~~~*~~~
"Güvensizliklerinin ruhuna hayat veren şeyin önüne geçmesine izin verme. Aksi takdirde, bu dünyada kendini asla bir bütün gibi hissedemeden yürürsün... yaşamak bu değildir."
~~~*~~~
Çıktığında ilgimi çeken ve hemen aldığım kitaplardan biriydi Çalıntı Sözler. Çünkü müzik gruplarına ya da müzikle ilgili kurguları severek okuyorum. Öncesinde de çıkan okuduğum seriler oldu. Bu kitabın seri olmaması ve tekli kitap olması da ilgimi çekti ve dedim okumalıyım.
Öncelikle ilk aldığımda beklediğimden kalın çıktı çünkü genelde 400 küsür sayfa bandında oluyordu bu tür kurgular ama okuyunca neden böyle kalın olduğunu anladım... smut içerik yüzünden değildi kurgu gereğiydi ama evet smut içerik de vardı.
Kitap yetişkin okurlara hitap eden bir kitap. Çünkü edepsiz sözlerin ve konuşmaların yanı sıra smut içeriklerde var dolayısıyla bu tür detayları okumaktan hoşlanmıyorsanız okumayın kitabı, sonrasında gereksiz yere kitabı gömmeyin.
~~~*~~~
"Kırık bir kalpten daha acı veren bir şey varsa, o da sırf sen her şeyi mahvettin diye başka birinin senin istediğin er şeyi alıp uzaklaşmasıdır."
~~~*~~~
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; liseden mezun olmalarına kısa bir zaman kalmışken Lennon, mezun olabilmesi için Phoenix'e ders vermeye başlar. Okulda kilolu olduğu için hep sözlü ve bazen de fiziksel mobinglere ve şiddete uğrayan Lennon, öğretmeninin ısrarıyla ve içindeki iyi kız kalbiyle bunu kabul eder. Phoenix ise, muhteşem bir sese ve yeteneğe sahip olan bir genç olmasına rağmen mezun olamazsa ve mezuniyeti gecikirse neler yaşamak zorunda kalacağının farkındadır çünkü bir an önce babasının yanından ayrılmalı hayatına başlamalıdır. Lennon'ın da teklifini bu yüzden kabul eder. Bu dersler sırasında Lennon'ın kendisini yargılamayan bir kız olması da genç adamın ilgisini daha çok çeker. Her geçen an genç kıza aşık olmaya başlar. İkili arasında bir yakınlaşma olur, öyle ki Phoenix kız arkadaş kavramından ve bağlanmaktan çok uzakken Lennon için bir değişiklik yapmaya ve onun kendisinin kız arkadaşı diye bahsedilmesinden hoşlanmaya da başlar. Ancak bir akşam, sahne alacakları barda Lennon'ın sözlerini, şarkısını kendi sözleri gibi okur... tabi onun öncesidne kızı aldattığına inandırır. Yolları bu şekilde ayrılır. Phoenix'in kalbi kırık, Lennon'ın da kalbi kırık ve hayal kırıklığına uğramış bir halde... aradan geçen dört yılın sonunda Phoenix'in grubu ünlü olmuştur ve daha da önemlisi Lennon'dan çaldığı sözlerle Grammy bile kazanmışlardır ancak hayatında başka bir önemli an yaşanmıştır. Grup arkadaşlarından Josh, Phoenix'inde bulunduğu arabayla kaza yapar ve ölür. Phoenix duyduğu suçluluk duygusuyla iyice çöker... onu nasıl toparlayacaklarını düşünürken genç adamın en yakın arkadaşı Storm, grubun menajerinden Lennon'ın bir tek Phoenix'i toplayacağını söyleyerek genç kızı en zor anında işe alırlar. Tek görevi, turne boyunca genç adamı beladan uzak tutmak, grup çalışmalarına zamanında gelmesini sağlamak ve daha fazla medyaya malzeme olmasını engellemektir. Ancak hesaba katmadıkları şey ise Lennon'ın ve Phoenix'in geçmişten yarım kalan bir hikayelerinin olması... ikisinin de bu süre boyunca, turne boyunca aralarındaki bütün problemlerle nasıl baş edecekleri, duygularını nasıl dışa vuracaklarıdır. Çünkü ortada bir çalıntı sözler, kırık kalpler, yarım kalmış bir aşk vardır.
Öncelikle eleştireceğim kısmı söyleyeceğim sonrasında sevdiğim şeylerden bahsedeceğim. Kitapta smut sahneler olduğunu yorumun başında söylemiştim. Dolayısıyla bu konuda eleştirmem ne kadar doğru olur bilemiyorum ama yazmak istiyorum. Olur da yorumumu okuyup kitabı okumaya karar verirseniz bu konuda sizi hazırlamış olmak istiyorum.
~~~*~~~
"Bir gün dünyayı değiştireceksin, Phoenix. Bu gerçekleştiğinde yüzümde kocaman bir gülümsemeyle seni kenardan destekliyor olacağım."
~~~*~~~
Kitaptaki özellikle Phoenix ve Lennon arasındaki smut sahneler başta rahatsız edici değildi ama bazen de çok gereksiz yazılmış hissi verdi. Mesela spoiler olacak ama onların seks yaparken basına sızan resimleri için o sahne gerekliydi belki ama kitabın bazı yerlerinde ikilinin hep seks yapma modunda olması gereksizdi gibi... Bazen smut sahneler olay döngüsü için gerekli ya da duygular için gerekli geliyor ama bazen de çok gereksiz geliyor.
Zaten tek eleştirebileceğim kısım da buydu.
Şimdi diğer konulardaki yorumuma geliyorum. Kitabın henüz lise çağındayken başlaması bence bu kurguyu kendi türündekilerden ayırdı. Çünkü genelde okuduğumuz kurgulardan biri olsaydı grubun menajeri Lennon'ın yanına giderdi, işi teklif ederdi ve kitap başlardı. İkili arasındaki geçmişi de biz muhtemelen 10 sayfada geçmişe dönüşlerle ya da ikilinin hatırlamalarıyla okurduk. Ama bu kitapta ilk 200 sayfa neredeyse lise döneminden, tanışmaları, arkadaş olmaları, duygularını okuduk. İkilinin aslında geçmişinde sahip oldukları ya da olamadıklarıyla ilgili detayları okuyarak karakterleri daha iyi tanımamızı sağlanırcasına başladı kitap. Bu yüzden de Phoenix bir şey yaptığında ya da bir olay karşısında verdiği tepkilerde neler hissettiğini daha net anlayabildik. Ya da Lennon, kilosuyla veya vücuduyla ilgili duyduğu yorumlar karşısında verdiği tepkinin altındaki duyguları çok net anladık...
Bu yönden kitabın ilk sayfalarını, ikilinin ergenlik çağlarını okumak çok iyiydi.
Phoenix'in Josh'ın ölümüyle yaşadığı travma, sonrasındaki suçluluk hissiyle baş etme çabası çok iyi anlatılmıştı. Hatta Storm'ın aslında kazadan sonra daha da kötüleşti demesinin altındaki geçmiş çok iyi ifade edilmişti.
Bütün bunların yanında sahnedeki duruşu, sesi ve yeteneği de çok iyi anlatılmıştı kendimi resmen bir rock yıldızını izliyormuş gibi hissettim.
Lennon'ın yaşadıkları ise daha farklı bir pencereydi. Özellikle söylemek istiyordum ki alışılagelmişin dışında bir kadın karakterdi. Evet kıvrımlı, 40 beden bir kadındı. Kısa boylu bir kadın. Diğer kitaplardaki gibi uzun boylu, zayıf, mankenden hallice karakterlerden sonra daha gerçekçi geldi Lennon ve dedim ki işte bu be... özlediğimiz farklılık.
~~~*~~~
"Yaptığımız hatalar kim olduğumuzu belirlemez, Phoenix. O hatadan sonra yaptıklarımız belirler."
~~~*~~~
Lennon'ın içten duyduğu o özgüvensizlik, ama dışına vurduğu o güvenli duruş hayranlık uyandırıcıydı. Ama işte karşımızdaki insanları sözlerimizle nasıl yaralayabileceğimizi çok güzel de gösterdi. Aslında herkes kendi çapında eşsizdir. Nasıl göründüğünü, ne yaptığı hiç önemli olmaksızın... bunu Lennon çok güzel okuruna gösteriyor.
Lennon'ın babasıyla olan ilişkisi çok tatlıydı. Aynı babam ve ben... iki arkadaş olabilmeyi de baba kız olabilmeyi de başarıyorlar. O kadar gerçekçiydi ki benim için. 😇
Phoenix ve Lennon arasındaki dinamikler çok güzeldi. Phoenix, evet suçluydu, bir yerde Lennon'ın sözlerini çalarak onun hayallerini de çaldı ama köpek gibi de pişman olduğunu çok belli etti ve işler çığırından çıkınca ve başka sorumluluklar da eklenince yapacak hiçbir şeyi de yoktu evet. Bu konuda onu da anlıyordum ama diğer yandan Lennon'ı da anlıyordum. Aslında bir hata var ortada ama herkes kendi çapında da sonrasında haklı.
Phoenix'in Lennon'ı sevme biçimi çok güzeldi. Bütün korkularına rağmen çok sevdi. Onu herkesin önüne koyarcasına sevdi ve bunu çok beğendim. Bir yerde kariyerinden vazgeçmeyi bile göze aldı ki bu çok önemli bir adımdı. Bu konuda Phoenix'i tebrik ettim, takdir ettim ama tabi ki Lennon'da seven bir kadının yaptığını yaptı ve sevdiği adamın hayallerinden koparmadı.
Bütün bunların yanında kitaptaki en güzel şeylerden biri de grup üyelerinin arasındaki ilişkiydi. Çünkü bir yerde hepsi bir kardeşlik bağı kurmuşlardı ve bunu görmek paha biçilemezdi. George'u ise saf dışı bırakıyorum tam bir pislik çıktı o.
~~~*~~~
Lennon'ın güzel yüzü öfkeyle karardı. "Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?"
Nefesini kesen bir bakışla onun olduğu yere sabitledim. "Peşine düşüyorum."
~~~*~~~
Quinn detayı ise çok tatlıydı resmen kitabın bir yaramaz çocuğa ihtiyacı vardı ve Quinn geldi gibi oldu. Hazır cevaplılığı, zekasıyla hayran bıraktı bizi. Bu arada Quinn'in kim olduğuna gelirsek Phoenix'in üvey kardeşi ve onun geçtiği yollardan geçmeye başlayan henüz 15 yaşında bir genç kız... Phoenix çok tatlı da abi oldu ama 😄
Bu arada okurken hep Skyler'ın Memphis ile birlikte olacağını düşündüm ama yazar beni bu konuda da şaşırttı çünkü genelde olan kalıpların dışına çıkan bir kurgu yazmış bunu sevdim.
Ayyy çok sahneden bahsetmek istiyorum ama spoiler olur diye susuyorum. Ancak kitabı sevdiğimi söylemeliyim. Kalınlığı gözünüzü korkutmasın su gibi akıyor da kitap.
Ahh bu arada kitapta adı geçen şarkılar... ahhh bir zamanlar diyeceğim ama hala çok dinlediğim şarkılar. Ama lise dönemimde deli gibi dinlediğim şarkılardı... efsaneler ve yerleri doldurulamayacak yetenekler...
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 5 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟🌟
~~~*~~~
Durumu idare edebilmek adına, çenemle Phoenix'in ilgisini çekmek için umutsuzca yarışan kızları işaret ettim. "Seni istiyorlar."
Dudaklarında yırtıcı bir gülümseme belirdi. "Beni herkes istiyor." Ardından eğilerek dudaklarını kulağımın üzerinde gezdirdi. "Ama sahip olma ayrıcalığı sana ait."
~~~*~~~
Kitabın adı : Çalıntı Sözler
Orijinal adı : The Words
Yazarı : A. Jade
Çevirmen : Dila Öz
Yayınevi : Pukka Yayınları
Sayfa sayısı : 544
Kitabın tanıtım yazısı:
Çalıntı Sözler, USA Today ve Wall Street Journal’ın çoksatan yazarı Ashley Jade’in hatalar, affedişler ve ikinci şanslar üzerine yazdığı cüretkâr bir düşmandan aşka romanıdır...
O, herkesin peşinde olduğu yetenekli bir kötü çocuktu. Bense herkesin nefret ettiği önemsiz, asosyal bir kızdım.
O güneşti; hepimizi kendine çekiyordu. Bense bir kara deliktim; evrende sadece yer kaplıyordum.
Onun kaderinde yıldız olmak vardı. Benim kaderimde ise değersiz ve geride kalan olmak...
Ta ki beni özel olduğuma inandırana dek.
Bu, beni mahvetmesinden hemen önceydi.
Phoenix Walker kalbimi kırdıktan sonra onu bir daha göreceğimi hiç düşünmemiştim. Fakat kaderin bizim için başka planları vardı.
Bir turne. Sekiz hafta. Kırk konser.
Bana yaptıklarını ödetmek için saysız fırsatım olacaktı.
Dünya onun bir Tanrı olduğunu düşünüyordu... ama ben gerçeği biliyordum.
"Çalıntı Sözler" kitabı hakkında yazdıklarınızı okudum ve sizinle aynı duyguları paylaşıyorum. Kitabı https://el-kitap.org üzerinden okudum ve A. Jade'in bu eseri, Phoenix ve Lennon arasındaki yoğun duygusal bağı, aşkı ve ihaneti ustalıkla işlediğini gördüm. Kitabın kurgusu ve karakterlerin derinliği beni etkiledi, özellikle müzik dünyasına dair detaylar ve karakterlerin iç dünyalarına yapılan bu kadar detaylı yolculuk. Sizin de belirttiğiniz gibi, kitabın bazı bölümleri rahatsız edici olabilir ama bu, hikayenin gerçekçiliğini ve etkisini artırıyor. Kitaptaki karakter gelişimleri ve ilişkilerin karmaşıklığı, bu hikayeyi unutulmaz kılıyor. Yorumunuz için teşekkürler, gerçekten kitabın değerini ortaya koyuyor.
YanıtlaSil