4 Aralık 2018 Salı

0 Jeff Gunhus - Kabus (Night Chill #1)


~~~*~~~
Dışarıda bir şey olduğu yoktur. Görebildiği herhangi bir şey yoktu. Fakat içgüdüleri ona başka bir şey söylüyordu. İçgüdüleri ona dışarıda bir şey olduğunu söylüyordu. Tehlikeli bir şey. Kötü bir şey olduğunu. Ve ona doğru yaklaşıyordu.
~~~*~~~

Sonunda bu kitabı okudum bende... ne kadar zamandır elimdeydi hatırlamıyorum... altı ay... bir yıl... 

Açıkçası kitaptan beklentim çok farklıydı. Şöyle ki ben kitabı  aşırı korku ve benim geceleri uykularımı kaçıracak, yalnız başıma uyuyamayacağım bir korku kitabı bekliyordum ama kitap daha çok paranormal olayların olduğu polisiye-macera türünde bir kitap çıktı. Bu durumdan şikayetçi miyim? Asla... çünkü korku olsaydı tadını çıkaramazdım ama bu türde tadını son sayfaya kadar çıkardım. Ve aşırı derecede çok beğendim. Beklediğimden çok başka bir şey okudum ve inanın her bir satırı benim için oldukça tatmin ediciydi. 

Jeff Gunhus, ülkemizde ikinci kitabı yayınlanmış bir yazar. Kurguları akıcı, sürükleyici, merak uyandırıcı ve sonunun ne olacağının bilinmezliğiyle okuduğumuz bir yazar. Keza bu kitabında da öyleydi. Oldukça akıcı bir merak uyandırıcı bir kurgusu vardı. Ne olacağını nasıl olacağını merak ediyoruz ama aynı zamanda sonunu nasıl bağlayacak ve bilinmezlikleri nasıl çözümleyecek onun da heyecanı içerisinde gerilerek okuyoruz kitabı. 

~~~*~~~
"Küçük kızım ölecek Jack. Ne gerekiyorsa yaparım... ne olursa."
"Yapabileceğin her şeyi yaptın Max. En iyi doktorlar. En iyi tıbbi tedavi ve bakım," dedi Jack.
Max biranın kalanını kafasına dikti. "Evet. Ama yeterli değil, öyle değil mi? Ne yaparsam yapayım ölecek." Öne eğilip fısıldadı. "Biliyor musun, bazen kalkıp gerekeni onlara götürebilirmişim gibi geliyor. Yemin ediyorum, kullanacaklarını düşünsem gider onlara bir kalp götürürüm. Hem de tam doğru büyüklükte."
"Sakin ol Max," diye fısıldadı Jack. "Sakin."
"Ben hapse girsem de Jesse yaşar, anlıyor musun? Yemin ederim, kullanacaklarını bir bilsem."
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Jack kızları Becky ve Sarah ile aşırı yağmurlu bir akşamda eve dönerlerken girdikleri bir istasyonda esrarengiz bir adamla karşılaşırlar. Bu adam Jack ve ailesinin başına bela olacağının sinyallerini verir. Jack bazı doğaüstü olaylara tanık olurken küçük kızı Sarah'ın özel bir çocuk olduğunu ileri süren adamlarla da uğraşmak zorunda kalır. Çünkü bu adamlar Sarah'nın peşindeler. Onu kaçırıp kendi emellerine alet ederek öldürmeyi planlamaktadırlar. İşin kötü tarafı Sarah da özel bir çocuk olduğunu kanıtlayarak doğaüstü yetenekler sergilerken bu adamların kendisini neden istediğinin de farkındadır. Jack hem kızını korumaya çalışırken hem de kendisini karısına ve polislere inandırmaya çabalamaya çalışır. Ancak Jack 'in tahmin etmediği şey, birkaç adamla sınırlı kalan olayın aslında oldukça büyük bir olay olduğu ve açıklanamaz olaylara sebebiyet verdiğidir. 

Öncelikle hiç de kitabın lanse edildiği gibi hayaletli, ruhlu bir korku hikayesi olmadığı konusunda sizi uyarayım. Bazı paranormal olaylar söz konusu evet ama bu herkesin hevesle izlediği Supernatural dizisinde olan olaylar gibi... Ayrıca bazı doğaüstü ve açıklanamaz olayları da göz önüne alırsak pek de korkutucu değil daha çok klasik fantastik yaratıklı kitapların yer aldığı hikayeler kadar ürkütücüdür. Ancak şunu da itiraf edeyim, küçük bir kız ve bir baba söz konusu olduğu için ve bir bilinmezlikle savaşıldığı için istemsizce gerileceğiniz yerler olacaktır. 

~~~*~~~
Kız bizi sonsuza dek sınırlardan kurtaracak.
Doğrusu hiçbiri sınırlardan kurtulmanın ne anlama geldiğini bilmiyordu ve 
kızı mağarada kurban edene kadar da bilemeyeceklerdi.
~~~*~~~

Bütün bu uyarıları yaptıktan sonra yorumuma gelecek olursak, ben kitaptaki kurgunun bütünlüğünü çok beğendim. Olayların gidişatı, döngüsü, birbirleriyle bağlantıları falan çok güzeldi. Havada kalan ya da gereksiz yere boy gösteren hiçbir karakter yoktu. Hepsinin bir sebebi vardı bunu sevdim. 

Kitabın zaman zaman tahmin edilebilir zaman zaman tahmin edilemez boyutlara ulaşmasını ise ayrı bir sevdim. Ben beni şaşırtan yazarları severim ve Jeff Gunhus'da bunu yapmıştı kitabında.

Evlat sevgisi muhteşem bir şekilde anlatılmıştı. Özellikle Jack 'in arkadaşı Max'in yaptığı çok güzeldi. Evet,, evlat sevgisi bencilce duyguların bir kenara atıldığı sevgi bunu çok güzel göstermişti yazar. Sanırım bir baba olmasında bunun payı var :)

Kitabın sonundaki adrenalin çok güzeldi, Öyle bir son düşünmemiştim, ama hoşuma gitti açıkçası. Çok sevdim o sonu... 
Son bölüm ise... uvvv ikinci kitapta bizi heyecanlı şeyler bekliyor diye düşünmeme neden oldu. 

~~~*~~~
"Hiç umut yok Jack. Bu insanları durduramazsın. Emin ol, Sarah'yı öldürecekler. Ona ihtiyaçları olduğuna karar verdiklerine göre bu iş burada biter, işte, bu kadar. Bunu şuan hiçbir şey değiştiremez. Mesele artık sadece kızını kurtarmaya uğraşırken ölecek misin yoksa ölmeyecek misin."
~~~*~~~

Kitaba dair çok detaylı yorum giremiyorum, çünkü bu bir aşk romanı değil ki size spoiler vereyim. Bu tür kitaplara spoiler vermek demek bütün ince sırları ortaya dökmek demek ve bu da kitabın büyüsünü bozar. Ama ben çok beğendim. Dediğim gibi korku diye başladım ama paranormal gerilim türünde bir kitapla karşılaştım ve bu durumdan çok memnun kaldım. 

Eğer ki gerilim kitaplarını seviyorsanız deneyin. Paranormal veya doğaüstü kurguları seviyorsanız deneyin. Bir babanın evladı için neler yapacağını okumak istiyorsanız deneyin.  Bence bu kitabı bir deneyin :) 

Night Chill Serisi


Kitabın adı    : Kabus
Orijinal adı   : Night Chill
Yazarı           : jeff Gunhus
Seri Adı        : Night Chill #1
Çevirmen      : Kader Ay
Yayınevi        : Arkadya Yayınları
Sayfa sayısı    : 568

Kitabın tanıtım yazısı: 

Jack Tremont eşi ve iki kızıyla birlikte kendisine musallat olan geçmişini geride bırakıp yeni bir yaşam kurma düşüncesiyle sakin bir kasabaya yerleşir. Fakat çok geçmeden Jack kendisini geçmişinden çok daha karanlık, aldatıcı ve doğaüstü bir kâbusun içinde bulur. Fırtınalı bir gecede karşısına çıkan gizemli ve korkutucu bir yabancı olan Nate Huckley küçük kızı Sarah’nın peşindedir. Gerçeküstü bir dünyada olanları anlamlandırmaya çalışan Jack, kızının ortadan kayboluşuyla bir anda baş şüpheli olur. Kızını kaçırmakla suçlanan Jack’in artık tek bir şansı vardır: Olayların arkasındaki yüzlerce yıllık gerçeği açığa çıkarmak.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın