13 Haziran 2025 Cuma

Loresima - Gökçen:Masallar ve Sonları (Gökçen #4)


~~~*~~~
Kalbe değen en masum duyguydu aşk. Kirleten de insandı, çiçekler açtıran da.
~~~*~~~


Vee bir seriyi daha sonlandırıyorum. Gökçen Serisi'ne başlamıştım ve devamını da getirip sonlandırdım seriyi. Kitapları azıcık peş peşe okumuş gibi oldum. Son kitap biraz gecikti, ama olsun çok güzel bir son oldu seriye... Hele son bölümler çok güzeldi. Neyse yorumda detaylı girerim o kısımlara...

4 kitaplık bir seri olan Gökçen, bütün kitapları birbirinin devamı niteliğinde olduğundan dolayı sıralı okunması gerekmektedir. Ortadan başlarsanız konunun ortasına damdan düşer gibi girmiş olup hiçbir şey anlamazsınız. Tavsiyem sıralı okuyun.

Her ne kadar Gökçen ve Murathan hikayesi gibi görünse de yan karakterlere de değinen bir kitap serisi bu yüzden sadece onları okuyacağınızı bekleyerek başlamayın seriye. 


~~~*~~~
Aşk, kalbe düşen en büyük parçaydı. Yokluğu sadece kırmaz, paramparça ederdi.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Gökçen ve Murathan aralarındaki bütün problemleri çözmüş ve artık evlilik yolunda ilerlemektedirler. Murathan'ın görevleri her ne kadar ikili arasındaki endişeyi ve korkuyu arttırsa da mutluluk yolunda ilerlemektedirler. Diğer yandan da Aybüke ve Süleyman ilişkilerini yoluna sokmuşlardır. Her ne kadar Süleyman'ın annesi bazı konularda isteksiz olsa da ikili aşkını dolu dizgin yaşamaya devam ederler. Diğer yandan Barbaros'ta Bilge'yle aşkını her ne kadar yaşamaya devam etseler de Bilge'nin babasının çıkardığı huysuzluklarla da engellerle de savaşmaya devam ederler. Diğer bir yan da ise Zülfikar, Duru'ya olan aşkını artık kabullenmiş, adım atmaya başlamışken Hasan'ın korkusundan geri durması Duru'yu tereddüt ettirir. Zülfikar'ın geçmişinin kötü olması Duru'nun travmalarını harekete geçirirken içindeki aşk da alevlenmektedir. Ya Zülfikar'la olacak ve her şeyi göze alacaktır ya da arkasını dönüp gidecektir. Bunu yaparken de ardında kendisine aşık bir adam bırakacaktır. Barut Timi'nin askeri hayatının dışında özel hayatlarında mutlu sonlarına ulaşmalarını okuyoruz...


~~~*~~~
Aramayacağını, mesaj atmayacağın biliyordu ama aşk, insanı olmadık hayallerin uçurumuna çeken bir halattı.
~~~*~~~


İtiraf etmeliyim ki seriye güzel bir son oldu. Hepsini evli-mutlu-çocuklu üçlemesinde ya da aşık-mutlu çiftlemesinde görmek çok güzeldi. Kitabı kapattığınızda bazı şeylerin hiç değişmediğini ama bazı şeylerinde çok güzel sonlandığını görüyor, bunun tatmini duyuyorsunuz.

Murathan ile Gökçen aşkında hiçbir pürüzün kalmaması, ardık aşklarını dolu dizgin yaşamaları ve bu yolda evlenmeleri de çok güzeldi. Gökçen'in kına gecesi ve Murathan'ın bekarlığa vedası kitabın eğlenceli sahneleriydi. Huylu huyundan vazgeçmiyor bunu gösterdi. 

Barut Timi gittikleri görevde pusuya düşmeleri ve o sahnelerde yaşananlar nefes kesiciydi. Her ne kadar birbirleriyle iletişimleri çok güzel olsa da o kısımları okurken diken üstündeydim hep. Emek'in şehit oluşu gibi bir sahneye hazır değildi. Ki Süleyman ağır yaralanıyor o sahnelerde korkmadım diyemem... ama öyle bir sahne yaşanmadı. 

Süleyman'ın yaralanması, hastaneye yatması, Süleyman'ın annesinin gelmedi sonucunda Aybüke ile olanlar çok güzeldi. Aybüke çok güzel sevildi Süleyman tarafından ve bu sevginin karşılığını da çok güzel verdi bence. 

Barbaros ise... zavallım ya çok üzüldüm. Bilge'nin babasının önüne koyduğu engeller ve sonrasında oluşan sohbetler hem çok eğlenceliydi hem de Barbaros açısından çok üzücüydü. 

Kitabın en saf ve en temiz aşkı Alican ile Zehra aşkı oldu... Çok güzel sevdin ben Aliş... hem de çok güzel... Zehra da o aşkı hak etti ama. Çok güzel ve tatlıydınız. Siz insanın içine en büyük umudu serpiştiren bir çiftiniz bu kitapta bence.


~~~*~~~
İyileşmek acı verirdi. Acı verici süreçleri atlatmış, artık hayata da geçmişine derin bir tebessümle bakabiliyordu. Bu hayatta yaşadığını ispat etmek için başka hayatlarda bıraktığı izlere değil, kendi hayatında bıraktığı izlere odaklanması gerektiğini öğrenmişti.
~~~*~~~

Onlar kendi ilişkilerinde böylesine devam ederken benim kitapta en merak ettiğim çift Zülfikar ve Duru'ydu. Keşke onları daha fazla okusaydık dedim çoğu zaman... çünkü nasıl olacaklar ve daha da önemlisi olabilecekler mi merak ediyordum. Çok güzel oldular ama... Her ne kadar Hasan bu duruma sinirlense, başta onaylamasa ve hatta Zülfikar'ın burnunda getirse de çok güzel oldular. 

Hatta öyle ki Duru'nun hep korkaklıkla suçladığı Zülfikar'ın hodri meydan deyip de piknik de kalkıp Hasan'ın karşısına dikilmesi, Duru'ya dair olan aşkını söylemesi... o sahne süperdi. Zülfikar sevdi mi tam seviyormuş ve başının üstüne koyup, uğruna savaşıyormuş bunu çok güzel gösterdi bize... 

Bütün bu mutlu sonların arasında Timur bir göreve gitti... Biliyorsunuz ki Bülbül Kapanı kitap serisi Timur'un hikayesi... bildiğinizi düşünüyorum... Onun hafiften dokunuşu da oldu kitapta. 

Kitabın son bölümleri çok güzeldi. Her birini evli, çocuklu ve mutlu görmek süperdi. Ve eksiksiz hepsinin beraber oluşunu da okumak çok güzeldi. Seriye güzel bir son oldu diyebilirim. 

Şu kitap çok böyle uzun uzadıya yorum yapılacak bir kitap değil. Resmen bütün çiftlerin kendi mutlu sonlarına gitmeden önce bindikleri son otobüsü anlatıyor gibiydi. Çok konuşulmasına gerek olduğunu düşünmüyorum.

Kitapta Barut Timi'nin görevleri haricinde çok bir olay da yoktu. Açıkçası bu kitaba gerek var mıydı bilemiyorum bence diğer kitaplar bir tık da kalın olup 3 kitapla mutlu sona ulaşılabilirdi. Tabi bu benim düşüncem. 

Kitaba puanım da 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟

Seriyi de genel olarak ortalama bulduğumu söylemeliyim. Bazı kitapları üçlükken bazıları dörtlük bu yüzden bence çok aşırı beklentilerle okunmaması gereken bir seri... 


~~~*~~~
Acılar aynı olmazdı. Acıları kategorilerine göre ayıramazdın ama üşümesin diye üzerini örttüğün bir insanı kendi elinle soğuk toprağın altına gömen insanların acısı zannımca epey derindi.
~~~*~~~


Gökçen Serisi



Kitabın adı     : Gökçen: Masallar ve Sonları
Yazarı            : Loresima
Seri Bilgisi      : Gökçen #4
Yayınevi         : Ephesus Yayınları
Sayfa sayısı    : 576

Kitabın tanıtım yazısı: 

Derler ki mutlu sonlar masallar, mutsuz sonlar hikâyeler içindir. Masallarla büyüyen küçük Kepçük ve Pamuk, artık kendi hikâyelerinin içinde Murathan ve Gökçen olarak hayatlarına devam etmekte ve her geçen gün daha büyük bir aşkla birbirlerine bağlanmaktadırlar.
Peki hikâyeler de masallar gibi mutlu sonla biter miydi? Yoksa her bir masal mutlu sonla bittiği varsayılan belirsizlikler miydi?
Murathan ve Gökçen karşılarına çıkan tüm engeller ve belirsizliklerle yine el ele mücadele edecek ve bu masalı mutlu sonla buluşturmak için ellerinden geleni yapacaktır.
Peki aile, dostluk, vatan sevgisi, aşk ve sonsuz bir sevgi, kötü başlayan bu hikâyeyi bir masala dönüştürmeye yetecek mi?

“Uzak diyarlardaki ülkelerden geldim. Evvel zaman içinden geçip kalbur zaman dışında kaldım. Kalbimdeki düğüme bir düğüm daha attım. Gökçen kız masalını da ben böylece yazdım.”

Uyarı: Yetişkin okurlar içindir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın