7 Nisan 2024 Pazar

1 ALINTILAR // A. Jade - Çalıntı Sözler



  Kitabın yorumu için tıklayınız!






Parmaklarımı kapı koluna uzattığımda eliyle dizimi tuttu. "Seni incitmek istemiyorum."

"Bu komik çünkü az önce yaptığın uydu."

Çantamı yerden alırken, "S*keyim," diye bağırdı. "Konuşacaklarımız bitmedi."

Gülmeli miyim yoksa ağlamalı mıyım, bilmiyordum. "Benim için bitti."

Böylece bir kez olsun, görmezden gelinmenin nasıl bir his olduğunu anlayabilirdi

Arabadan inmek için son bir hamle daha yaptığımda Phoenix eliyle yüzümü kavradı. "Bu lanet şey bitmedi."

Ardından dudakları benimkilerin üzerine kapandı. Öpüşü, zihnimi karıştırmaya yetecek kadar sertti ve bir an için neden kavga ettiğimizi unuttum. 

Dilini ağzımın içine sokmadan önce, "İşleri karmaşıklaştırıyorsun," diye dudaklarına doğru soludum.

"Hayır." Hafifçe geri çekildikten sonra eliyle saçlarımı kavradı ve yarı kapalı gözleriyle bana baktı. "Sadece peşine düşüyorum."


*****

Adımları duraksadığında neredeyse kapıya ulaşmıştı. "Seninleyken hiç rol yapmadım, Lennon." Bakışlarını yüzüme çevirdi. "Ve evet, pek çok kadını becerdim." Yüzünde acı bir ifade belirdiğinde sesi bir fısıltıyı andırıyordu. "Çünkü aramızdaki şey bittikten sonra seni sonsuza dek kaybettiğimin farkındaydım." 

Odadan çıktığında kalbim ikiye ayrılmıştı.

Evet... beni sonsuza dek kaybettin.



*****

"Kimse o gece yaşananları hak etmez. Bak, hala buradasın." Omuzlarımı kavradı. "Bir hayalet gibi yaşayıp her gün kendini cezalandırman, o gece yaşananları değiştirmeyecek."

"Büyükan..."

"Hayat insanlara nadiren ikinci bir şans verir. Bunu mahvedip boşa harcamasan iyi edersin."

Çok geç.

Onu yanağından öptüm. "Ziyarete geldiğin için mutluyum. Bir şeye ihtiyacın olursa söyle."

Eşikten geçmek üzereyken tekrar sesini duydum. "Phoenix?"

"Efendim?"

"O kız sana hala aynı şekilde bakıyor. İkimiz de kızın ona ait olmadığını biliyoruz."



*****

Arabadan çıkmama fırsat tanımadan elini bileğime doladı. "Konuş benimle."

Aklını kaçırmış olmalıydı, şu anda konuşmanın ne yeri ne de zamanıydı. 

"İçeride seni bekleyen yirmi beş binden fazla hayranın var."

Ayrıca çoktan geç kalmıştık.

Parmaklarının pürüzlü uçları çenemi kavradı. "Ama benim için önemli olan tek kişi şu anda burada oturuyor."

Kalbim -hain organım- göğsümü dürttü. Söylediği her şeye inanmama gerekmediğini çok iyi bilmeme rağmen kalbim bunu unutmuşa benziyordu.



*****

Artık içimde ona verecek başka bir şey kalmadığını düşünürken, göğsümün derinliklerinde bir şey paramparça oldu. "Çalmak zorunda değildin."

Phoenix Walker'ı sevmiştim. O kadar çok sevmiştim ki tüm hayallerinin gerçekleştiğinden emin olmak için ne gerekiyorsa yapar, fedakarlıkta bulunmaktan çekinmezdim. İstediğini elde etmek için beni kalbimden bıçaklamasına gerek yoktu. 

"Şarkıyı sana verirdim." Görüşüm bulanıklaşırken sesim çatladı. "Sana her şeyi verirdim, Phoenix."

Kalbimi, aklımı, bedenimi, ruhumu ve sanatımı. Her neyden oluşuyorsam, hepsini ona verirdim.




 

 

 

 

1 yorum :

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın