Koridor Yayınları'nın yeni tarihi aşk üçlemesi... "How to" üçlemesinin ilk kitabı. Her kitap farklı bir karakteri konu alıyor ama tavsiyem sıraya göre gidin. :))
Yazarın dili güzeldi ve akıcı bir üslupla yazmıştı. Okurken sıkılmıyorsunuz ve keyifle okuyorsunuz. Hatta arada bazen geçen diyaloglarda gülebilirsiniz bile. Karakterler çok cana yakın aynı zamanda çok sevimliler ama tabi sinir bozucu karakterlerde var.
Kitabın konusu değişikti. Yani o zamanlarda annelerin çöpçatanlık yapıp oğullarına ya da kızlarına eş bulma derdinde olduğunu okuyorduk ama bir dükün de gidip direk bir çöpçatandan yardım isteyeceğini düşünmemiştim. Bunu bu kitapta okumak değişikti ve aynı zamanda eğlenceliydi de.
Kitabın birazcık içeriğine girebilirim... :))
Tristan'ın tavırlarına karşılık Tessa'nın tavırları okunmaya değerdi ve Tristan'ın arkadaşı Hawk ise eğlence askotu gibiydi sanki. Adının geçtiği yüzde doksan olayda gülümsememe neden oldu.
Kitapta eğlenceli bir çöpçatanlığın yanında biraz aksiyon da vardı. Tessa'nın geçmişinin verdiği aksiyon...
Güzel arkadaşlıklar ve göze görünen aile bağlarını da okudum. Özelikle son iki kız kaldığında kızların babalarının tavırları gerçekten çok güzeldi.
Düşes'in Tessa'nın geçmişine yaklaşımı cidden hayranlık uyandırıcıydı.
Neyse çok uzatmayayım. Ben kitabı sevdim ve ikinci kitabı çıktığında okuyacağım da. Ancak yayınevinin üçlemelerin son kitaplarını çıkarma konusunda okuyucuyu çok bekletiyor o yüzden üçüncü kitaptan umutlu değilim. Yine de eğer çıkarırlarsa ki çıkarmalarını istiyorum zevkle okurum ve sizere de tarihi aşk romanını seviyorsanız okuyun derim.
Kitabın yorumunu kitabın son cümlesini alıntılayarak bitiriyorum.
Eğilip Tessa'nın kulağına fısıldadı, 'sonsuza kadar benim biriciğimsin.'Kitabın konusunu aşağıda paylaşıyorum:
Shelbourne Dükü Tristan’ı bekleyen zorlu bir görev vardır. Ömrünün geri kalanında tahammül edebileceği bir eş bulmak. Aşık olmayı ise ne istemekte ne de gerekli görmektedir. Baş döndürücü zenginliklerine rağmen anlayışa ve inceliğe sahip olmayan bir dizi aday arasında bunu nasıl başaracaktır peki? Londra’nın namı dilden dile dolaşan, aşırı ciddi ve terbiyeli çöpçatanını kiralayarak elbette. Ve ona hayatında gördüğü en büyüleyici kadın gibi davranmaktan da kendini alıkoyması gerekecektir…
Pervasız dükü mükemmel eş adayını bulabileceği bir yarışma düzenlemesi için ikna etmek, Tessa Mansfield’in keyifle üstesinden geleceği bir iştir. Başvurduğu yöntemler skandal yaratacak ölçüde olabilir ama bu kötü şöhretli bekara eş bulma ve ona gerçek aşkı tattırma konusunda kararlıdır. Ne var ki dükün diğer kadınlara ilgi göstermeye başlamasıyla onun kalbini asıl kazanmasını istediği kişinin kendisi olduğunu fark eder. Yasak bir öpücüğün Tristan’ın arzularını harekete geçirmesiyle Tessa bir numaralı çöpçatan kuralını da öğrenmiş olur: Damada asla aşık olma.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın