30 Temmuz 2014 Çarşamba

3 H. M. Ward - Yaralı [ Damaged #1 ]


Imm... Aspendos oldukça güzel kitaplar çıkarıyor ve benim deli gibi takip ettiğim sayılı yayınevinden biri olma yolunda ilerliyor. Sizleri bilmem ama tam benim damak tadıma göre kitaplar bunlar :D yoğun aşk ve romantizm =) daha ne olsun :)

Yaralı kitabı ülkemizde yazarın yayınlanan ilk kitabı ve aynız amanda Damaged Serisinin ilk kitabı. Kapağa aldanıp da erotik aşk romanı olduğunu düşünmeyin değil! Aşk romanı içerisinde normalde aşk romanlarında okuduğumuzdan daha fazla değil erotizm!

25 Temmuz 2014 Cuma

0 İlle Kitap İyi Bayramlar Diler =)


Sevgili İlle Kitap takipçileri,

5 günlük tatilden faydalanıp şehir dışına çıkanlardanız biz de dolayısıyla ne bilgisayarımız ne de internetimiz olacak :( 
İnternete de telefondan girebileceğiz muhtemelen bu yüzden şimdiden bütün herkesin Ramazan Bayramı Mübarek olsun! 

Siz küçüklerimiz, bol bol el öpün, harçlık toplayın ve boool kitaplar alın... 
Ve siz büyüklerimiz, siz de bol bol harçlık dağıtın ki küçükler mutlu olsun =)

İYİ BAYRAMLAR 


24 Temmuz 2014 Perşembe

1 Sıradan Bir Hayat - 7. Bölüm


Brandon hızla Singh Holdingi’nin arka tarafındaki otoparka girdi. Arabayı nasıl park etti, hangi ara indim ve çantalarımı alıp binaya doğru yürümeye başladık bilmiyorum. Her şey o kadar hızlı oluyordu ki ben sadece bu hıza yetişmeye çalışıyordum.

Brandon’ın hızlı adımlarına ben ayağımdaki topuklularla koşarak yetişmeye çalışıyordum. Tabi ne kadar yetişebilirsem... Onun asansöre binip beni beklediğini gördüğümde adımlarımı daha da hızlandırmaya çalıştım.

Sanki ben karınca adımlarıyla yürüyormuşum gibi bana bakarak, “Biraz hızlı olur musun?” diye sorması beni çileden çıkarmıştı ama kendimi tutup sadece “Üzgünüm, topuklularla anca bu kadar hızlı yürüyebiliyorum,” diye mırıldandım.

Sözlerimi duydu mu duymadı mı emin değildim ama asansöre binice hemen düğmeye bastı ve kapılar kapandı. Yukarıya doğru çıkarken ikimizde sessizdik ama bana böyle sert davranması ve benimle ses tonunu yükselterek konuşması beni incitmişti. Sonucunda sebebini bile bilmediğim bir nedenden dolayı sinirliydi ve bana patlıyordu. Normal ben asla böyle şeylere takılmaz, önemsemezdi, önemsediğinde de mutlaka karşısındakinden özür dilemesini sağlayacak şekilde davranırdı! Tabi bunlar Brandon ile tanışmadan önceydi. Nedense alttan alma isteği duymuş, bastırılmış duygularımı kıpırdatmaya başlamıştı Brandon bu yüzden de davranışlarım norma Ashley davranışları değildi bunu kabul ediyordum.

Asansör birden durunca daldığım düşüncelerimden sıyrılarak bakışlarımı Brandon’a çevirdiğimde parmağının durdur düğmesinden çekerken gördüm. Kaşlarımı kaldırmış sorarcasına baktığımda bakışlarını bakışlarıma dikti.

19 Temmuz 2014 Cumartesi

1 Olivia Cunning - Ateşli Bilet [ Günahkarlar Turnede #3 ]


Vay canına Jace'in hikayesinin bu kadar... ımm... romantik... sıcak... ateşli... yakıp kavuracak bir hikaye olacağını tahmin etmemiştim.

Jace, Günahkarlar'daki en merak ettiğim karakterlerden biriydi ve açıkçası merakımı açıkça gideren ve okurken beni kurgu ve anlatımla memnun eden bir kitap oldu!

İlk iki kitapta hep Jace'in utangaç, güvensiz ve gruba karşı olan çekimserliğini okuyorduk. Kendini gruptan biri gibi hissetmediğini... Bu kitapta detayları ile öğrenmek Jace'i tanımama neden oldu ki bende diğer iki kitaba nazaran grup üyelerinin birbirlerine olan bağlılıklarını daha net bir şekilde aktarılmıştı. Hepsi sadece arkadaş değil kardeş gibiler... birbirleri için her şeyi yapabilirler... Ahh tabi sadece bununla kalmıyor. Bunun yanında bir de Jace'in aşık olmasını, hapsettiği duyguları, duvarlar ördüğü acılarını okuyor ve yavaş yavaş çözülmesini duvarlarını yıkmasını da okuyoruz.

Evet... şehvetliydi... arzu doluydu... tutkuluydu bu kitap ama bunun yanında romantik, duygusal... dostluk kavramını göz önüne seren de bir kurguya sahipti. Sadece erotizm kısmında kalmamış diğer duygulara da yer verilmişti.

16 Temmuz 2014 Çarşamba

3 Sıradan Bir Hayat - 6. Bölüm



“Son Dakika Haberi!
Kid Care davası yeniden gündemde…
Alınan son haberlere göre Kid Care davası yeniden açılacakmış. Ancak bu sefer açılma nedeni Kid Care’in ölümünün cinayet olmasından şüphelenmesi. Gelen bilgilere göre davanın avukatı Ashley Grench olmayacak ancak kendisinin yakın arkadaşı olan Avukat Dean Carry davayı üstlenecek! Bu da ister istemez akıllarda soru işareti bıraktırıyor; acaba davanın açılmasında öncülüğü Ashley Grench mi yaptı? Bakalım bu durum hakkında Avukat Dean Carry neler söyleyecek? Asıl merak edilen ise Kid Care’in ailesinin vereceği tepki?”

Haber bu şekilde uzayıp giderken televizyonu kapattım. Bu kadar çabuk haberin yayılmasını beklemiyordum ki mezarın açılacağı da öğrenildiğinde ülkede daha büyük bir çalkantı olacaktı. Harika! Şimdi cidden başım beladaydı. Üstelik bu bela sadece benim başımdayken şimdi birde Dean’ı de bulaştırmıştım. Medyanın gözünden de bir şey kaçmıyordu. Benim öncülük etmiş olmam bu kadar mı kolay anlaşılmıştı. Gerçi ne bekliyordum ki? Böyle olacağı en başından beri belliydi.

Bu düşünceler beynimde dolanırken laptopun kapağını kapatıp sehpanın üzerine koydum ve telefonumu alıp Dean’ı aradım. Uzunca bir süre çaldırmama rağmen açan olmadı. Telefona cevap vermemesi beni endişelendirse de müsait olmadığını düşünerek onun hakkında haber olabileceğim biri olan Justin’i aradım. Ama o da açmadı. İyice endişelenirken salonda volta atmaya başlamış bir Dean’i bir Justin’i arıyordum. Care ailesinin yapabileceklerini biliyordum, yeterince tehdit ve haklarında olaylar okumuştum ve şimdi benim içime sinmeye şeyler için Dean’in ya da Justin’in başına bir şey gelmesini asla istemezdim.

“Lanet olsun Justin! Aç şu telefonu!” Sesim sert, yüksek ve endişe dolu çıkmıştı.

13 Temmuz 2014 Pazar

0 Fatih Murat Arsal - Anlaşma [ Zoraki Koca #4 ]


Bir FMArsal kitabı daha bitti ve bir FMArsal boy ile tanıştım :)) Aslında Yavuz ile daha önceden tanışmıştım. e-book halinde yayınlandığında okumuştum bu kitabı şimdi bir daha okumak oldukça zevkliydi.

Hani genelde ne olacağını bildiğimiz kitapları tekrardan okumak insan biraz sıkıcı gelebilir ama bu kitap bana hiç öyle gelmedi. Mesela "Yemin" kitabını basılı olarak 2. okuyuşumdu ve Karahan artık illallah dedirttiği için ilk defa okuduğumda aldığım zevki alamadım ama bunda o zevki aldım.

Öncelikle değinmek istediğim bir nokta var. Kapak tasarımında kıllanılan kadın figürü ilk okuyuşumda da ikinci okuyuşumda da aklımdaki Merve karakterine tam anlamıyla uyan bir kadın. Yayınevi bu konuda tam 12'den vurmuşlar! Ayrıca kadının saçlarını da kıskandım öyle saçlarım olsun isterdim :iççekenifade:
Neyse konumuz bu değil :)

2 Jennifer Probst - Adım Adım Mutluluk [ Marriage to a Billionaire #3 ]


Size, yorumdan önce aldığım bir kararı açıklamak istiyorum. Yazara mail atacağım. 4. kitap çıksın onda da aynı büyüyü okuyalım, yazarın kendisine bir mail atacağım.

Ne mi yazacağım?

"Sevgili Bayan Probst, 
Marriage to a Billionaire Serinizdeki aşk büyüsünün formülünü öğrenebilir miyim? Bende henüz doğru erkeği bulamadım belki büyünüz bana doğru erkeği bulmama yardımcı olabilir."

yazacağım. Hitapta Maggie'nin dediği gibi, iki büyü tesadüf, üçüncüsü uzak ihtimal ama olabilir dördüncüsü ise doğru olduğunun kanıtıdır diyerek dördüncü kitapta da büyü işe yararsa kesin yapacağım bu büyüyü. Şimdiden özelliklerimi sıralamaya başlıyorum :) işe yararsa sizinle de paylaşabilirim ;)

9 Temmuz 2014 Çarşamba

5 Sıradan Bir Hayat - 5. Bölüm


Kalacak yer sorununu halledip de otele döndüğümde New York’a dönüş biletimi ayırttım. Amacım dört saat sonrasına bilet aldığım uçuşa yetişebilmekti. Eşyalarımı yerleştirmiş Justin’in dava ile ilgili gönderdiği belgeleri düzenlerken Lorenzo Jones ile gitmeden görüşmenin iyi bir fikir olup olmadığı aklımda dönüp duruyordu. Bulaştığı şeyi biraz anlatmak istiyordum, aslında anlatmak istemiyordum etkilenip vazgeçmesinden korkuyordum bu yüzden ona şimdilik Kid Care’in sağlık raporlarını ona vermek daha mantıklı olacaktı. Derin bir nefes alıp Bay Jones’ın telefonunu aradım.

“Lorenzo Jones!” Sert ve otoriter bir ses duyduğumda samimi mi yoksa resmi mi davranmam gerektiğine karar vermedim.

“Merhaba Bay Jones, ben Ashley Grench.” Resmi bir şekilde cevap vermeye karar verdiğimde onunla aslında çoktan senli konuşmaya başladığımızı unutmuş görünmeyi tercih ettim.

“Ah, Evet Ashley! Merhaba, nasılsın? Bir sorun mu var?” Son görüşmemizde verdiğimiz karar ile samimi konuşmasına başlaması bende de aynı şekilde konuşma isteği uyandırdı.

“İyiyim sen nasılsın? Bir sorun yok sadece bugün New York’a geri dönüyorum ve gitmeden önce sana sağlık raporlarını vermek istedim. Belki incelemek istersin.”

“Tabi ki incelemek isterim, neyle karşı karşıya olduğumu bilmek isterim.”

“Çok iyi o zaman bugün sana raporları veririm. Bu arada ben bu davada çalışmayacağım, çok güvendiğim bir arkadaşım bakacak davaya senin onunla görüşmeni sağlarım.”

“Tamam, onunla iletişime geçerim. Yarım saat sonra bir ameliyata gireceğim sen hastanede sekreterim Lizzy’e bırakırsan ondan alırım ben.”

Lorenzo, hastane bilgilerini verdikten sonra telefonları kapattık ve ben hazırlıklarımı tamamladıktan sonra odadan çıkıp resepsiyona gittim. Orada da otel ücretini ödeyip çıktıktan sonra ilk olarak hastaneye gittim ve sağlık raporlarının kopyasını Lizzy’e bıraktıktan sonra havaalanına doğru yola çıktım.

Geçici süreliğine buradan ayrılmak garip bir şekilde beni rahatsız etti. Bir şeyleri geride bırakmışım hissi uyandırmıştı içimde… kalbimin derinliklerinde… Henüz resmen buraya yerleşmesem de sanırım mantığım burayı evi olarak çoktan benimsemişti.


7 Temmuz 2014 Pazartesi

6 Julie Garwood - Fidye ~~* Historical Hunters 1. Etkinlik *~~



Historical  Hunters, ilk yazar inlemesine Julie Garwood ile başladı!

Çook heyecanlıyım ne diyeceğimi bilemiyorum. :)) Bloggerlarla ilk ortak çalışmam ve çok heyecanlıyım bunun yanında ağırladığımız yazar da yani JG!

Derin bir nefes alıyor ve biraz rahatlama umuduyla içimden gelenleri döküyorum ;) Aslında daha önceden blogda Fidye için blogdaki ortağım Çiğdem'in yorumu paylaşılmıştı ama şimdi Historical Hunters'lar için bir yorum daha yayınlayıverdik :)

Hepimiz Julie Garwood'un bir kitabını aldık ve ben... ben... ben... Buchanan Beyi Brodick'i kaptım. Yani FİDYE'yi.

Aslında ilk okuduğum JG imzalı kitap Gelin'di ama nasıl olduysa Fidye benim için hep başka oldu sanırım bunda biraz da Brodick'in payı var. Tamam tamam biraz değil tamamen onun payı var ;)

3 Sandi Lynn - Daima Aşk (Forever #1)


Veeee bende Connor Black rüzgarına kapılıp gidenlerden oldum! Adamım sen muhteşemsin....

Sandi Lynn, ülkemizde yeni tanınan yazarlardan biri ve güzel bir çeviri ile kitabı okurlara sunan Elf Yayınları, özellikle aşk kitaplarını sevenlere su gibi akacak nasıl bittiğinin anlaşılmadığı bir kitap sunuyor. Hatta bu bir seri.. Dilerim ikinci kitabı kısa sürede okuruz.

Kitabın çevirisi güzel, kapak tasarımı güzel, konusu güzel ve geriye keyifle okumak kalıyor! Dolayısıyla size daha en baştan kitabı tavsiye ediyorum okuyun!

Şimdi gelelim kitaba dair youmuma...

5 Temmuz 2014 Cumartesi

9 Eylül'de Ayaz - 9. Bölüm


Ayaz’ın arkadaşı olduğunu söylemesine şaşırmıştım. Yine de kabalık etmemek için elini sıktım ve kısa bir süre içinde elimi geri çektim.

“Memnun oldum. Ancak beni nereden tanıdığınızı anlamadım.”

Daha önce Ayaz’ı ziyaret eden kimseyi görmemiştim. Beni tanıması ise son derece garipti. Ne yani, Ayaz arkadaşlarına beni mi anlatıyordu? Hiç zannetmiyordum.

“Dün gece Ayaz’a uğradım. Küçük kavganıza denk geldim ne yazık ki,” dedi. Mahcup bir şekilde gülümsemişti. Ve bu son derece, onun cüssesindeki bir adama böyle hitap etmek biraz garip olsa da, sevimliydi. Ne diyeceğimi bilemeyerek orada durmaya devam ettim. Adamın gitmeye niyeti olduğundan emin değildim.

“Seninle tanışmayı çok istemiştim. Ayaz pek gönüllü değildi ama göründüğü gibi kaderin önünde durulmuyor.”

Akın’a belli belirsiz gülümsedim. Senli hitabete de bu kadar hızlı girdiğine göre bu muhabbetten hoşlanmayacaktım. Ama Ayaz’ın gönüllü olmaması kısmı ilgimi çekmişti. Soru sormak istiyordum ama adamın yanlış anlamasından çekinerek çenemi tuttum. Beni tanımak istemesi kısmı ise pek hoşuma gitmemişti. Çok da kaba olmamak adına hafifçe gülümsedim ancak yanıt vermedim.

4 Temmuz 2014 Cuma

0 Asude - Dikkat! Aşık Çıkabilir


Allah'ımmmm sana geliyorummmmmmm :))

Hani diyorlar ya bu "Türk Erkeklerinin nesi eksik onlardan" diye, bu kitabı okuduktan sonra bir kez daha anladım ki "neleri tammış ki" bir Martin ya da bir Seth gibi olamıyorlarsa atsınların kendilerini FSM'den aşağıya! Nokta bitti! :))

Arkadaş, o Seth neydi öyle yav! Adam tek kelimeyle "KİNG" yav! Martin'de kimmiş Setih'in yanında :P Ben Seth'çiyim arkadaş baştan söylüyorum! Asude bende Seth istiyorum. Artık sokaklarda bir adet Seth arayacağım o kadar yani... gerisini siz düşünün! :)) <3 <3

Sanırım ilk defa böyle damdan düşer gibi yoruma daldım ama duygularımı şuan içimde tutamıyorum ve bu satırlara akıtma ihtiyacı ile yanıp tutuşuyorum :)

3 Temmuz 2014 Perşembe

6 Eylül'de Ayaz - 8. Bölüm


Bir süre olduğum yerde dikilerek artık görünmeyen Impala’nın arkasından bakmaya devam ettim. Zihnimin tamamen boşaldığını hissediyordum. Herhangi bir şey düşünememeye başlamıştım. Ne annemi ne Ayaz’ı… Sadece olduğum yerde dikiliyor ve bir boşluğa bakıyordum.

Aynı hissizlikle arkamı dönüp yürüdüm ve nihayet kendimi Defne’nin apartmanına atabildim. Asansöre binip Defne’nin dokuzuncu kattaki evine ulaştığımda kendimi çok bitkin hissediyordum. Zile basıp, kollarımı kendime sararak kapıya yaslandım. Belki de kısa süreceğinden emin olduğum bu hissizlik anından yaralanıp, hemen burada uykuya dalmalıydım.

Kapının arkasından koşturan ayak seslerini duyduğumda bu fikri bir süre erteleme kara verdim. Defne bu kadar koşturduğuna göre beni fazlasıyla merak etmiş olmalıydı. Kapı hızla ardına kadar açıldı.

“Anne?”

1 Temmuz 2014 Salı

10 Sıradan Bir Hayat - 4. Bölüm


Israrla çalan telefonun sesine gözlerimi açtım. Yatağa ters yatmış hatta uyuyakalmıştım. Ahh… ne güzel dosyaları incelemeye dalmış ve sonunda uyku bedenimi ele geçirirken yatağa girememiştim. Çalmaya devam eden telefonumu kağıtların ve dağılmış yatağın içinde ararken kendime saydırıyordum. En sonunda telefonu bulmanın verdiği zafer hissiyle kimin aradığına bakmadan açtım.

“Alo?” sesim uyku sersemi olduğumu net bir şekilde belli ediyordu.

"Biliyordum! Uyuyakalacağını biliyordum!”

“Ne?”

“Ashley iş görüşmeni unutma diye aradım! Ama görünen o ki, unutmuşsun!”

Lanet olsun! Lanet olsun! Bir kez daha lanet olsun! Yataktan nasıl çıktığımı, Justin’in telefonunu nasıl geçiştirircesine kapattığımı hatırlamıyorum. Olabildiğim en hızlı şekilde banyoya girip duş aldım.

Hiç bu kadar hızlı hazırlanmamıştım ama bir saat içinde duşumu almış saçlarımı yapmış ve üzerimi giyinmiştim. Uykusuzluğum gözaltlarımın mor olmasıyla belli oluyordu, onu da makyajla kapattıktan sonra gerekli olabilecek eşyalarımı çantama koyup odadan çıktım. Koşturur gibi yürüyerek otelden çıkıp bir taksiye binmem arasında geçen süre o kadar kısaydı ki istesem bu kadar hızlı hareket edemezdim sanırım.