~~~*~~~
"Kendini sıradan olarak tanımlama! Benim sende gördüklerim hakkında en ufak bir fikrin yok."
"Sahi James... Ne görüyor olabilirsin?"
"Beni cennetin varlığına inandırdığını görüyorum."
~~~*~~~
Veee Lacivert Serisinin son kitabı Amber'i de bitirdim. Böyle kitapların ya da serilerin bitmesine üzülüyorum. Çünkü bana istediğim her şeyi veriyorlar. Aşk, romantizm, aksiyon, hareket, merak her şey içerisinde oluyor ve ben büyük bir zevkle okuyorum.
Amber, T. Y. Mazer'in Lacivert Serisinin 3. kitabı ve bu kitapta artık bütün her şey sonlanıyor. Bu seriyi sırayla okuyun çünkü birbirinin devamı niteliğinde olduğunu söylemiştim. Bu kitapta da Beren'in ve James'in hikayesi kaldığı yerden devam ediyor.
~~~*~~~
"Seni öldürmüyorum. Ben ölüyorum. Ölüyorum, Deidre. Her geçen gün beni öldürüyorsun. Benden nefret ettiğin her an, benden kaçtığın, dokunuşumu hissetmek istemediğin her an ben ölüyorum."
~~~*~~~
Bu yorumum çok detaylı olacak çünkü artık seri bitti ve detaylı karakterleri çekiştirmek istiyorum :)
İkinci kitabın sonunda Beren'in hafızasında bazı şeylerin manipüle edildiğini öğrenmiş ve öyle bitirmiştik. Bu kitapta da kaldığı yerden devam ediyor. Beren bazı detayları ve duygularını hatırlamazken hem operasyon devam ediyor hem de James'e ait bastırılmış duygularına rağmen çekimine ve güvenine kapılmaya başlıyordu. Bunun yanında James hem kendini tekrardan Beren'e kabul ettirmeye çalışırken hem de Birlik'in testlerine tabi tutulmaya başlıyor. Bütün bu hengamenin arasında Tobias'ın uğraştığı deneyler ve sonuçlarını da araştırmaları gerekiyor.
Kitapta James ile Beren'in aşkı büyük bir sınavdan geçerken operasyon tüm hızıyla da devam ediyor. Bu yüzden hem romantizm ve aşk okuyoruz hem de aksiyon ve heyecan dolu satırları okuyoruz.
Safir kitabında Beren, James'e dair duyguları bastırılacağını anladığında söylediği şu sözler vardı. Zihnim unutursa kalbim unutmayacak, kalbim unutsa ruhum, ruhum unutsa ona mühürlü tenim unutmayacaktı...Bu satırları Amber kitabında yaşıyor olması çok iyiydi. James'in her dokunuşuna istem dışı karşılık vermesi, içinde ona karşı duyduğu çekim tam da bu satırlarla paralel boyuttaydı. Ve cidden hoşuma gitti.
~~~*~~~
"Tenin benim, Deidre. Ruhun da benim olmak için can atıyor."
~~~*~~~
Mike ve Sinem ilişkileri süperdi. İlk kitaptan beri Mike'ı okumak en büyük zevkimdi ve Sinem'i ve onun sırlarını öğrenmek ise.. Kızım sen nasıl bir şeysin dedirtti. Kitabın sonunda teşekkür kısmında yazar Sinem ile Mike için kitap yazacağını dile getirmiş ve ben bu kitabı büyük bir hevesle bekliyor olacağım. Çünkü Mike kitaptaki en favori karakterimdi. Lütfen çabucak çıksın moduna girdim bile :)
Elizabeth ilk kitaptan beri sinir olduğum karakter olmasına rağmen bu kitapta Beren gibi benim de gönlümü çaldı. Özellikle son yaptığı şey.. süperdi!
Tobias hak ettiğini buldu. Sophia ise... bu sürtüğe zaten en başından beri sinir oluyordum kendi sonunu kendi hazırladı ve şunu söylemeliyim ki yazar beni onun için hazırladığı sonla tatmin etti. Ama bu kadın oldukça güçlü, yaratıcı çıktı diyebilirim. Beklentilerimin ötesinde bir şeytan çıktı.
Balon balığı zehri çok yaratıcıydı çünkü ben bu zehri birkaç filmde duymuştum ve hiçbir kitapta denk gelmemiştim. Yazarın bu yaratıcı fikrini sevdim.
~~~*~~~
"Cennetin bu kadar yakından beni cehenneminde yakıyorsun, Deidre."
~~~*~~~
Düğün sahnesindeki aksiyon harikuladeydi. O sahneleri okumayı çok sevdiğimi dile getirmeliyim. Hep böyle aksiyonlu kitapları sevmişimdir.
James ile Beren'in beraber paylaştıkları özel anlar çok güzeldi. Beren'in testleri ve özellikle son testi çok eğlendirdi beni. Ben Mike değilde James diye düşünmüştüm ama :D
Kitapta en sevdiğim şeylerden biri de kitabın sonlarına doğru birkaç tane illüstrasyon mu çizim mi deniliyor emin değilim o resimler çok güzeldi. Özellikle o şato... adını telaffuz etmekte zorlanıyorum ama o şatoya gittim ben de cidden muhteşem ötesi ve büyülü bir yerdi. Belki araştırmak isterseniz diye şatonun adını şuraya not düşeyim :) Neuschwantein Şatosu ;) Ben gittiğimde restorasyon yapıyorlardı bir de ama insan kendini orada cidden prenses gibi hissediyor diyebilirim. Beren'i o konuda çok iyi anladım. Bu arada o resimleri yorumun sonuna ekliyorum :) Bence onlar hem blogumda hem de yorumda olmayı hak ediyorlar.: )
~~~*~~~
"Sakın gitme James." dedim artık kendime yenik düşerek.
"Asla," diye fısıldadı kulağıma doğru. "Hep burada olacağım."
Beni göğüs kafesine tamamen hapsetti. Sonra belli belirsiz mırıldandı. "Hep burada olacaksın."
~~~*~~~
Bence bu kitap bitebilecek en güzel şekilde bitti. Bu kitap değil aslında bu seri. Her şey sonlandı ve mutlu son da oldu karakterler için. Ben cidden sevdim bu seriyi ve okurların neden sevdiğini de anladım. Umarım yazarın başka kitapları da çıkar okuma şansımız olur. özellikle yakın zamanda Mike ile Sinem'in kitabını bekliyorum :)
Sizlere de tavsiye ederim bu seriyi :)
Bu arada serinin hem karton hem ciltli basımı var. Benim yukarıda ilk olarak paylaştıklarım karton kapaklı halleri ve yorumların sonuna eklediklerim de ciltli halleri. Ben karton kapak tasarımını daha çok sevdiğimden dolayı onu tercih ettim :) Siz en sevdiğinizi tercih edin :)
~~~*~~~
"Kaçırdığım bir şeyler var biliyorum. Neden yarım hissediyorum? Neden karanlıkta hissediyorum? Anlat bana James, lütfen!"
"Bana güvendiğini söyledin."
Burnumu çekerek başımı hafifçe salladım.
"O zaman birbirimize ait olduğumuzu bilmen yeter."
~~~*~~~
Lacivert Serisi
Kitabın adı : Lacivert - Amber
Yazarı : T. Y. Mazer
Seri bilgisi : Lacivert #3
Yayınevi : Ephesus
Yayınevi : Ephesus
Sayfa sayısı : 448
Kitabın tanıtım yazısı:
Aşka inanmayan bir adam, sonsuz aşk için savaşırken ne kadar
ileri gidebilir?
Biliyordum, bende bir hata vardı. Zihnimde ise koca bir kara delik. Her şeyi
hatırlıyordum ancak bu hatıraların bana ait olduğundan emin olamıyordum. Sonra o
vardı... Edepsiz Lacivert. Sahi neden bana öyle yoğun bakıyordu? İfadesiz suratında
neden kırgınlıklar yakalıyordum? Yine nasıl bir oyun oynuyordu?
James ve Beren için yeşeren umutlar, Beren'in başına gelenlerle yerle bir olur. James
ve ekibi, genç kıza olanları çözmeye çalışırken, bir yandan da Birlik'in onlara verdiği
görevi sonuçlandırmak zorundadırlar. Ancak James'in hepsinden daha zor bir sınavı
vardır. Sonsuz aşkını geri kazanabilmek için ne kadar ileri gidecek? Ve tüm bu savaşı
verirken, Beren'i korumaya nasıl devam edecek?
Genç ikilinin macerası son bulurken, düğümler daha
karmaşık, sırlar daha acımasız hale geliyor.
ileri gidebilir?
Biliyordum, bende bir hata vardı. Zihnimde ise koca bir kara delik. Her şeyi
hatırlıyordum ancak bu hatıraların bana ait olduğundan emin olamıyordum. Sonra o
vardı... Edepsiz Lacivert. Sahi neden bana öyle yoğun bakıyordu? İfadesiz suratında
neden kırgınlıklar yakalıyordum? Yine nasıl bir oyun oynuyordu?
James ve Beren için yeşeren umutlar, Beren'in başına gelenlerle yerle bir olur. James
ve ekibi, genç kıza olanları çözmeye çalışırken, bir yandan da Birlik'in onlara verdiği
görevi sonuçlandırmak zorundadırlar. Ancak James'in hepsinden daha zor bir sınavı
vardır. Sonsuz aşkını geri kazanabilmek için ne kadar ileri gidecek? Ve tüm bu savaşı
verirken, Beren'i korumaya nasıl devam edecek?
Genç ikilinin macerası son bulurken, düğümler daha
karmaşık, sırlar daha acımasız hale geliyor.
Öncelikle güzel çalışmalarınız için sizi tebrik ediyorum. Yazmış olduğum kitabımı ücretsiz paylaştığım bloğumdan kitap severleri haberdar etmek istedim. İyi çalışmalar dilerim.
YanıtlaSilhttps://birekitap.blogspot.com