28 Şubat 2022 Pazartesi

0 ALINTILAR // Emma Chase - İtiraz (Dava Özetleri #1)

Öldüğünde hayatının gözlerinin önünden geçtiği söylenir. Bu doğru mu bilmiyorum. Fakat önemsediğin, sevdiğin biri için hissettiğin korku belli bir noktada çok yoğun, felç edici bir hale geldiğinde, diğer her şeyin solup gittiğini biliyordum. Onlarla ilgili düşüncelerle dolup taşıyordunuz: gülüşleri, kokuları, seslerinin tonu. Sofia'yla paylaştığımız her an sessiz bir film gibi gözlerimin önünde belirdi. Mahkeme salonunda yanımdayken, yatakta altımdayken... Şakalaştığımız ve konuştuğumuz günler, inlediğimiz ve iç çektiğimiz geceler... Her görüntü daha fazlasını istememe sebep oluyordu. Daha fazla zaman. Daha fazla hatıra. Henüz paylaşmadığımız bütün anlar, henüz yaşamadığımız bütün deneyimler, hiç söylemediğim bütün kelimeler. Onlara ihtiyacım vardı. Ona ihtiyacım vardı. 

Bugüne kadar herhangi birine ihtiyaç duyduğumdan daha fazla. Herkesten daha fazla. 


*****


Sıcak ve sağ salim kollarımda, göğsüme dayalıydı; onu öyle çok sıkıyordum ki nefes alamıyor olabilirdi Fakat bırakamadım. 

Sertçe nefes alarak, "Bunu bir daha sakın yapma," dedim kulağına.

Kocaman gözlerle bana baktı, öyle güzeldi ki beni titretti.

"Neyi bir daha yapmayayım?"

Saçını geriye doğru itip yüzünü avuçladım. Sesim çatladı. "Gitme."


*****


Son birkaç gün işkence gibiydi. Jenny için gösterdiği her sevgi gösterisi dikenli kırbaçla inen bir darbe gibi acıtmıştı. O çarpıcı yeşil gözlerde gördüğüm özlem ve Jenny için beslediği şefkat elektrik akımı gibi yakıp nefesimi kesiyordu. 

Stanton'la seks canlandırıcıydı, yanında çalışmak bir ayrıcalıktı. Fakat onu sevmek... işte bu acıtıyordu. 


*****


"Neler oldu, Sofia?"

Gözlerim iradem dışında yukarı kalkıp onunkilerle buluştu. Gözleri endişeyle doluydu, kafa karışıklığıyla birlikte... sevgi ve ilgi de taşıyordu. 

Fakat yeterli değildi.

"Ne mi oldu? Sana aşık oldum." Kelimeler ağzımdan birden fısıltıyla çıktı; onun için hissettiğim her şey keskin, sert bir diken gibi boğazımı tıkadı. Onun aynı şekilde hissetmemesinin verdiği acıyla boğazımı gittikçe sıkan bir düğümdü. "Seninle ilgili her şeyi seviyorum. Mahkemede snei izlemeyi, konuşma ve hareket etme şeklini seviyorum. Ne söyleyeceğini düşünmeye çalışırken dudağını kaşımanı seviyorum. Sesini seviyorum, ellerini ve bana dokunuşlarını seviyorum. Ben... kızına bakı şeklini seviyorum, adımı söyleyişini seviyorum." Sonunda sesim parçalara ayrıldı ve gözlerimi kapayıp gözyaşlarımı serbest bıraktım. 

"Hayır bebeğim, ağlama," diye yalvardı.

Ellerini yüzüme doğru kaldırdı ama temasının beni tamamen dağıtacağından korkarak geriye çekildim. Sözlerim aceleyle çıkıyordu. "Bunun senin istemediğin bir şey olduğunu biliyorum. Görmezden gelmeye, ötelemeye çalıştım. Ama seni onunla görmek artık çok canımı yakıyor..."

Acımı gördüğünde başı önüne eğildi. "Sofia, üzgünüm... Lütfen bana izin ver..."

Başımı iki yana salladım ve yine gözlerimi sımsıkı kapadım. "Üzülme, senin hatan değildi. Benim sadece... Üstesinden gelmem lazım. Geleceğim. Artık ben... artık seninle o şekilde olamam, Stanton."  


*****


Umut ve korkuyla dolu gözleri kalbimi kırıyordu. "Kafamda her şeyi çözümlediğimde, en sonunda benim için ne ifade ettiğini kendime itiraf edecek cesareti topladığımda... Artık çok geçti. Senin aynı şekilde hissetme ihtimalin var mıydı bilmiyordum. Sen yedekmişsin gibi hissettirmeden nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Senin öyle hissetmeni asla istemedim, bir dakika için bile... Jenny her zaman benim arkadaşım, yüreğimin sahibi olan küçük kızımın annesi ve ilk aşkım olacak." Ardından sesim tarazlandı, duygudan iyice boğuk hale geldi. "Fakat sen, Sofia... Eğer bana izin verirsen yemin ederim... Sen son olacaksın."






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın