15 Mayıs 2024 Çarşamba

0 ALINTILAR // Rabia Gümüş - Nöbet Başında Aşk - 2



  Kitabın yorumu için tıklayınız!





"İnanma" diye sertçe çıkıştı bana Mizgin, "gözlerinde gördüğün yanan bir adam değil, onu seven kadını kurban eden bir adam var."


*****

"Kokun Mihrem, bir cehennemin ortasında yağan sağanak yağmur gibi. Hem yakıyor hem de daha fazlası için kor bir ateş bırakıyor içimde. Her şeyden geçtim, senden geçemiyorum."


*****


Ben hiçbir zaman onu kaybetmek için savaşa girmedim. Çünkü ben kaybedeceğim hiçbir savaşa girmezdim.


*****

Bana doğru dönüp belindeki silahı çıkarttı ve emniyet kilidini açtı. Namluya mermiyi sürdü. Ne yaptığını anlamazken iki adımda yanıma geldiğinde ben geri adım atamadan elimi tutup durdurdu gitmemi engelleyerek.

"Bas tetiğe, ben artık dayanamıyorum. Bas sen de kurtul, ben de kurtulayım." Silahı avucuma yerleştirip, kalbinin üstünde tuttu. Elim titrerken öylece kaldım.

"Ya da dinle beni. Dinle ki aklını kaçırmak üzere olan bu adamın artık bitsin yangını. Acı çekiyorum Mihrem, hem de öyle büyük bir acı ki nefesim kesiliyor her gece. Gözlerimi kapattığım her yokluğunla sızlıyor kalbim. Uzandığım yer de yoksun, baktığım yer de yoksun, kokunu aradığım hiçbir yerde yoksun! Madem sen yoksun, ben de yaşamak istemiyorum. Karar senin ya bu kurşunu sıkar sensizken de ölü olan bu adamın üstüne toprak atarsın ya da dinlersin ve ben nefes almak için birkaç dakika daha sabrederim." Parmakları sıkıca sararken elimi gözlerini gözlerimden çekmedi. 

Korktum. Sözlerindeki kararlılık, gözlerindeki o deli bakış korkuttu beni. Gerçekten onu öldürmemi istiyordu. Ellerim titriyordu, kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. Başımı hızla iki yana salladım.

"Yapamam." Fısıltıyla konuştuğumda içini çekti benim gibi. Bir nefese bir ömür sığdırdık, bir bakışa aşk.


*****

"Yoruldum." Sessizce fısıltımla birlikte içini çekti, yorgun bir gülümseme firar etti dudaklarından. 

"Bende dinlen." Kollarını iki yana açtı, her şeyinle kabulümsün der gibi.

"Kırıldım." Gözlerini benden ayırmadan şefkatle baktı bana.

"Bende iyileş." O da yaralıydı, biliyorum.

"Öldüm." Büyük bir yenilgiydi sözlerim, altında acı yatan.

"Bende yaşa." Elini uzatıp yanağımı avucunun içine aldı. Parmağı tenimi okşadığında titrek bir nefes aldım. 

"Yandım." Bunu söylememin ne demek olduğunu ikimiz de biliyorduk.

"Yandım." dedi yangının içinden bana bakarak. 

Açtığı kollarına daha fazla karşı koyamayarak sarılmasına izin verdim.



*****

"Seni bırakmak isteseydim, o kapıdan çıktığın an unutur, yoluma bakardım. Ben seni unutmak değil, yaşamak istiyorum. Bütün ömrümü seninle yaşamak istiyorum güzelim, seni asla bırakmam." Kalbim sözlerine her zamanki gibi yenildi. Aklıma söz geçiriyordum da şu kalbim bir söz dinlemiyordu işte.




 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın