~~*~~
Elijah güçlüydü, Rebekah güzeldi, Klaus belaydı.
~~*~~
İki kitabı peş peşe okumanın hazzını yaşamış biri olarak ikinci kitap ilkinden daha iyiydi diyerek yorumuma başlıyorum. Aslında 3. kitapta çıksaymış iyi olurmuş, çünkü kısacık kitaplar peş peşe okunduğunda tam tadına vara vara okunmuş gibi oluyor.
İlk kitapta tanıdığımız, aile ilişkilerini öğrendiğimizi, nasıl karakteristik özellikleri olduğunu idrak ettiğimiz Köken Vampiler'den Elijah, Klaus ve Rebekah bu kitapta da sınırları zorlayacak bir kurgu ile karşımızda... tam da vampir olmaya yakışacak bir şekilde :) bence ;)
~~*~~
"Yanımda sen olmadığın sürece, ben tam olamam.
Ama senin rızan, senin sevgin olmadan bu duyguların bir anlamı yok.
~~*~~
The Originals Yükseliş tam da ilk kitabın olması gerektiği gibiydi belki ama bu kitapla kıyaslandığında baya bir duygunmuş diyebilliyorum. Bu kitap ilk sayfadan son sayfaya kadar hareketli ve nefes tutularak okunacak bir kurguya sahip :)
Kısaca konusundan bahsetmeyeceğim arka kapak bir fikir verebilir ama kitabın içerisi sizleriçin süprizlerle dolu.
Klaus yine yaptı yapacağını ve aşkını ailesinden ön planda tuttu ama... işte o amalar... bazen kaybedilmiş kaybedilmiştir bazen aşkın ikinci şansı hak etmiyordur... Klaus bunu çok acı bir şekilde öğrendi... o sayfaları yüreğimi burktu...
Rebekah... bu kitapta onu çok daha iyi anladım ve Klaus'tan kulübe kenarında sahilde yediği darbe... bence affedilemeyecek kadar büyük, bir daha güvenilmeyecek kadar yıkıcıydı ama yine de yüce gönüllü bir kadına yakışacak şekilde karşılık verdi. Aslında Rebekah'ın bazı sözlerinde düşünmeden edemedim. Sen Eric'i çok sevmişsin be kadın... onu karısı ile gittiği yerde mutlu olduğunu düşünerek avunacak kadar çok sevmişsin...
~~*~~
Bir evi yuva yapan aileydi ve kardeşleri de şüphesiz Elijah'ın ailesiydi.
~~*~~
Elijah... sonunda onunda kalbini çalacak bir kadın var... o afeti devranı yakıştırdım Elijah'a. :) zaten bir güçlü, dimdik duran, programlı olan ve ailesi için her şeyi göze alabilecek bir adama da daha azını düşünemezdim ;)
Tabi sadece vampirlerle sınırlı değildi. Cadılar yaptılar yapacaklarını ortalığı birbirine kattılar... O savaş sahnesi... kalplerin sökülmesi, kanların içilmesi, ölülerin dirilmesi... gözümün önünde canlandırmakla kalmadım yaşadım gibi hissettim. Savaş sahnesi tam tatmin edecek kadar iyiydi.
Neyse çok uzatmayayım. Ben bu kitabı ilkinden daha çok sevdim. Gerçekten Aile Güçtür derken bunu gösterdi. Biz Türkler aile bağlarına önem veririz bilirsiniz, bunun ne kadar güç getirdiğini okumak da ayrı bir güzeldi.
Vampir severler... cadı severler... olmadı kurtadamları severler... okuyun :) Hele de Vampir Günlükleri serisini takip ediyorsanız kaçırmayın ;)
~~*~~
Bir savaş bitmişti ve sıradaki savaş onları bekleyen gece gibi önlerinde uzanıyordu.
~~*~~
The Orginals Serisi Kitapları
- The Orginals - Yükseliş
- The Orginals - Düşüş
- The Resurrection
Kitabın adı : The Originals - Düşüş
Orijinal adı : The Loss
Yazarı : Julie Plec
Çevirmen : Ebru Sürmeli
Seri bilgisi : The Originals #2
Yayınevi : Go Kitap
Sayfa sayısı : 280AİLE GÜÇTÜR
Köken Vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.
Yıl 1766. Klaus, Elijah ve Rebekah Mikaelson kasırgada yerle bir olan şehirleri New Orleans'ı aradan geçen kırk dört yıl içinde adeta yeniden inşa edip eskisinden de görkemli bir hale getirmişlerdir. Cadılar bataklığa çekilmiş, kurtadamlarsa arkalarına bakmadan kaçıp gitmiştir. Ama bu kadarı Klaus için yeterli değildir. O kral olmak, şehre kraliçesi ile birlikte hükmetmek ister. Ve nihayet en çok arzuladığı şeyi gerçekleştirecek bir cadı bulur ama cadının niyeti Klaus'u kullanarak ölmüş atalarını diriltmek ve New Orleans'ı geri almak için bir savaş başlatmaktır. Mikaelson kardeşler cadıların bu hamlesini savuşturmak için güç birliği yapsa da kesin olan bir şey vardır: Çok kan dökülecektir.
Hem kitap hem dizi. :)
YanıtlaSil:)
Bu arada benim de kitabım çıktı! Bloguma beklerim... sevgiler... :)