30 Ocak 2022 Pazar

2 Stephen King - Azrail Koşuyor



~~~*~~~
"Bizden olanları korumak için tehlikeyi göze almazsak bizi mahvederler."
~~~*~~~
 

Çıktığı gibi aldığım kitaplardan biri Azrail Koşuyor. Normalde bu tür kurguları çok severim, zaten Stephen King'in genelde kitaplarını da severim, hem kitaplarından çevrilen filmleri hem de kitaplarını sevdiğimi söylemeliyim. Gerçi Kara Kule Serisi hariç, çünkü sevemediğim tek serisi o sanırım. 

Neyse...

Azrail Koşuyor, heyecanlı, dur durak bilmeyen, gerilimin asla bitmediği ve merakla okunan bir kurgusu var. Üstelik çok kalın değil, ince bir kitap olması da kurgunun tam da olması gerektiği gibi olduğunu ve gereksiz uzatmalardan uzak durduğunu gösteriyor. Sonu ise şaşırtıcı... şöyle ki evet beklenen bir son ama o sona gidiş şaşırtıcı o yüzden de kitabı kapattığınızda tatmin edici bir son veriyor size. 


~~~*~~~
"Onları seni öldürmeye zorladığının farkında değil misin?" diye sordu. 
Richards garip bir sesle güldü. Çaydanlıktan kaçan buharın sesine benziyordu bu. "Onlara kazık atmaya hazırlandığımı biliyorlar. Ama bunu nasıl başaracağımı anlamıyorlar."
Kadın, "Başaramazsın," dedi. "Bunu hala anlayamadın mı?"
Richards başını salladı. "Belki de başarabilirim."
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; halkın bölündüğü sınıflandırıldığı, fakir halkın tam dibi yaşadığı bir dünya da Ben Richards, henüz on sekiz aylık olan kızının hastalığı için çaresizce para bulmayı hedefliyor. Her ne kadar anlık çözüler bulsalar da kızı için daha iyi bir tedavi için bir yarışmaya katılmaya karar verir. Yarışmada av olacak ve peşindeki avcılardan kaçarak geçirdiği her saat için ailesine para verilecek ve bu para ile kızı tedavi olabilecektir. Bu yarışmayı kazanmak için çok fazla sebebi olan Richards, ani bir kararla bu yarışmaya katılıyor. Geçirdiği onlarca testten sonra yarışma başladığında yaptığı zekice hamleler ve öldürdüğü polisler başına aldığı paralarla kızının tedavi olduğunu düşünerek hayatta kalmaya çalışıyordur. Her ne kadar zekice hamleler yapsa da karşısında çok büyük bir güç ve ondan nefret eden halk vardır. Daha da önemlisi onu ihbar edenler de para kazandığı için daha da dikkatli olması gerekmektedir. Bu hayatta kalma savaşında sonunda öleceğini bilse de asla pes etmez ve savaşmaya devam eder. Ancak hesaba katmadığı şey ise... karşısındaki güç öyle bir güç ki... Richards'ın çok büyük kayıplarına neden olabileceklerdir. 

Kitapta da Richards'ın hayatta kalma çabasını, zekice hamlelerini ve planlarının haricinde bir babanın ailesi için yapabileceklerini de okuyoruz. 

Kurgu cidden zekice yazılmıştı. Richards'ın yaptıkları, konuşmaları, fark ettikleri ve bütün bunlar karşısındaki planları... ona yardım eden insanlar ve dahası çok iyi kurgulanmıştı. Özellikle sonu... evet böyle bir son bekliyordum ama altındaki sebepleri beklemiyordum o da beni tatmin eden detaylardandı. 

Stephen King'in zaten kitaplarda ters köşe yapmayı sevdiğini biliyoruz o yüzden böyle bir son da o ters köşelerden sayılabilir. İnsanı böyle en olmadık anlardan vuruyor resmen. 

Richards'ın kendine güveni, kendi potansiyelinin farkında olması ve bunu bilerek hareket etmesi cidden o yapıdaki insanların her şeyi yapabileceklerini gösteriyor. 

Bir de kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan insanların... ya da ipin ucunda sevdiği insanlar olanların...

Ben kitabı cidden çok sevdim. Beklediğimden daha iyiydi. Keşke filmi olsa zevkle izlenecek bir film olduğunu söyleyebilirim. Kitapta zaten film tadındaydı. 

Bu tür kurguları sevenlere ve özellikle Stephen King severlere tavsiye ederim. 


~~~*~~~
"Bir adam, bana benzeyenlerin yanından ayrılmamamı söyledi. Bu sözleri kesinlikle doğruydu. Bana karşı dikkatli davranmalarının nedeni burada benim gibilerin bulunması... Benimkiler maça valeleri. Olaya karışan kadın - dam sensin. Ben de rua'yım. O eli kılıçlı adam. Masaya açtığım kartlarım şunlar: Kitle iletişim araçları, gerçek bir olay çıkması ihtimali, sen, ben. Bunların bir arada hiçbir değerleri yok. Bir çift, onları yener. Maça ası olmadıkça bu kağıtların bir işe yaramaz. Ama as oldu mu, kimse beni yenemez."

Richards birden bire kadının çantasını aldı. Krokodil taklidi deriden yapılmış, gümüş zincir bir çantaydı. 

Çantayı cebine doktu. Cebi iyice kabardı.

Usulca, "Elimde as yok," dedi. "Biraz düşünceli davransaydım asım da olurdu. Ama gizli kartım var. Göremedikleri bir kağıt. Onun için de blöf yapacağım."   
~~~*~~~


Kitabın adı     : Azrail Koşuyor
Orijinal adı     : The Running Man
Yazarı            : Stephen King
Çevirmen        : Gönül Suveren
Yayınevi          : Altın Kitapları
Sayfa sayısı     : 280

Kitabın tanıtım yazısı: 

“Yarın öğlen av başlıyor. Bu yüzü unutmayın!”

Yıl 2025. Amerika’da kâbus gibi bir düzen hâkimdi. Ülkeyi yönetenler büyük bir sınıf farkı yaratmışlardı. Halkın çoğu yoksuldu. Televizyon programları insanların para için hayatları üzerine bahse girdiği bir platform haline gelmişti.

Ben Richards da o çaresiz adamlardan biriydi. İşsizdi, parasızdı ve ümitsizdi. Hasta kızının tedavi olması gerekiyordu. Ben’in yapabileceği tek bir şey vardı: Koşucu programına katılmak ve bir milyon dolar kazanmak. Yarışmanın amacı onu öldürmekle görevli Avcılar’dan kaçmak ve otuz gün boyunca hayatta kalmaktı, hem de gezendeki hemen herkes onu seyrederken ve ele vermeye çalışırken...

Acaba şimdiye dek kimsenin sekiz günden daha fazla hayatta kalamadığı yarışmayı Ben Richards kazanabilecek mi?

Acımasız sistemi yenebilecek mi?

Sonucu ne olursa olsun, Ben bu ölüm kalım oyununda sonuna dek gitmeye hazırdı...




2 yorum :

  1. Kitabı okudum diye hatırlıyorum ama baya zaman olmuştur bir daha okuyabilirim King'in kitaplarını ben de çok severim ama senin gibi Kara Kule serisi hariç :-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy Kara Kule Serisi hakkında böyle düşünen tek kişi olmadığıma sevindim. :)

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın