6 Ekim 2018 Cumartesi

0 Selvi Atıcı - Biz


~~~*~~~
Hayatına birini dahil etmek kadar zordu hayatından birini çıkarmak! Ve Çelik hiçbir şeyi yarım yapmazdı.
~~~*~~~

Bu kadının kalemini seviyorum. Şimdiye kadar beni tatmin etmeyen tek bir kitabı bile yok! Muhteşem kurguları, iliklerine kadar hissettiren duyguları, soluksuz okunacak olay döngüsü ve vıcık aşkı değil kalpte yer edinecek şekilde aşkı yazmasına bayılıyorum.

Selvi Atıcı'nın şimdiye kadar çıkmış bütün kitaplarını okuyan biri olarak şunu söylemeliyim ki, kadın cidden yazıyor. Birçok severek, bayılarak okuyup takip ettiğimiz yabancı yazarlardan bile daha iyi kitaplar koyuyor okurun önüne. Şimdi de wattpadde Miço adında bir hikaye yayınlıyor, ben okuyorum çok güzel size de tavsiye ederim bir el atın ve umarım o hikaye de kitaplığımızda yer alır diyerek araya sıkıştırayım Miço'yu da. ;)

~~~*~~~
Bazı şeylerin hayalini bile kurmuyordu. kendini korumaya o kadar odaklanmıştı ki birinden hoşlanabileceği gerçeğini hep göz ardı etmişti. 
~~~*~~~

Öncelikle, Biz kitabı Selvi Atıcı'nın daha yayınlanan 2. kitabı Sen'in devamı gibi bir şey. Yarım kalıp devam eden hikayelerden değil ama Sen kitabında tanıdığımız Demir'in ağabeyi Çelik'in kitabı o yüzden seri olsa ikincisi bu olurdu. O yüzden eğer bu kitabı okuyacaksanız öncelikle Sen kitabını okuyun sonra da Biz kitabını okuyun. Hatta peş peşe okuyup Demir ve Süheyla çiftinin tadını çıkarın derim ;)

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; ailesini kaybetmenin ardından evlendiği kadından da darbe yiyip kendine bir kabuk örüp onun dışına çıkmayan Çelik ile geçmişinden fazlasıyla yara alıp, hata yapıp kendisine takıntılı olan üvey ağabeyinden kaçan Ahsen'in aşkını konu alıyor. Böyle çok basit göründüğüne bakmayın. Aslında içerik çok fazla derin ;) bu özetin özetinin özeti gibi bir durum. 

Çelik, evlendiği kadına hayatını ve sahip olduğu her şeyi önüne sererken çocuk sahibi olamayacak olmasını unutmaya çalışıyor. Ancak karısı Senem, Çelik'i aldatıp ondan ayrılıp başka bir adamdan çocuk yapınca Çelik kendini hem sonu ciddiye gidecek olan ilişkilere hem de aşka kapatarak işine, Demir ve Süheyla'ya ve küçük yeğeni Umut'a adıyor. Tam bu sırada hayatlarına Ahsen dalıyor. Ahsen de kendisine takıntılı olan üvey ağabeyinden kaçıp, kimlik değiştirip Çiğdem adıyla Demir ve Süheyla'nın oğluna bakıcılık yapmak için evlerine girdiğinde Çelik'in burnu havada, kibirli, züppe tavırlarına sinir olup laf sokmaya başlıyor.

~~~*~~~
Kimseye alışmak istemiyordu. Kimseye elini vermek istemiyordu. Kimse, canını yakabileceği kadar ona yaklaşsın istemiyordu. Ve kimsenin hayatını kendi kusurlarıyla gölgelemek istemiyordu. Bunu kabullenmişti. Yine de... Kabullenmek başkaydı, hissetmek başka!
~~~*~~~

Hayat onlar için böyle devam ederken Çelik ve Ahsen arasında oluşan çekime karşı gelememeye başlıyorlar. Ancak bir sorunları var o da... her ne kadar bir ilişki yaşasalar da izi bulunduğunda Ahsen'in kaçmak zorunda olduğudur... 

Sen kitabında Demir ve Sü'nin atışmalarını ve kavgalarını severek okumuştum. Şimdi bu kitapta onları görmek ve hiç değişmeden aynı performansta okumaktan çok mutlu oldum ve çok eğlendin. Hele Sü'nün Çelik ile olan tartışmaları çok eğlenceliydi. En sevdiğim ve eğlendiğim satırlar onlardı diyebilirim. 

Ahsen'e ise... hayran olmamak elde değil! Çünkü kadın cidden çok güçlü ve hiçbir şekilde ne yaşamaktan ne hayallerinden ne de istediği şeye ulaşmak için çırpınmaktan vazgeçmiyor. Öyle hale geliyor ki aşkı için bile savaşıyor yeri geldiğinde çekip gittiğinde kalbi acısa da yaşadıkları anılarla avunabilmeyi bile göze alıyor.

İşte... aşk, acı da çektirse mutluluk da verse yaşanması güzel dedirtiyor Ahsen. 

~~~*~~~
"Ben senin emirler yağdırabileceğin biri değilim. Taşınmak istersem taşınırım. Bu seni ilgilendirmez!"
"Ben, seni değil, daha çok kendimi düşünüyorum. Konforuma oldukça düşkünüm ve burada bu konforu yakalayamıyorum."
"Yok artık! Yanıma taşınmayı filan mı düşünüyorsun! Şaka yapıyorsun?"
"Yanına taşınmayı değil, ama yanında vakit geçirmeyi düşünüyorum! Şimdiden toplanmaya başla! Eğer kabul etmezsen önce bu evi satın alırım, sonra da seni evden kovarım!"
"O biraz zor!"
"Adamın kaşları havaya kalktı. Kaşını kaldırması bile bir meydan okumaydı. "Yaparım! Gerçekten yaparım!"
~~~*~~~
(cidden yaptı :))

Çelik ise... adamı anlatamam bence okuyun görün. Çünkü alıntılarda gördüğünüz gibi ego tavanda, kibirli ve ulaşılmaz ama sadece yabancılar için. Sevdiği ve hayatına aldığı kişiler için bambaşka biri... 

Ahsen için yaptıkları çok güzeldi. Ev tartışmasından eşya tartışmasına, iş tartışmasından yaş tartışmasına kadar... muhteşemdi. 

Hele ki Ahsen, sarhoş olup da aşkını söylediği zamanlarda Çelik de itirafta bulunduğunda kusuruma rağmen kendimi sana adarım dediği yerlerde öl bit... çok güzel sevdin be Çelik...

Çok güzel sevdi... çok güzel de sevildi bence. 

Spoiler vermemek adına kısa kesiyorum ama şunu söylemeliyim ki Çelik bence yazarın en iddialı karakterlerinden çünkü böylesi bir karakter daha önce hiç okudum mu hatırlamıyorum. Muhteşemdi. 

Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum ama dediğim gibi önce Sen kitabını sonra da Biz kitabını okuyun. 

~~~*~~~
"Abinin kendi klasmanında olmayan birinin peşinden koşması şaşırtıcı, değil mi?"
"Yanlışın var, kadın!"
"Neymiş?"
"Şaşırtıcı olan, abimin daha önce hiç ama hiç kimsenin peşinden koşmaması! Buna ihtiyacı hiç olmadı."
Süheyla sırıttı. "Güzel! Umarım Çelik'in çırpınışlarını izleriz!"
"Acımasızsın, kadın!"
"Muhtemelen!"
~~~*~~~

Kitabın adı    : Biz
Yazarı           : Selvi Atıcı
Yayınevi        : Nemesis Kitap
Sayfa sayısı    : 488

Kitabın tanıtım yazısı: 

Zengin, güçlü ancak bir o kadar da sert ve soğuk bir adam.

Sorumlulukları onu erkenden ve belki de biraz fazla olgunlaştırmış. Âdeta çelikten bir duvar.

Üç parça takım elbisesi, geniş omuzlarına oturan kaliteli paltosu ve kasketiyle tamamlıyor zırhını. Dışarıdan göründüğü kadarıyla bir masalı yaşıyor

bu şövalye. Hayatında yeniliklere, sarsıntılara, yani aşka yer yok. Zaten kadınları da bir türlü anlamıyor.

Ama bir gün; hayata karşı sağlam duran, hedefleri olan ve bunlara ulaşmak için çabalayan muhteşem bir kadın çıkıveriyor karşısına. Artık kendi kararlarını vermeye ant içmiş azimli bir kadın. Kaçınılmaz bir çarpışmayla bir araya geliyorlar.

Peki, birbirlerine tamamen zıt hayatlarının kavuşması için kendilerine izin verecekler mi?

Mevzubahis aşk olunca, geriye kalan her şey önemsizleşir mi? Ne kadar ödün verebilir insan kişiliğinden, hedeflerinden, geçmişinden ve ailesinden? Hızla gelen bir mermi, çelik bir duvarla karşılaşırsa ne olur?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın