Ben bu kitabı çok sevdim. Güldüm, ağladım, tebessüm ettim,
gözlerim doldu… Türlü türlü his yaşadım ama hissettiklerimin kısa özeti bu: Bu
kitabı çok sevdim.
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki kitapta romana konu
olabilecek çok heyecanlı, atraksiyonlu olaylar falan yok. Sadece bir köpeğin
hayata nasıl baktığı ile ilgili bu. Kendisine bir insanı korumayı görev edinmiş
olan ve o insanı çok seven bir köpeğin sadakati ile ilgili. Bir köpeğin
dilinden yazılmış bir romanı ilk kez okuyorum ve o saflığı, sevgi ve sadakati o
kadar sevdim ki zaten köpek seven birisi olarak aşkım kabardı diyebilirim :) Bu
noktadan sonra kitap içeriğine girebilirim haberiniz ola :)
Can Dostumun Yolculuğu, Can Dostum kitabının devamı
niteliğinde. İlk kitabı okuyamadım ama Ethan ismi ikinci kitapta o kadar çok
geçti ki ilk kitabı da gerçekten çok merak ettim. İkincisini bu kadar sevdiysem
o kitabı da çok seveceğimden neredeyse eminim. Köpeğin ismi sürekli değiştiği
için nasıl hitap edeceğimden bir türlü emin olamıyorum :D Ama CJ’in
bebekliğinde başlayan ilişkilerinin, hayatının sonuna kadar devam etmesini çok
sevdim. Yazarın bunu anlatma şeklini çok sevdim. Köpeğin koruma iç güdüsünü, sadakatini onun
ağzından o kadar iyi işlemiş ki çok ilginç olaylar olmayan 400 sayfanın su gibi
akıp gitmesini sağlamış… Dili gerçekten
son derece güzeldi. Çevirmene de hakkını teslim etmek lazım, ufacık bir pürüz
bile yoktu kitapta. Ayaklı Bela’da da çeviri çok iyiydi. Bu nokta da tebrik
edilmesi gereken Yabancı Yayınları sanırım.
CJ’in hayatı herhangi birisinin yaşayabilecekleri ile dolu.
Ama tüm bu yaşananlara bir de o kişiyi çok seven bir köpeğin gözünden bakmak
garip bir şeydi. CJ’in annesinden nefret edebilirsiniz, CJ’e de zaman zaman
kızabilirsiniz ve Trent karakterine de az buçuk vurulabilirsiniz. Ama ismi
sürekli değişen köpeceğimize aşık olacaksınız bence. Tabii hayvanları biraz
seviyorsanız… Ayrıca köpeciğin insanlar hakkındaki tespitlerini de çok sevdim.
“Köpekler insanları anlayamazlar; Çünkü böyle bir şey mümkün değil,” gibi :)
Katılıyorum köpecik :D
Sahibinin randevularından sonraki üzgünülüğünü randevularda giydiği ayakkabıları her giyişinde üzülmesine yorup, o "üzgün ayakkabılar"ı parçalayan bir köpeğiniz olmasını isteyebilirsiniz siz de.
Bir de söylemeden geçemeyeceğim İnci’nin de dediği gibi
kapak tasarımı kitap elinizdeyken çok hoşunuza gidecek. Kırmızı iç kapakları da
bir o kadar güzel. Şu an yurtta olduğum için, odama gelen giden herkesin
dikkatini çekti, Can Dostumun Yolculuğu :) Ben de bir gün içinde kolaylıkla okuyup
bitirdim zaten. Şu an bir başka arkadaşım romana hevesle başlamış durumda :)
Yabancı Yayınlarına, bu kitabı
okumamızı sağladığı için çok teşekkürler. Üstelik, 23 Eylül’de başlayacak olan
çekilişimizde iki okurumuza bu kitabı hediye edebileceğiz. Ne diyeyim, son
zamanlarda, çok sevdiğim Ayaklı Bela dahil, hiçbir kitabı bu kadar çok
sevmemiştim. Ve özellikle İnci çok iyi bilir ki ben kolay beğenen birisi değilim. :)
Çekilişimizde şansınızı deneyin ama olmazsa bile bu kitabı okumayı
ihmal etmeyin derim. Ben Can Dostum’u da elime geçen ilk fırsatta okuyacağım.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın