10 Aralık 2019 Salı

0 ALINTI // Sylvia Day - Yatağımdaki Yabancı


Ve yine bir alıntı yazısıyla sizinleyim. Bu sefer ki kitabın Sylvia Day'in bağımsız olarak çıkan ve herhangi bir seriye dahil olmayan historical romans türündeki kitabı Yatağımdaki Yabancı.

Bu kitabı hem historical romans hem de erotik aşk romanları kategorisine sokabiliriz. Çünkü türündeki kitaplara kıyasla bir tık daha fazla erotik sahne var. Yani sevişme sahneleri biraz daha detaylı. Bu yüzden okumayı planlayanlar bu detaylara dikkat etsin.

Tabi ki ben erotik sayfalardan alıntı yapmayacağım :D Birkaç hoşuma giden alıntıyı sizinle paylaşacağım :)







Onu görmenin yarattığı sahiplenme duygusunun keskin acısını ise daha sık hissediyordu. O her kadının kendine ait olması için yalvaracağı türden bir adamdı ama onu sahiplenme hakkını elinde bulunduran tek kadın olan Isabel ona asla sahip olamayacaktı. Olmayacaktı. 



***************


"Sen bana bu şekilde bakarken benim tek bir kelime bile edemeyeceğim kesin. Bakışların beni çıldırtıyor."

"O halde belki de bana  bakmamalısın." diye önerdi Isabel ellerini kaldırıp onun incecik kalçalarını okşayarak.

"Seni ihmal etmeme asla izin vermeyeceksin, Pel. Yaptığın her hareketle beni kendine daha da fazla aşık ediyorsun."

Aşık olmak. Isabel ürperdi. Gray onu seviyor olabilir miydi? Peki kendisi bunu istiyor muydu?



***************


"Eve dönmem gereken saat de belli mi?" 

"Üç." Gray yastıklardan destek alarak oturdu ve kollarını göğsünde kavuşturdu. Ses tonunda ve tavırlarında dile getirilmemiş bir meydan okuma vardı. 

Isabel düello davetini kabul etti. "Ya o saatte gelemezsem?"

"O zaman senin peşine düşerim, huysuz kadın" dedi Gray hiç de hayra alamet olmayan yumuşak bir sesle. "Seni bulmuşken kaybetmek istemiyorum."

"Bana bunu yapamazsın, Gray." Isabel odada volta atmaya başladı.

"Yaparım ve yapacağım Pel."

"Ben köle değilim."

"Sen bana aitsin."

"Bu sahiplenme senin içinde geçerli mi?"

Gray kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?"

Isabel yatağın önünde durup ellerini beline koydu. "Ben yanında olmadığımda sen de hep saat üçte eve geri dönmüş olacak mısın?"

Gray'in alnındaki çizgiler derinleşti.

"Eve zamanında  dönmediğinde ben de peşine düşme hakkında sahip olacak mıyım? Onurlandırdığın günah yuvasına dalıp seni sevgilinin kollarından koparabilecek miyim?"



***************


"Isabel." Gray'in sesi bir yakarıştan farksızdı. "Beni içeri al. Burası çok soğuk." 

"İçeri girmemeni gerektiren bir sebep mi var?" diye sordu Isabel. "Bildiğim kadarıyla burası senin evin."

"Ben evden bahsetmiyorum, Pel," dedi Gray sözlerine açıklık getirerek. "Ben senin kalbine girmek istiyorum."

Pel bu sözlerle birlikte olduğu yerde donakaldı.

"Lütfen. Sana açıklama yapmama izin ver. Aramızı düzeltmeme izin ver. aramızı düzeltmek zorundayım."

"Gerard," diye fısıldadı Isabel. Bunu öylesine kısık sesle söylemişti ki Gray soğuk sabah rüzgarıyla sürüklenen ismini güçlükle duydu. 

"Seni delicesine seviyorum, Isabel. Sen olmadan yaşayamam."

Isabel elini titreyen dudaklarına götürdü. Vücudunun her hücresinin ona doğru uzandığını hisseden Gray eve biraz daha yaklaştı. 

"Sana sadakat sözü veriyorum, Isabel. Bu defa önceki gibi kendi arzularım için değil, senin arzuların için. Sen bana çok şey verdin, dostluk, kahkaha, kabul görme. Beni asla yargılamayıp cezalandırmadın. Kim olduğumu bilmediğim zamanlarda bile benimle ilgilendin. Seninle sevişirken kendimi mutlu hissediyor ve başka hiçbir şey istemiyorum."

"Gerard."

Isabel'in ismini buruk bir sesle söylemesi Gray'i derinden sarstı. "Beni içeri alacak mısın?é dedi yalvarırcasına. 

"Bunu neden yapayım?"

"Çünkü sana sahip olduğum her şeyi vermek istiyorum. Eğer Tanrı bize bu mutluluğu bahşederse buna çocuklar da dahil."

Isabel öylesine uzun bir süre sessiz kaldı ki Gray nefesini tutmaktan başının döndüğünü hissetti. "Seninle konuşmayı kabul ediyorum. Daha fazlasını değil."

Genç adamın ciğerleri yanıyordu. "Beni hala seviyorsan gerisini hallederiz."






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın