0 Freya Sampson - Son Şans Kütüphanesi

~~~*~~~

"Doğru olduğunu düşündüğüm bir şey için savaşırken asla korkmam."

~~~*~~~

İlk çıktığında dikkatimi çekip aldığım kitabı sonunda okudum. Belki inanmayacaksınız ama dün akşam elime aldım ve birkaç saatte bitti de... Bu kadar hızlı biteceğini beklemediğim bir kitaptı. 

Aslında beklentilerim çok başkaydı kitabın bana sunduğu daha başkaydı. Ben direk bir aşk hikayesi bekledim ama kitabın bana sunduğu  daha başka bir hikayeydi. 

Sevdim de ama eksiklikleri de vardı açıkçası. Yine de bu kitaba dair beklenilenden daha farklı bir kurgusu olabileceğini de hissettirilmesini isterdim. Çünkü arka kapakta eski okul arkadaşı geri döner falan dendiğinde beklentilerim farklı boyutlara girdi ama kitabın ana fikri ve olay döngüsü bambaşka bir şeydi. 

Bunun yanı sıra kitap hem sublimal mesajları olan bir kitaptı. Aslında baya baya da çok haklı şeyler söylenip yapılıyordu. Bu konuda da sevdim. 

~~~*~~~

"Bazen bir şeyi önemsiyorsak kuralları çiğnememiz gerekir."

~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; June, annesinin kanser teşhisi konmasından sonra kendi hayallerinden vazgeçmiş, annesini kaybettikten sonra da kurduğu o hayattan dışarı çıkmaya korkmuş, sadece işi ve evi arasında mekik dokuyan, çekingen, kendi içine kapanık, asosyal 28 yaşında bir kadındır. Bir gün tesadüfen yemek almak için gittiği Çin lokantasında eski okul arkadaşı Alex'i görür ve aralarında kitaplar üzerine gelişen konuşmalar sonucunda bir arkadaşlık başlar. June'ın hayatındaki tek değişiklik bu gibi görünürken bir de şok etkisi yaratılan bir haber alır. Yaşadıkları ilçede yer alan altı kütüphanenin de kapatılması söz konusudur. Bunların arasında June'ın çalıştığı kütüphane de vardır. Mahalle sakinleri bu habere tepki gösterip, bir protesto başlatırken June, çekingenliğinin verdiği duygularla ve patronunun söylediği baz sözlerle geri planda kalır ve bütün mahalleli tarafından tepkiyle karşılanır. Çünkü June bir kütüphanecidir ve kütüphane kapatılırsa işsiz kalacaktır. En çok da onun tepki göstermesi gerekmektedir. Bir de bunun altında daha da önemli bir neden vardır. O da June'ın annesi de zamanında o kütüphanede çalışmıştır. Annesinin anısına saygıdan bile tepki göstermelidir. June, kaldığı ikilem sonucunda ya kütüphane için savaşacak ve bütün korkularını yenecek ya da korkularının arkasına saklanıp savaşanları izleyecek ve her şeyini kaybedecektir. 

Öncelikle bu kitaba romans demek ne kadar doğru olur bilemiyorum bana daha çok Çağdaş Edebiyat gibi geldi. Hatta güncel konuları ele alan bir kitap bile olabilir. Çünkü aşk detayı yok denecek kadar azdı. 

June'ın korkuları, vazgeçtiği hayalleri, annesine bağlılığı ve sekiz yıla yakın zamandır tuttuğu yastan çıkamaması güzel anlatılmıştı. Kütüphaneye ve ziyaretçilerine karşı duygusal yakınlığı, hepsini aslında ne kadar da önemsediğini fark etmesi ve bütün korkularını yenme çabasına girmesi de öyle... Hatta en son yaptığı hamleler müthişti. 

~~~*~~~

"Bu kütüphane hayatımdaki en önemli şey ve onun için savaşacağım. Sonuç ne olursa olsun."

~~~*~~~

Kitabın arka kapağında her ne kadar adı geçmiş olsa da Alex'in çok fazla rolü yoktu bence kitapta. Zaten aşk detayı da kitabın son sayfalarında kendini gösterdi. Olmasa da olurdu ama yazar sanırım hazır Alex'i koymuşum bir aşk sokayım araya demiş. 

Kütüphane sakinlerinin-ziyaretçilerinin-müdavimlerinin halleri, olayları ele alış biçimi, çabaları da çok güzel anlatılmıştı. 

Aslında kütüphanelerin ve kitapların önemlerine vurgulayan detayları, onların kapatılmasının sonucunda olabilecekleri dile getirilme biçimleri de çok güzeldi. Sublimal mesajlar da zaten buralarda saklıydı. Meclis üyelerinin kendi çıkarlarına hareket etme çabası, alttan alttan aldığı rüşvetler, haklın ihtiyaçlarını önemsememe modu güzel bir şekilde olaya dahil edilmişti. 

Kitabın sonunda savaşı kazanırlar sanmıştım ama yanılmışım. Evet kazandılar belki ama başka koşullarda... yine de sonu güzeldi. 

Kitaba dair çok bir şey anlatmaya gerek yok bence. Diyeceğim tek şey romans olduğunu düşünerek başlamayın hata yaparsınız ama sıkılırım demeyin de ben bir gecede bitirdim. Akıcı, sıkmayan ve yormayan bir kurgusu var kitabın.

Daha fazla aşk ve hatta daha fazla Alex beklerdim kitaba dair, böylece romans izlenimi verirken bunun altını da doldurmuş olurdu. Ancak bu haliyle de güzeldi. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟

~~~*~~~

"Kütüphaneler kitaplardan ibaret değil. Sekiz yaşındaki bir çocuğun gözlerini dünyanın harikalarına açabileceği ve seksen yaşında yalnız bir kadının onun için en önemli şey olan insanlarla bağ kurmak için geldiği yerdir. Bir gencin ödevini yapabilmek için değerli sessiz bir alan, yeni gelen bir göçmenin kendine yeni bir topluluk bulacağı bir yer. Kütüphaneler dünyanın neresinden gelirse gelsin zengin fakir herkesin kendini güvende hissedebilecekleri bir yerdir. Onları güçlendirecek bilgilere erişebilecekleri bir yer."

~~~*~~~

Kitabın adı     : Son Şans Kütüphanesi

Orijinal adı     : The Last Chance Library

Yazarı            : Freya Sampson

Çevirmen       : Meltem Yılmaz Deniz

Yayınevi         : Orenda Yayınevi

Sayfa sayısı    : 336

Kitabın tanıtım yazısı: 

Yalnız bir kütüphaneci olan June Jones, büyüdüğü sakin İngiliz kasabasından hiç ayrılmamıştır. Utangaç ve içine kapanık olan June, hayatını dünyaya açmaktansa kitaplara gömülerek geçirmeyi tercih eder. Ne var ki kütüphanesi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, yaşadığı yerin kalbi olan ve annesinin en güzel anılarını içinde saklayan bu yeri kurtarmak için rafların arkasındaki yerinden çıkmak zorunda kalır.

Kütüphaneyi kurtarmak için kampanya yürüten bir grup sıra dışı ama fedakâr kasaba sakininin arasına katılan June, annesinin ölümünden bu yana ilk kez kendini insanlara açmış olur. Tam da bu sırada eski okul arkadaşı Alex şehre geri döner ve o da yardım eli uzatmaya hazırdır. Herkes iyi kalpli avukatın ona karşı hislerinin farkındadır ama June, birinin ona bu şekilde değer verebileceğine inanmak istemez.

June, kendisi için çok şey ifade eden bu yeri ve kitapları kurtarmak için hayatında değişikliğe gitmek zorundadır. Peki ama kitapların güvenli kucağından çıkıp arkadaşlıklar, fırsatlar ve aşkla dolu bir dünyaya adım atmaya cesaret edebilecek mi?