Providence Üçlemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Providence Üçlemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mayıs 2014 Pazartesi

0 Jamie McGuire - Cennet (Providence Üçlemesi #3)


Veee Jamie McGuire'nin bir serisini daha bitirdik. En azından ben bitirdim yoksa siz hala okumadınız mı? Çok büyük kayıp.

Muhteşem ötesinde soluksuz okunacak aşkı hissettirecek zaman zaman gerilecek zaman zaman içinizi ısıtacak on numara beş yıldız bir fantastik aşk romanı!

Başka söze gerek yok diyerek yorumumu bitiriyorum :D

hehe tabi ki bitirmeyeceğim :) Öncelikle dehşet alıntılar paylaşacağım sonra biraz kitap içeriğine giren bir yorum yapacağım sonra içimi dökeceğim sonra bitireceğim :D

İkinci kitap çok iyiydi dedim ama son kitap dehşet çıktı! Heyecanlı, nefes kesici ve aşk doluydu... :))

28 Şubat 2014 Cuma

9 Jamie McGuire - Cehennem [Providence Üçlemesi #2]



Ve ve ve ve... sonunda bende Cehennem'i okuyanlardanım ve hayran kalıp bitirenlerdenim. Açıkçası uzun zamandır bu kadar nefes kesen ve heyecanla sayfalarını çevirdiğim bir fantastik okumamıştım çok iyi geldi :)

"Cehennem" Jamie McGurire'nin Providence Üçlemesi'nin 2. kitabıydı. İlk kitabı Araf ikinci buydu üçüncüsü ise "Eden" hangi isimle yayınlanır şimdilik bilemiyorum. 

Akıcı, sürükleyici, heyecan verici soluksuz okunan bir fantastikti ve herkese tavsiye ederim. 

Aşkı ve aşk için savaşmayı, arkadaşlığı, aile ilişkisini ve heyecan verisi savaşı ile soluksuz okunuyordu. 

Nina ve Jared'ı ilk kitaptan tanımış aşık oluşlarına ve beraber olmak için göze aldıkları şeyleri okumuştuk bunda da beraberlikleri devam ediyor ama bu sefer onların beraberliğinin bedelleri, karşılarındaki engeller ve her şeye rağmen aşkın kazanmasını okuyoruz. Ama tabi ki yine aşkın önündeki engellerle kitap bitiyor. 3. kitabı heyecanla beklememize enden oluyor. 

Ben kitap içeriğine girerek yorum yapan bir okurum ve bu kitapta sizlere bahsetmek istediğim o kadar şey var ki o yüzden bunları içimde tutamayacak ve anlatacağım. Dolayısıyla bu kısımdan sonra iki resim arasındaki yer fazlasıyla kitap içeriği olacak :) Uyarmadı demeyin sonra :)


Yukarıda kitap içeriği uyarısı verdim ve şimdi kitap içeriğine giriyorum :) 

Nina'nın kabusları çok fenaydı hele ki Jared'in yanındayken kabuslar görmesi ve o yokken huzurla uyuması ise... muhteşemdi yani dehşetti. işte öyle bir şeydi. Jared resmen aşkı için savaşıyordu gerçi Nina'da öyle ama Jared daha fazla yıpranıyor, çabalıyordu en azından benim gözümde öyle.

Kitapta benim en çok hoşuma giden Claire ve Ryan ikilisi oldu. Muhteşemlerdi ya... Claire'in şikayetleri, Ryan'ın Claire hakkındaki gerçekleri öğrenmesi, öğrendiğinde verdiği tepki... harikaydı. Keşke onları anlatan bir kitap olaydı. Gerçi dayanamadım ve kitabı bitirir bitirmez yazara mail attım bu ikiliye dair bir kitap ya da novella yazmayı planlıyor musunuz diye bakalı nasıl bir cevap alacağım :) Neyse :)

Kitabın sonlarında Shax ile olan savaş sahnesi çok güzeldi. Müthişti nefesimi tutarak okudum resmen ama Ryan'ın ölümle burun buruna gelmesi ve Claire'in de can çekişir halleri... çok fenaydı ya... cidden üzüldüm bende farkına varmadan dua ettim yaşamaları için :))


Evet kitap içeriğine giren yorumum bitti dolayısıyla rahat nefes alıp yorumumu okumaya devam edebilirsiniz ;) 

Kitapta benim en çok ilgimi çeken karaterler Ryan ve Claire oldu onların da bir kitabı olsa okumayı çok isterim dilerim olur da :)

Seriyi size tavsiye ediyor, okumanızı öneriyorum ve yorumumu bitirmeden önce iki küçük aşk alıntısı yapıyor ve bitiriyorum :)

***
"...sana, seni sevdiğimi, sana karşı hissettiğim bu aşkın, hayatım boyunca hissettiğim hiçbir şeye benzemediğini hatırlatmak istiyorum. Sana kendini değersiz ya da bir şekilde istenmediğini hissettirdiyse... aldığın her nefesin benim için ne kadar kıymetli olduğunu bilmeni istiyorum."
***
"Seni bu dünyadaki her şeyden, evrendeki her şeyden daha fazla seviyorum. Seni yaşamdan, ailemde daha fazla seviyorum. Seni, seninle bu şekilde birlikte olmaktan daha fazla seviyorum."
***

Ahhh Jared her kadına senin gibi bir adam lazım :) Kitap cidden heyecan vericiydi, beklenmedik olaylar, nefes kesek savaşlar ve hiç tahmin edemeyeceğiniz sonla dolu bir kitaptı. İlkinden daha heyecan verici daha şaşırtıcıydı. Benden 5 üzerinden 5 aldı :)

Providence Üçlemesi
Kitabın konusunu aşağıda sizlerle paylaşıyorum:
Nina Grey, şeytanlarla yaptığı savaşın yaralarını yeni yeni sarıyordu. Geçmişte olanlar çok uzakta kalmış gibiydi. Hem okuluna devam ediyor hem de babasından kalan şirketin başına geçmek için hazırlanıyordu. Her şey normale dönmüştü, geceleri gördüğü kâbuslar dışında... 
Nina ve nişanlısı Jared için bu kâbusların tek bir anlamı vardı: Yaklaşan tehlike ve Şeytanlarla yapılacak olası bir savaş… 
Tatlı Bela’nın yazarı Jamie McGuire, Providence üçlemesinin ikinci romanı Cehennem’de hem içinizi ısıtacak hem de tüylerinizi diken diken edecek!

26 Kasım 2013 Salı

0 Jamie McGuire - Araf [Alıntı]


Kitabı yeni okuyup bitirdiğimi biliyorsunuz ve sizlere söylediğim alıntılardan birkaçını daha paylaşacağım. 
Ondan önce hatırlatayım okumayan arkadaşlarımız kitabın yorumuna buradan ulaşabilirsiniz

***
"Normal bir hata ihtiyacım olduğunu söylemiştin." Devam etmekte tereddüt ettim, bir sonraki cümlem onu mahvedecekti. "Seninle normal bir hayatım olamaz." 
Gözlerinin rengi birden bire koyulaştı. "Bana yalan söyleme Nina. Ayrılmak istiyorsun çünkü birlikte olmaya devam edersek, ailemin başına geleceklerden korkuyorsun. Söylüyorum sana, hiçbir şey olmayacak. Bana güvenmeni istiyorum." 
"Bir şey olacak. Başka ne yapabilirim bilmiyorum Jared. İkimizin de hayatına devam etmesi gerekiyor." 
"Sensiz bir hayatım olamaz. Sensiz yaşam istemiyorum," diyerek yutkundu. Yüzünde hiç gitmeycekmiş gibi görünen bir ıstırap vardı. 
"Böyle yaşamak istemiyorum. korku,suçluluk, sürekli arkamı kollamak zorunda olmak... Birlikte ile olamıyoruz." 
... 
"Ne yapmam gerekiyorsa yapacağım Nina. Eğer uzaklara gitmek istiyorsan, gideriz. Birlikte olmak istiyorsan, yakınlık istiyorsan, seninle sevişeceğim. Sana istediğin her şeyi vereceğim. Sahip olduğum her şeyden vazgeçeceğim. Ailemden vazgeçeceğim. Hemen şimdi arabaya atlayıp gidebiliriz... Arkama bile bakmam. Ama yalnızca benden bunu isteme. Bunu yapamam... yapamam..."
***

21 Kasım 2013 Perşembe

3 Jamie McGuire - Araf (Providence Üçlemesi #1)



Kalemiyle "Tatlı Bela" ve "Ayaklı Bela" kitapları ile tanıştığım, akıcı üslubu, güçlü kurgusu ve eğlediren ve kitaba bağlayan kalemini çok sevdiğim yazar Jamie McGuire'nin yeni çıkan kitabı "Araf" bitmiş bulunuyor :)

Kitabı Tüyap'tan almış ve fazla bekletmeden okudum. Fantastik türde olan "Providence Üçlemesi"nin ilk kitabı "Araf". 

Yazarın kalemine dair bir yorum yapmayacağım çünkü Tatlı Bela ve Ayaklı Bela kitaplarının yorumlarından yazarın kalemini sevdiğimi anlamışsınızdır. Gerçi onlar günümüz aşk romanıydı fantastik değildi ama şu anlaşıyor ki Jamie McGuire'nin fantastik kalemi de yeterince güçlü :)

Kitap kısacası, Nina adında bir kız ve ona atanan bir meleğin, Jared'ın, tanışmaları, birbirlerinden etkilenmeleri, aşık olmaları, ilişkilerinin imkansızlığı ve buna rağmen beraber oluşlarını konu alıyor. Aile ilişkisi, arkadaşlıklar ve sırların olduğu normal bir hayat ile gizemli meleklerin şeytanların olduğu bir hayatın kapılarını açıyor kitap.Yanlış anlaşılmasın şeytan falan dedim ama kitap kesinlikle korku değil!

İtiraf ediyorum kitaba başlarken kitaptan bu kadar hoşlanacağım ve seriyi merakla bekleyeceğimi tahmin etmemiştim. Beklentilerimin baya üstünde bir kitap çıktı. Klişeleşmiş fantastik kitaplardan farklı olması benim için ayrı bir yere sahip olmasına neden oldu :)

Şimdi buradan sonraki yorumlarımda kitap içeriğine gireceğim :)

Nina ve Jared'in kitabın başlarında devamlı karşılaşmaları ve bunun ardındaki nedenleri öğrenene kadar merakla okuduğumu söylemeliyim. Nina'nın saldırıya uğradığı ve Ryan'ın koruduğu ve buna rağme bıçaklandığı zamanlarda sayfaları soluksuz okudum.

Kitapta favori sahnelerim vardı :) Jared ve Nina'nın ilişkisini onaylamayan Nina'nın annesinin yaptıklarından sonra Jared'ın ayrılık kararı alması ve Nina'nın görüşme taleplerini reddetmesi bunun karşılığında da Nina'nın yagmurun altında donuyor olmasına rağmen Jared'ın gelmesini beklemesi... İşte bu sahne benim favori sahnemdi! Okurken içimde bir şeyler kıpırdadı ve gülümsedim ve o sayfaları tam 3 kere okudum. 

Jared'ın evinde akşam yemeğinde saldırıya uğramaları ve Nina'nın ayrılı kararı almasında.. yemin ederim ki Nina'ya aklıma gelen her küfrü saydım! Jared'ın yaşadıkları... insan nasıl kıyar Jared gibi birine ya.... 

Sonunda Claire'ın gelip Nina'nın aklını başına getirmesi... çok güzeldi!

Ben bu gidişte kendimi tutamayıp bütün kitabı anlatacağım ama onda önce söylemek istediğim bir şey var :) Ryan'a çok üzüldüm. Birini seviyorsunuz ve biliyorsunuz ki o başkasını seviyor onunla mutlu oluyor ve senin hiç şansın yok... Tanrım... cidden çok zor, kalp kırıcı bir durum.. 

Neyse... Kitabı okurken o kadar çok yere post-it yapıştırdım ki sizlerle paylaşmak istediğim yerleri unutmamak için kitap rengarenk post-it doldu :) Hepsini değil ama birkaçını paylaşacağım. Diğerlerini de ayrı bir alıntı başlığında paylaşacağım :) 



Yukarıda gördüğünüz resim kitabın içinden... ilk ve son sayfasında bu resim var... Bence oldukça hoş :)) ne de olsa baş erkek karakterimiz bir yarı melek :)

Neyse sizlerle sevdiğim birkaç alıntıyı paylaşacağım :)

***
"Jared?" Bana baktı. "Benden ne istiyorsun?" diye sordum bıkkınlıkla.
Yüzüme bakmıyordu. "Güvende olmanı, mutlu olmanı istiyorum. Gerisini ben hallediyorum."

***
"Benim var olduğumu bile bilmiyorken sen, sana aşıktım ben. Saatelrce etrafında olup seni rahatlatamamak, sana dokunamamak ve hatta seninle konuşamamak çok zordu."

***
"Seni özledim" diye fısıldadım. "Ne yapıyorsun? Birlikte yaşlanmak ve dürüst olmakla ilgili yaptığımız onda konuşmadan sonra... Şimdi onu dinleyip beni bırakıp gidecek misin?" 
"Lütfen... sadece..." konuşmak için çabalıyordum. "Lütfen sadece benimle konuşur musun? Lütfen?"

***

Yukarıda paylaştığım alıntı Nina'nın annesi Jared ile konuştuktan sonra Jared, Nina'dan ayrılıyor ve Nina'da bu sözleri odasındaki dinleyiciye karşı söylüyor. Jared'ın kendisini o aletle dinlediğini biliyor. 

 ***
"İstediğim her şey burada, kollarımın arasında."

***
"Eğer bir gün seninle birlikte olma şansına sahip olsaydım, beklediğim bütün zamanların buna değeceğini biliyordum."

***
"Seni bir seçim yapmaya zorlamayacağını söyledi. Ama eğer bir seçim yapmazsan, kaybede ben olacağım. Bu yüzden senden bir seçim yapmanı istiyorum Nina. Beni seç. Lütfen... beni seç. Sensiz yaşayamam ben."

***
"Mucizemiz için kabusla savaşmamız gerekmiyordu. Sen Nina... Benim mucizem sensin. Her zaman sendin."

***

Kitaba dair bir alıntım daha var ama çok uzun göründü gözüme onu da sizinle paylaşacağım ama ilerleyen günlerde :) Şimdilik bu kadar :)

Kitabı cidden çok beğendim ve Yabancı Yayınları'na bugün merakıma yenik düşerek ikinci kitabın ne zaman çıkacağına dair mesaj attım ve öğrendim ki çok fazla beklemeyecekmişiz :)

Ben çok beğendim kitabı ve sizlere de tavsiye ederim okuyun! Bayılacaksınız!

Providence Üçlemesi
Kitabın konusunu aşağıda sizlerle paylaşıyorum:

IŞIĞIN OLDUĞU YERDE, KARANLIK DA VARDIR. 
Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence’ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıysa Nina’nın hayatını tamamen altüst eder. 
Jared ile Nina’nın birbirlerine âşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina’yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem’deki Şeytanlar’dan da korumak zorunda kalır. Jared ile Nina’nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir. 
Tatlı Bela ve Ayaklı Bela romanlarıyla olay yaratan Jamie McGuire, bu kez farklı bir seriyle karşımıza çıkıyor. Providence üçlemesinin ilk romanı Araf, devamını merakla bekleyeceğiniz fantastik bir aşka sahne oluyor.