13 Nisan 2019 Cumartesi

1 Horace Walpole - Otranto Şatosu



~~~*~~~
Babaların günahlarının bedeli üçüncü, hatta dördüncü kuşak çocuklar üzerinden ödenir.
~~~*~~~

Bundan sonra aldığım bir kararla her ay bir klasik okumaya gayret edeceğim. Böylece tamamlamak istediğim klasikleri okumayı tamamlamış olurum diye düşünüyorum.  Ama tabi bazı aylar bu bir sayısı artabilir en az bir diyelim :) 

İstagram'da sayfamız var biliyorsunuz ki, orada bazen toplanıp bir türü, bir yazar ya da bir kitabı okuyalım diyoruz. Bu ay ki klasiğimin Otranto Şatosu olmasının sebebi de korkuyoruz ama okuyoruz diye oluşturduğumuz bir grupla korku türünü okuyoruz her ay ve nisan ayı içinde klasik korku türünü seçtik ama tabi ki Otranto Şatosu benim için korkuydu diyemem. 

Otranto Şatosu kitabı kendi mevkisinden vazgeçemeyen, varis derdine düşmüş Otranto Prensi Manfredi'nin oğlunun ölümünden sonra nasıl yoldan çıktığı, şatonun nasıl lanetlendiği anlatılırken geçmişte yaşanan haksızlıklarında ortaya dökülmesini gotik bir şekilde anlatıyor. Tabi bu anlatım benim için çok da korkutucu olmasa da kitabın içeriğinde hayaletler, hortlaklar, lanetler ve bir takım doğaüstü olayların olduğu da bir gerçekti. 

Manfredi'nin kendi karamsarlığı, yalnızlığı ve kendi içinde yaşadığı psikolojik buhranı anlatırken ailesine ve çevresindeki insanlara karşı tutumunu da anlatıyor. 

~~~*~~~
"Dürüstlük hayatımdan da önemlidir benim için, birini kazanmak için ötekini feda etmezdim asla."
~~~*~~~

Kısaca konusuna değinmek gerekirse, Prens Manfredi sırf soyu sürsün diye düğün günü ölen oğlunun karısı Prenses Isabella'ya göz koyuyor. Kendi karısından boşanıp Isabella'yı kendine eş olarak almak istiyor zaten doğa üstü olayların döngüsü ve hortlakların kendini göstermesi de bu karardan sonra ortaya çıkıyor. 

Benim için oldukça ilginç bir deneyimdi bu kitabı okumak. Korktum mu hayır korkmadım ancak şunu da söylemeliyim ki zaman zaman okurken sıkıldım ve elimden bırakmakla bırakmamak arasında gidip geldiğim sırada kitabı bitirmiş bulundum. 

Büyük bir sabırla okunması gereken bir hikaye diyebilirim. 

Otranto Şatosu, gotik, klasik korku türünde yer alsa da ilk Gotik Edebiyatı eserlerinden biri olarak da geçmektedir. 

Kitabın adı        : Otranto Şatosu
Orijinal adı       : The Castle of Otranto
Yazarı                : Horace Walpole
Çevirmen          : Zeynep Avcı
Yayınevi             : İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa sayısı        : 152

Kitabın tanıtım yazısı: 

Horace Walpole (1717-1797): İngiliz sanat tarihçisi, yazar ve Oxford kontu. Başbakan Robert Walpole’un oğlu olarak dünyaya geldi. Eton ve Cambridge’de eğitim aldı, Avrupa’yı dolaştı ve 1741’de parlamentoya girdi. 1768’te siyasetten çekilerek kendisini yazmaya adadı.En önemli eserleri Historic Doubts Upon The Life and Death of Richard III [III. Richard’ın Hayatı ve Ölümüne Dair Tarihî Kuşkular] ve Otranto Şatosu’dur.Yazar olarak ününü ise 1798’te yayımlanmaya başlayan mektuplarına borçludur.İlk kez 1764 yılında yayımlanan Otranto Şatosu, genellikle ilk Gotik roman olarak kabul edilir. Edebiyata Gotik romana özgü rüya, gizli geçitler, hayaletler vb. unsurları katan bu eser, korku ve esrarı bir araya getirerek yepyeni bir gelenek yaratmış, başta Ann Radcliffe, BramStoker ve Matthew Lewis olmak üzere kendisinden sonra gelen Gotik edebiyat kuşağını derinden etkilemiştir.Eser aynı zamanda 18. yüzyıldaki Got/Gotik tartışmalarının doruk noktasını temsil eder.

1 yorum :

  1. Kitap biraz eleştirilere maruz kalıyor. Ben de okumuş ve hakkında bir blog yazısı yazmıştım.

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın