20 Mart 2024 Çarşamba

2 Blogger Röportajları Konuğu: Gonca'nın Dünyasından Blogu Admini


 

Merhaba, Gonca 😀

 

Blogger röportajlarımda bana vakit ayırdığın için teşekkür ederim, artık bloggerların sahalara dönme zamanı ve açıkçası buna da bu şekilde destek olup reklamlarımızı kendimiz yapmalıyız ve bence biraz da tanıtmalıyız sanırım kendimizi. Açıkçası yorumlarda ve bloglarda görünen kimliğimizi çoğu takipçi bir figüre yerleştiremiyor bu şekilde kendimizi tanıtmanın daha samimi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden seni de tanıyalım, tanıtalım blog takipçilerine 😀

 

Bu arada arkadaşlar Gonca, Gonca’nın Dünyasından blogunun admini aynı zamanda da instagramda @daisyofmemories sayfasının admini.

 

 

Detaylı sorulara geçmeden, bize biraz kendinden bahseder misin? Kimdir, nasıl biridir bu blogger?

Merhaba, öncelikle röportaj yapmayı teklif ettiğin için teşekkür ederim. Blogger’da artık ben de pek aktif değilim maalesef. Zamanla hem bloggerın içine girdiği çıkmaz hem de hayat yoğunluğu pek bakamaz oldum.

Kısaca kendimden bahsedersem. Adım Goncagül. Sınıf Öğretmeniyim. Bu sene mini mini 2ler ile uğraşıyorum. Birçok kişi gibi kitap okumayı ve dizi-film izlemeyi çok severim. Buna ek olarak fotoğraf çekmeyi de çok seviyorum.

 

 

Klasik soruyla başlıyorum, nereden geldi bu blog açma fikri?

Açıkçası birden şak diye oluşan bir düşünceydi. 2012 yılında instagram üzerinden aktiftim ama o zamanla şimdiki gibi değildi. Sonra araştırırken 2014 yılında neden instagram yorumlarımı blog alanına taşımıyorum diye düşündüm. Sonrası zaten bu yıla kadar aktif bir şekilde kullandım.

 

 

Hiç açtığına pişman olduğun ya da artık uğraşmak istemediğin için veya başka bir sebeple bırakma noktasına geldiğin oldu mu?

Öyle bıktığım ya da uğraşmak istemediğim bir zaman dilimi olmadı. Sadece hayatımın hep dönüm noktası olan zamanlarda kendime vakit ayırmak için ara vermek durumunda kalmıştım. Kafamı pek toparlayamadığım için yazılarımda istediğim cümleleri pek kuramıyordum.

 

 

Neden Gonca’nın Dünyasından ismini seçtin? Her şeyiyle senin bir nevi dijital günlüğün gibi mi olmasını hedefledin?

Aslında bloğumun ilk ismi çok farklıydı. Şu an hatırlamıyorum bile. Kendi ismim yoktu. Sonra Gonca’nın Kitaplığı olarak değiştirip kendi adımı ifşa etme kararı aldım. O zamanlar Instagram adım da o şekildeydi. Sonra dizi film izlemeye, çektiğim fotoğrafları ve yazdığım denemeleri de paylaşma kararı alınca Gonca’nn Dünyasından yapma kararı aldım. Dijital günlükten ziyade mutluluk balonu diyorum. Böyle bir deneme yazmıştım yıllar önce. Sadece beni mutlu eden şeyleri orada paylaşmaya çalışıyorum. Beğenmediğim şeyleri pek yazmama gibi huyum var.

 

Blogunu bir süredir aktif kullanmadığın paylaşımlarından belli oluyor, artık blog hayatının öldüğünü düşündüğün için mi, Instagram'ı daha verimli-kolay bulduğun için mi yoksa sıkıldığın için mi aktif değilsin?

Koronadan beri pek aktif değilim tam o dönemlerde KPSS sürecine girmiştim. Ondan pek aktif değildim. Sonra atanmamla birlikte gelen koşturmacayla eve geldiğimde hep bir yorgunluk oluyor üzerimde. Şu sıralar çok okuyup izlesem de araya zaman girdiği için yazamıyorum. Yazsam da yazdıklarımı beğenmiyorum. Önceki yazılarımdaki o şevk istek yok bir şeyler eksik gibi geliyor. O yüzden aktif olmak istesem dahi kendi standartlarımdan geçemediği için yayınlamayı bekleyen en az 3 yazı taslak olarak duruyor aylardır.

 


 

Çevrende kimler bloğundan haberdar? Ailen, akrabaların, arkadaşların biliyor mu?

Çoğu kişi biliyor. Ailem de arkadaşlarım da bilir. Öyle saklamak gibi bir huyum yok. Bilmesini istemediğim insanları da engelleyerek beni rahatsız eden dertten kurtuluyorum😊

 

Eski blog hayatıyla şimdiki blog hayatı hakkında ne düşünüyorsun? Bir zamanlar çok popüler ve güvenilir bir platformdu ancak Instagram bu yönden çok fazla kişinin hevesini kırdı, sen bu durum hakkında ne düşünüyorsun?

Önceden blog aşırı aktifti. İnsanlar bir şey hakkında yorum aradıklarında direkt blog sitelerine girip takip ettikleri blogların yorumlarını okuyup öyle karar verirdi. Fakat artık kimse uzun uzun yazılar okumuyor. Dikkat süremiz oldukça kısalmış durumda. İlk sebebin bu olduğunu düşünüyorum. Diğer sebep tabi ki senin de sormuş olduğun gibi Instagram. Görsel iletiler hepimiz için daha ilgi çekici. Kısa bir video ve dikkat çekici bir fotoğraf uzun blog yazılarından daha fazla görüntüleme alıyor. Bunun farkına vardıkça blogger Instagram'a kaymış durumda.

 

Blogger olmayı bir kenara bırakırsak, bu derecede kitap okuru olmaya nasıl başladın?

Bu denli düzenli kitap okuru olmamın ilk etmeni ablamdır. Ondan göre göre kitap okumaya alıştım. Benim için kitap okuma anlamında örnek figürdü. Sonra da kendi kitap okuma alanımız ve kitap zevkimi oluşturdum.

 

Sence kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır?

Kitap okuma alışkanlığının okulda temelinin atıldığını düşünüyorum. Kendi öğrencilerime bu alışkanlığı kazandırmak için sınıf kütüphanesini oluşturup haftanın belirli günlerinde kitap değişim günü yaparız. Onlar istedikleri kitapları kendileri seçer. Onları bunu okuyacaksın diye asla zorlamam. Okudukları kitaplar için bir özet defterleri bile var. Bunun devamlılığı olması için ödüllendirme yaparım. Tabi bu tek başına öğretmenin yapabileceği bir şey değil. Tıpkı bende ablamın bana rol modeli olması gibi ailede de görülmeli. Ne kadar küçük yaşta örnek bir okur görürsek o kadar çabuk bu alışkanlık kazanılabilir diye düşünüyorum. Yaş büyüdükçe alışkanlık kazanmak zorlaşır.

 

Bir blogger olarak günümüzde çıkan kitapların fiyat politikaları hakkında ne düşünüyorsun?

Ahh! Nereden başlasam bilemiyorum. Günümüz ekonomisinde zaten her şey pahalı ama kendini geliştirmek kitap okumak daha pahalı. Bir kitap alacaksam birkaç kez düşünüyorum. Nerede daha ucuz? İndirime girer mi? Daha niceleri. Kitaplara kdv uygulanmadığı halde bu denli pahalı olması gerçekten çok üzücü. Kağıt olarak dışa bağımlı olduğumuz için fiyatların yüksek olması da normal. Fakat bir noktada bu polikalara dur demek gerek. Çoğu kişi korsan kitaba veya e-kitaba kaydı, kayıyor.

 

Instagram sayfan da blogun gibi tek bir amaca hizmet etme yerine senin günlüğün gibi… kitaplar, diziler, anılar her şeyin ufak bir dokunuşu var. Bu şekilde paylaşım yapmaya nasıl karar verdin?

Fotoğraf çekmeyi oldum olası çok severim. İlk olarak kitap çekmekle başladı bu yolculuk. Sonra çevremde gördüğüm diğer şeyleri çekmemle devam etti. Galerimde duracağına dijital bir fotoğraf albümü olsun istedim. Biraz oradan biraz buradan neden olmasın diyerek bir anda karar verdim. Genelde üzerinde çok düşününce vazgeçmek gibi bir huy vardır bende. Anlık karar verip uygularım 😊

 

Uzak doğu dizileri önerileri aldığım bir diğer kişi sensin. Genelde birkaç kişiden öyle notlar toplar ona göre ruh halime hangisi uyuyorsa onu seçiyorum. Sen nasıl daldın bu uzak doğru dizi fırtınasına?

Lise sınavına hazırlandığım yıllarda aşırı sınav stresi içerisindeydim. Bir şekilde bu stresi azaltmam kendimi yatıştırmam lazımdı. O zamanlar çok sevdiğim bir arkadaşım izlerdi. Bana da önerir misin? Dememle başlayan K-Drama yolculuğum hala devam eder.

 

En sevdiğin oyuncu kim? Hani şu isim nerede oynasa izlerim dediğin bir oyuncu var mı?

Benim için oldukça zor bir soru bu. Dönem dönem değişir çünkü.. Bir dizisinde bayılırım diğer dizisinde yerden yere vururum 😁 İlla isim saymam gerekirse Theo JAMES, Park Seo Jun,  Shin Hae-Sun, Park Bo Young, Yim Si-wan, ve niceleri…

 

Ahh dizilerden bahsederken herkesten K-Drama önerileri alıyorum ama sen Çin dizileri de izliyorsun ve senin önereceklerin var mı? Mutlaka izlemelisin dediğin?

Açıkçası ben Çin dizilerini tamamen kafa boşaltmak için izliyorum. Çünkü senaryo ve oyunculuk anlamında çok kötüler. Senaryo iyi olsa oyunculuk kötü olup izlerken fenalar gelebilir. Ben romantik olanları izleyip tatlı, sevimli falan diyorum kendi kendime. Ablama gösteriyorum. Bunu nasıl izliyorsun Allah aşkına diyor. Bir ay sonra bakıyorum ben de bunu nasıl izlemişim diyorum. Öyle bir dünya 😀

 


Hayalindeki kitaplık?

Tüm duvar boyunca manga, romantik kitaplar ve klasiklerle dolu bir kitaplık. Yanında şöyle yayılabileceğim bir alan ve kahve içmelik küçük bir masa. Harika olurdu.

 

Başucu kitabın? Kitapların?

İnsanın Anlam Arayışı, Parıldayan Şeyleri Toplayıp Sana Vereceğim.

 

Ah bir de milyon kere izlesem sıkılmam diyeceğin dizi/film?

Aşk ve Gurur 2005 yapımı kesinlikle.

 

Favori üç yazarın, yerli ve yabancı ayrı ayrı söyleyebilirsin?

Jane Austen, Tezer Özlü ve son zamanlarda kitaplarını okumaktan büyük zevk aldığım Kayahan Demir.

 

Favori üç oyuncun, dizi ya da film fark etmez?

Ben yine hangi dizi filmleriyle başarılı bulduğumu da yazmak istiyorum.

Theo JAMES – Uyumsuz Serisi

Yim Si-wan – Run On

Park Seo Jun – Iteawon Class

 

Favori üç müzik grup/kişi? Favori üç şarkın?

Benim playlist aşureden bile karışıktır. O yüzden birbiriyle alakasız isimler ve şarkılar çıkabilir. Grup olarak BTS - Spring Day, EXO’yu çok severim ama DO’nun Empathy albümündeki çoğu şarkısı favorimdir. Son olarak Yalın - Olmasa Da Olur diyorum.


Asla okumam, izlemem dediğin bir tür var mı?

Tarihi kitap okumaktan ve dizi izlemekten pek hoşlanmıyorum. Asla okumam veya izlemem demem. Beni yakalayan bir konusu olunca gayet izlerim ama çok fazla tercih ettiğim bir tür değil.

 

Bir ayda ortalama kaç kitap okuyorsun, kaç dizi bitiriyorsun?

Kitap olarak sayı epey az. Şu sırala bu konudan yakınıyorum kendime. 3 kitap bitirmeye çalışıyorum. Dizi konusunda net bir sayı vermem çok zor. O dönemde beğendiğim dizi çıkarsa bu sayı 4’e kadar çıkar ama beğendiğim bir şey yoksa 1 zor olur.

 

Bir kitabı sana okutan en büyük etken nedir? Filmi/diziyi izleten en büyük etken?

Eğlenmem. Bir şeyi okurken veya izlerken keyif almalıyım. Saçma bile olsa mutluysam izlerim veya okurum. Bunun için de hem kitap için hem de film için 3 bölüm şans veriyorum. Baktım hala içine giremiyorum. Vakit kaybetmeden bırakıyorum.

 

Hiç yarım bıraktığın kitap, dizi var mı?

Buradan Çin’e yol olacak kadar çok var.

 

Şu ara çıkmasını en merakla beklediğin kitap?

Yeni çıkan kitapları fiyatlarından ötürü takip etmeyi bırakalı çok oldu. O yüzden merakla beklediğim bir kitap yok.

 

En çok okuduğun yayınevleri?

İş Bankası Kültür Yayınları ve Timaş.

 

Paylaştığın görsellerin hepsinin sana ait olduğunu düşünüyorum, çok güzel kareler yakalamışsın. Fotoğrafçılık eğitimi aldın mı almayı düşünüyor musun?

Paylaştığım tüm fotoğraflar bana ait evet. Aşırı güzel değiller ama hoşuma gidenleri öyle paylaşıyorum .Herhangi bir eğitim almadım. Almak isterim ama neden olmasın.

 

Gezme görme anılarını da blog da yazma planın var mı? Bu tür yazılar zaman zaman çok yararlı olabiliyor.

Böyle bir serim vardı blogda. Gezi Günlüğüm serisiydi ismi hatta. Birkaç yazı yazdım. Fakat daha sonra gezmeme rağmen yazma istediğim olmadığı için gezdiğim yerler galerimde bana göz kırpar.

 

Şimdi azıcık çoklu seçenek sorularına geçerek “O mu? Bu mu?” diyelim.

Çay mı kahve mi?

Kahve

Peki romantik mi fantastik mi?

Romantik

Müzik dinleyerek okumak mı dinlemeden okumak mı?

Müzik dinlemeden okumak.

Kitapçıdan kitap almak mı internetten kitap almak mı?

İnternetten satın almak.

Blog mu Instagram mı? (hileli bir soru :))

Ahahah benim için pek değil aslında. Blogluk aktifliğim olmadığı için Instagram.

Kedi mi köpek mi?

Köpek

Hiç yalan mı karşındaki üzmemek için çok hafif beyaz yalanlar mı?

Hiç yalan. Karşımdaki insan üzülecekse bile doğruyu bilmeli.

Mutlu sonlar mı gerçekçi sonlar mı?

Mutlu sonlar 😊

Okurken ağlamak mı gülmek mi?

Gülmek.

Deniz kum güneş mi bilmediğin yerde doyasıya keşif mi?

Bilmediğim bir yerde keşif.

Yorum okumak mı alıntı okumak mı?

Yorum okumak.

Türk yazar mı yabancı yazar mı?

Yabancı yazar.

 

Son sorum… blogger arkadaşlara, yeni blog veya site açmaya heveslenenlere ya da açmışlara neler söylemek istersin?

Öncelikle blogger açmadan önce ilk bilmeniz gereken şey erişimin aşırı derece düşük olması. İlk zamanlar yazılar o kadar az tıklanacak ki sanki boşu boşuna yazılıyor gibi gelecek. Ama yazdıkça asıl meselenin tıklanma değil de kendimize ait bir yer olmasının keyfini tadacaksınız. Zaman zaman bende olduğu gibi yazma hevesini gidecek ama benim gibi tembellik edip geçmeyin üzerine gidin. Blog yazmak değil genel olarak yazı yazmak bir terapi biçimi olduğu için blog terapisine evet diyebilirim.

  

Vakit ayırdığın için teşekkür ederim 😊

Ben bu güzel fırsat için asıl ben teşekkür ederim. Umarı cevaplarım açık ve anlaşılır olmuştur. Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim.. Bloggerları desteklemeyi unutmayın ve yorum atmaktan asla çekinmeyin!





2 yorum :

  1. Bu harika fırsat için tekrar teşekkür ederim. Uzun zaman sonra blogla ilgili bir şeyler yapmak beni mutlu etti 🩷

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoğun temponda bana vakit ayırdığın için ben de teşekkür ederim :)

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın