisande'nin geçmişine karşı verdiği tepkiler de çok güzeldi. Bu yüzden de bir tık dedim.
Kitapta sevdiğim birkaç sahne var bunlardan biri bir üst paragrafta bahsettiğim detaylardı. Diğeri İskoçya'ya yaptıkları yolculuk... Melisande'nin köpeği ile ilgili olan kısımlar da çok iyiydi. İskoçya'daki arkadaşını ziyaret ettiklerinde yaşananlar da çok güzeldi.
Aslında kitap hiç heyecanı olmayan monoton ilerleyen bir kitap. Özellikle de historical romans konusunda çok da okuru bence tatmin etmeyecektir. Çünkü dediğim gibi romans konusunda çok eksikleri vardı kitabın. Ne ilk kitapta ne de bunda aşkı hissedemedim.
Seriyi okumaya devam edeceğim bunun en büyük sebebi de karakterleri merak etmemden kaynaklanıyor.
Bir de çeviri biraz tuhaf geldi bana... orijinalinde nasıl kelimeler kullanıldı bilmiyorum ama benim sevgili eşim, sevgili ruhum, tatlı eşim, güzel eşim gibi tabirler kullanıyordu Jasper ve o kadar yapmacık eğreti geliyordu ki bu tabirler... 😇 ahh bir de kuku nasıl bir çeviri ya 😂 ilk defa bir kitapta bu kelimeyi okudum. Orijinalinde benzer bir tabir var mı bilmiyorum ama çok komik durmuş bu tabir... 😂
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2,5 veriyorum. 🌟🌟 / 🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın