4 Kasım 2013 Pazartesi

3 Cathy Lamb - Şans Bilekliği


Okurların bu yazarı neden bu kadar sevdiğini anladım... çünkü karakterleri bizlerden biri... mükemmel değiller... kusursuz değiller...

Ülkemizde ikinci kitabı yayınlanan Cathy Lamb'in kalemine dair bir yorum yaptıktan sonra kitap yorumuma geçeceğim. Yazarın kalemi akıcı ve kendinizi kaptırarak okuyabileceğiniz bir kitap. Duyguları kelimelerle çok iyi ifade ediyor ve okura bu duyguları hissettiriyor. Hiçbir şeyi yüzeysel geçmiyor derinlemesine inceliyor. Beğendim cidden güçlü bir kurgu güçlü bir kalemle birleşmiş ve ortaya "Şans Bilekliği" kitabı çıkmış!

Imm... yorumuma nasıl başlasam bilemiyorum.Çok nadirdir bir kitaba dair diyecek pek bir şeyimin olmaması. Lütfen, yanlış anlamayın sevmediğimden değil sevdim hemde çok sevdim kitabı. Cidden çok güzeldi ve şiddetle tavsiye edebileceğim bir kitaptı ama bazen bazı kitapları anlatmaktan çok okumak ve okurken de yaşamak lazım işte "Şans Bilekliği" kitabı da bu tür bir kitap.

Ama ufak tefek söylemek istediğim şeyler var. Genelde okuduğumuz romanlarda kusursuz görünüşte kadınlar ya da erkekler okumaya o kadar alışmışız ki buradaki karakterlerin bu görüntüde olmayıp bizden biri gibi olması, her an her yerde karşılaşabileceğiniz özelliklerde olması kitabı diğer kitaplardan ayıran bir özellik. 

Arkadaşlık, aile ilişkileri o kadar iyi işlenmişti bu tür hayatlar var dünyanın bir yerlerinde diyorsunuz. Kitap belki kurgu olabilir ama aralardaki bazı detaylar o kadar gerçekçi ki... işte bu okuru daha fazla etkiliyor. En azından beni... 

Lance, Stevie ve Polly arasındaki sohbetlerde zaman zaman eğlendim, hatta Stevie'nin Jake'ten kaçma eğilimi ve onunla karşı karşıya geldiğindeki davranışları beni eğlendirdi ama geçmişe dönen yerlerde insanın içini o kadar buruyordu ki... Bir an eğlenerek okuduğun kitap bir an için acıları sana gösteren bir kitap haline geliyordu! 

Çok uzatmayacağım ve kitabı sizlere tavsiye edeceğim. Güzeldi ve gelecekte bir gün tekrardan okumak isteyeceğim bir kitap oldu. İşe giderken yollarda, akşam eve geldiğimde yorgunlukla okuduğum bu kitaba inanıyordum ki daha bir özenle okursam asıl o zaman hak ettiği gibi okunmuş olacak diye düşünüyorum.

Yine çok uzattım. Kısa keserek sizlere kitabı tavsiye ediyorum. :)

Kitabın tanıtım yazısını aşağıda paylaşıyorum:
Rüzgarla Gelenin yazarından yüreklerde iz bırakacak yepyeni bir hikâye... 
Bu sıcacık, eğlenceli ve içtenlikle anlatılmış öyküde eski yaşamını tamamen bir kenara bırakan ve ilk kez kendini keşfetmeye çalışan unutulmaz bir kadın bulacaksınız. 
Uzun zamandır obeziteyle mücadele eden Stevie Barrett, neredeyse hayatını kurtaracak bir operasyon geçirmek üzere, tekerlekli sandalye eşliğinde ameliyathaneye götürülür. Operasyonun ardından hırıldamadan yürümeyi başarabilen, kendi kendini iyileştirmek için bir bahçe yetiştiren ve tahtadan muhteşem sandalyeler yaparak onları boyayan yepyeni bir Stevie doğar. 
Fakat hayatında değişen onca şeye rağmen, aynı kalan ufak birkaç detay vardır. Stevienin utangaçlığı, yakasını bırakmaya pek niyetli değildir. Bu nedenle, yakışıklı komşusuna duyduğu ilgiyi gizlemek zorundadır. İşler tıpkı onu küçük bir kızken yanına alan ailesinde olduğu gibi, çalışmakta olduğu hukuk bürosunda da yolunda gitmemektedir. Üstelik bir zamanlar en iyi arkadaşı olan kişi, verdiği kilolar yüzünden kendisine farklı davranmaya başlamıştır. 
Stevienin yeni hayatında karşılaştığı en zorlu mücadele kendisini tanımayı öğrenmek olacaktır. Kendisinin aslında kim olduğu, kim olmak istediği ve eski Stevienin bu günlere nasıl geldiği hakkında şaşırtıcı cevaplarla karşılaşmaya başlayacağı bu içten ve eğlenceli yolculuk sizleri bekliyor.

3 yorum :

  1. Ben bu tarz kitap kapaklarına bayılıyorum!

    YanıtlaSil
  2. okunacaktır, sırf giriş cümlen için:)

    YanıtlaSil
  3. Kitaplığımda bekliyor bu kitap bu yorumdan sonra öncelik tanıyacağım
    yorum için teşekkürler

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın