Görkemli Ölüm kitabından bir sürü alıntı işaretleyince görmezden gelemedim size alıntılar başlığı açtım. :)
Öncelikle kitap Ölüm Serisi'nin (Eve Dallas) 2. kitabı ve romantik suspence severlere tavsiye ederim. Polisiye kısmı çok güzel kurgulanmış.
Kitaba dair yorumum için : => TIKLAYINIZ! <=
Şimdi sizi alıntılarla baş başa bırakıyorum. :)
~~~*~~~
”Seni gerçekten özledim. Senin gömleklerinden birini giydim. Aslında dolabına girdim ve gömleklerinden birini çaldım. Üzerime geçirdim, sonra Summerset’in beni yakalamaması için evden sıvıştım.”
Bu itiraf Roarke’u duygulandırmıştı. “Gece iletişim cihazlarıyla oynayacaktım; böylece seni görebilir, sesini duyabilirdim.”
“Gerçekten mi?” Eve kendisinden nadiren çıkabilecek bir sesle kıkırdadı. “Tanrım, Roarke, ikimiz de iyice şapşallaştık.”
“Bunu küçük sırrımız olarak saklayalım.”
~~~*~~~
Roarke, genç kadının yüzündeki gerilimin kayboluşunu ve yerini alan şımarık zevki izlerken mutluluk duydu. Onu bu halde, tamamen gevşemiş görmek hoşuna gidiyordu. Tıpkı onu işinin başında, beyni hızla çalışırken ve her an harekete geçmeye hazır durumda görmekten hoşlandığı gibi.
Hayır, daha önce kimse için böyle hissetmemişti; asla. Tanıdığı bütün kadınlar arasında, birlikte zaman geçirmeye ihtiyaç duyduğu tek kişi Eve idi. Daha önce ona kaybolmuş iki ruh olduklarını söylemişti. Ama bir araya geldiklerinde kendilerini kurtaran bir şey bulmuşlardı.
~~~*~~~
”Kaderin önüne geçemezsin, Eve. Adımları izlersin, planlarsın ve çalışırsın; sonra bir bakarsın, kader kendi bildiğini okur ve seni aptal yerine koyar. Bu duracağımız anlamına gelmez ama her şey için kendimizi suçlayarak rahatlayacağımız anlamına da gelmez.”
“Yaptığım şey sence bu mu? Kendimi mi rahatlatıyorum?”
“Kendini suçlamak, olanları durdurmak için yapabileceğin bir şey olmadığını kabullenmekten daha kolaydır. Sen kibirli bir kadınsın, Eve. Bana çekici gelen yönlerinden biri de bu. Kontrolümüzün ötesinde kalan olaylar için sorumluluk hissetmek kibirdir.”
~~~*~~~
"Uyuyamıyorum, bir şey yiyemiyorum. İçimde bir şeyler parçalandı ve işimi bile zor yapıyorum. Şimdi mutlu musun?"
"Olmalı mıydım?" derken uzun bir süredir ilk kez yüreğindeki baskının hafiflediğini hissetti Roarke.
"Buradayım, öyle değil mi? Buradayım, çünkü artık senden uzak kalamıyorum."
~~~*~~~
"Seni kafese tıkmaya çalışmıyorum. Sadece seninle birlikte yaşamaya çalışıyorum."
"Bu kolay olmayacak. Kendi başıma yaşarken bile yeterince sorunla karşılaşıyorum. Bazen başına bu kadar dert olduğum halde neden benden kurtulmadığına şaşırıyorum."
"Aklıma gelmedi değil ama genellikle silahlısın."
"Şimdi değilim."
"Çıplak olduğunda aklıma başka şeyler geliyor en yazık ki."
~~~*~~~
"Benimle evlenmeni istiyorum."
"Hı-hmm. Şey biz..." Aniden durduğunda neredeyse yere yuvarlanıyordu. Sonra ağzı şaşkınlıktan bir karış açık halde sağlam tek gözüyle Roarke'a baktı. "Ne istiyorum dedin sen?"
"Benimle evlenmeni istiyorum."
"Burada kan revan içinde duruyoruz, ikimizden birinin ya da ikimizin de ölmüş olabileceği bir suç mahallinden uzaklaşıyoruz ve sen bana evlenme mi teklif ediyorsun?"
"Ben buna mükemmel zamanlama derim."
Alıntıları da paylaştıktan sonra tekrardan diyorum, bu seriyi bence mutlaka okuyun :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın