3 Ocak 2013 Perşembe

2 Necdet Akkan - Hayallerim Ruhumu Öpüyordu


Yaşanmışlığın olduğu bir hikaye izlenimi kazandırdı bana kitap... Başlangıcı ve sonu... Güzeldi... İtiraf edilemeyip,edilse bile kabul görmeyen bir aşktı neredeyse...
Kitabın arka kapaktaki tanıtım yazısı bana biraz fantastiklik içeriyor gibi bir izlenim kazandırmıştı ama güzel ve acı sonla biten bir aşk hikayesiydi... Acı sonları okumaktan bazı kitaplarda hoşlanan bazı kitaplardan hoşlanmayan biriyim bu kitapta mutlu son olmasını canı gönülden isterdim...

Kitap içeriğine giren bir yorum yapmayacağım...Hep söylüyorum bunu ama okumamış arkadaşlar için heves kırıcı oluyormuş. Bu yüzden sadece küçük küçük değinmek istiyorum.

Isabel'in ve Nora'nın candan tavırları çok hoştu. Ben bile okurken kanım ısındı onlara... Ancak Isabel'in sonradan değişen tutumu da beni sinir etti. Hep belli vazgeçemiyorsun niye elinin tersi ile itme modundasın dedim... Feyzan Hanım gerçekten tam bir abla gibiydi, Piraye'de öyle. Salih'i hep gözümde Türk filmlerinin kötü karakteri gibi canlandırmıştım - hayal gücüm sınır tanımamış resmen- ancak sonra Kerem ile konuşmalarında anladım ki öyle değil... Benim düşüncem bu tabi. ;)

Kerem tek kelimeyle saygı duyulacak ve gözü kapalı güvenilecek biriydi benim nazarımda... Hani derler ya dört dörtlük... Tam anlamıyla öyleydi.

Kitabı genel anlamda beğendim, konusunu ve içimde birilerinin bu hikayeyi yaşamış olma olasılığı düşündürterek okumam daha bir etkileyici hale geldi gözümde.
Ancak yine de eleştireceğim bir iki nokta olacak... Bir okuyucu olarak kitabın bölümleri olmasını tercih ederdim, en azından okumayı benim gibi bölüm ortasında bırakmayı sevmeyenler için kolaylık olurdu. Kitabın başlarında Kerem tarafından anlatılan duygularda bazı noktalarda farklı bir şekilde kurulsa da aynı anlamı ifade eden cümleler kullanılmıştı, bu sanki aynı cümleleri tekrar etmiş gibi bir izlenim uyandırıyordu. Ve Kerem tarafından anlatılan kısımlarda bazı yerlerde üçüncü kişi tarafından paragraflar vardı keşke o kısımlarda yazı stili, punto değişikliği olsaydı biranda okuyucu olarak nasıl böyle oldu tarzında bir düşünceye kapıldım. Eleştirebileceğim kısımlar bu kadar... Bunların haricinde beğendiğim bir kitap oldu... Türk yazarlarımızın başarılı kitapları olması gerçekten çok hoşuma gidiyor...  Deneyip bir tadına bakın kitabın derim ben. Seveceğinizi düşünüyorum şahsen...

Ahh bir de söylemeden geçemeyeceğim, Isabel ve Nora'nın yarım yamalak Türkçe konuşmaları çok ince düşünerek yazılmış... Gerçekten yabancı uyruklu vatandaşların Türkçe'yi aynı şekilde konuştuklarına tanık olduktan sonra bunu yazarın kaleminde ince ince işlemesi de çok güzeldi.

Kitap konusunu aşağıda belirtiyorum:
Kerem ender rastlanan bir kişiliğe sahip olan Isabel'in, bedenine saklanmış ruhuyla bütünleşmek istiyordu.İlk planda muhteşem güzelliğiyle etkilenilmemesi mümkün olmayan ve uzaklardan gelen Isabel, Kerem için artık tarifi imkansız bir anlam taşımaya başlamıştı. Bu adeta iç dünyaların savaşıydı hatta bir anlamda insan ruhunun inişli çıkıştı halleriyle beraber, çözülmesi çok zor olan bir sırrı, roman kahramanlarına oynadığı oyun gibiydi. 
***Necdet Akkan, benim yıllanmış okur dostlarımdan Hayatını kazanmak için yıllarca ticaret yapan ama mutluluğu hep kaleminde bulan; sonunda da yazı sevdası için hayata sıfırdan başlamayı göze alabilen kahramanlardan. Elinizde tuttuğunuz roman için yıllarca emek verdiğinin en yakın tanığıyım. Çünkü bu romanın ilk okuruyum. Eleştiriye hoşgörülü, uyarıya açık bu sevgili kardeşimin dünyaya bakışı net.Büyük bir sevda ve günümüz insanının ilişkiler labirentinde oradan oraya savruluşu var bu kitapta. Yani; siz varsınız.Nefesinizi tutun ve içinizden birinin tamamen amatörce çıktığı bu yolculuğuna tanıklık edin!Mustafa Mutlu (Vatan Gazatesi Yazarı)

2 yorum :

  1. ilk 2 paragraf yetti beğenmeme , teşekkür ederim , ismine bayılıyorum bazı kitapların umarım içini de severim:)

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuzu bekleriz, okuduktan sonra :)

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın