5 Ekim 2024 Cumartesi

0 ALINTILAR // Rita Hunter - Tatlı Tuzak


 

Kitabın yorumu için tıklayınız!






"Sen sevdiğimi bildiğine göre, sana yalan söyleme sebebimin para ya da unvan olmadığını da biliyor olmalısın."

"Bu senin kendince haklı mazeretin değil mi? Bunu aklından çıkar Elisha. Senin söylediğin hiçbir sözün gözümde kıymeti yok... Duygularının da öyle." 

*****

"Sana baktıkça kandırıldığımı hatırlıyorum Elisha... Seninle sevişirken her şey siliniyor ama doyuma ulaştıktan sonra pişman oluyorum. Bana böyle dokunabildiğin için şaşırıyorum... Sana böyle dokunabildiğim için kendime kızıyorum." Kenetlenen ellerini işaret etti sonra sessizleşti. 

Elisha sanki az önce onu öldürmek isteyen kendisi değilmiş gibi yelkenleri suya indirip konuşmak için bu fırsatı değerlendirdi. Çünkü Carla ile ilgili endişelerinden arınmaya ihtiyacı vardı. "Carla ile aranızda ne var?" Parmaklarını sarak parmaklar kasılıp hareketsiz kaldı. Buna ne anlam yükleyeceğini bilmediği için nefesini tutup beklemekten aşka bir şey yapacak durumda değildi. 

"Sana özel hayatımla ilgili hiçbir hak vermiyorum... Yasal arım olarak unvanımı, gücümü dilediğin gibi kullanacaksın fakat bana karışamayacaksın... Kiminle düşüp kalktığım seni asla ilgilendirmeyecek."


*****

"Benden nefret ettiğini söyleyip duruyordun ama ben işin ciddiyetini anlayabilmiş değildim. Sözlerinden anladığım kadarıyla bizimkisi karılıklı bir anlaşma fakat bu şartlar altında buna devam edemem."

"Ne yani, boşanacak mısın benden?" Connor'ın sesinde az da olsa bir panik havası mı vardı? Ya da alaya dönmeden önce vardı, emin olamadı Elisha. "Hiç fena bir fikir değil."

"Boşanmayı düşünmedim Connor. Sen aksini düşünsen de ben prensipli bir insanım. Sana oynadığım oyunu önce kendim sindirmeliydim ve inan bana bu hiç kolay olmadı. Kabullendiğimde de bir daha geri dönüşü olmadığını biliyordum... Üzgünüm ama hala aynı şeyi düşünüyorum. Benim isteğim dahilinde, ölüm bizi ayırmadığı sürece bu evlilik bitmeyecek..." 

Connor gülmekle yetindi. Bu derce gergin bir an için gülücüklerin cömertçe dağıtıldığı tespiti yerindeydi. "Sen bir baş belasısın ama seni boşamak gibi bir niyetim yok Elisha... Hatırlarsan evliliğimizin nimetlerinden faydalanmaktan vazgeçmeyeceğimi söylemiştim sana." Bir adım yaklaşarak kızın dekoltesinden çıplak tenini okşadı.

Elisha ceylan gibi bir adım geri sıçradı. "Bu artık ihtimal dışı... Seninle bir daha aynı yatağı paylaşmayı düşünmüyorum Connor." Connor'ın afallayan yüzüne çenesini dikleştirerek, meydan okur gibi baktı. Büyük laf etmişti ama pişman değildi. Daha fazla aşağılanmaya katlanamayacak kadar dibe vurmuştu. 

"Asıl bu söylediğin ihtimal dışı. Ne zaman istersem karılık vazifeni yerine getireceksin."

Connor'ın ileri bir adımına karşılık kapıya doğru geri bir adım attı Elisha. "Sesindeki panik mi Connor? Bana olan ihtiyacın o kadar mı fazla?"



*****

"Elisha... Seni özledim." Connor'ın gülümsemesi gittikçe artıyordu.

"Tek derdin bu değil mi?"

"Başka ne derdim olabilir ki?" Genç adam gerçekten de anlamıyormuş gibi gözlerini açtı.

İyiden iyiye öfkelenen Elisha meydan okur bir vaziyette çenesini dikleştirdi. "Sevgilin sana bu konuda yardımcı olmuyor mu yoksa?"

"Seni aratıyor... Artık yerini doldurmak nerdeyse imkansız."

"Gurur mu duymam gerekiyor?"

"Hayır ama yatağımıza geri dönebilirsin."

"Unuttuysan hatırlatayım, ben yatağımda uyuyorum." Elisha yine büyük laf etmişti fakat bu sefer pişman görünmüyordu.

"Bu açık davete hemen bu gece cevap vermeliyim."

"Canın cehenneme... Seninle uğraşmaktan çok daha önemli işlerim var." Genç kadın çıkmak üzere kapıya yürüyordu ki Connor hızla atılıp, Elisha'yı kolundan tutarak kapıya varmadan durdurdu. 

"Benim tek derdim sensin. Aklımdan çıkartamıyorum seni."


*****

Connor için öfkesini Elisha'ya yönlendirmek öyle kolaydı ki. "Seninle sonra görüşeceğiz Elisha. Korkmak için çok iyi bir nedenin var." Genç adam yarım kalan işini tamamlamak için tekrar Anthony Decker'a döndü fakat bu sefer onu engelleyen çok farklı bir şeydi. 

"Korkuyorum ama yapabileceklerinden değil. Korkuyorum çünkü bazı şeylerin değiştiğini sanacak kadar kör olduğum için. Aslında var olmadıkları halde inanmak istediğim şeylere inanmaya başladığım için. Sana hissettiğim sevgimin ikimize yetmediğini görmeye başladığım ve sana sahip olamayacağıma artık iyice inandığım için. Korkuyorum ama sen korkma.... Eğer ben, içimdeki aşka senin kalbinin sahibi değilsem, inan bana kimse benim kalbime sahip olamaz."


*****


"Beni ikna et o zaman. Tony'nin hislerinden haberin olmadığına ikna et Elisha... İnandır beni."

Elisha başını iki yana sallayıp arkasını döndü. "Neden? Bunu hak ettiğini düşünüyor musun?" Sesinde öfkeden çok bezginlik vardı.

Connor kolundan tutup onu sertçe kendisine çevirerek "Sahip olduğum hakların neler olduğunu ikimiz de biliyoruz. Beni hatırlatmak zorunda bırakma ve sakın bana karşı gelmeyi aklına getirme," dedi.

Elisha hırsla kolunu çekerek kurtuldu ve yüzünde acı dolu bir ifadeyle, "Öyle mi? Ulu Grandoor Dükü istediği zaman karısını aşağılayabilir, onu tartaklayabilir, eski sevgililerinin karısının burnuna sokarak onu küçük düşürebilir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, sadece canı istediği için, aslında hiçbir kanıtı yokken onu ahlaksızlıkla itham edebilir... Biliyor musun? Daha başından beri defalarca benden ne denli nefret ettiğini söyleyip durdun ama hiçbiri bu seferki kadar inandırıcı değildi," dedi nefes bile almadan.  

"Senden nefret etmiyorum lanet olası... Bunu bilmiyor musun?" Connor'ın sözleri aslında sadece kendi bildikleriydi çünkü Elisha, buna inanamayacak kadar hakaret uğramıştı. 

"Keşke öyle olsaydı. Beni aldatmaya öyle alışkınsın ki, aslında olmadığını bildiğin halde benim de bunu yapmış olabileceğime inanmak için uğraşıyorsun."


*****


"Bırak beni, bırak Connor. Bırak..."

Connor "Yapamam... yapamam... Gitmene katlanamam," derken karısının saçlarını öpücüklere boğuyordu. 

Elisha ise acı içinde, "Hepsi senin suçun... O yılanı sen soktun buraya. Ona cesaret verdin. Beni üzmek için bile onu kullandın. O da senden alacağı intikamı benden aldı," diye sayıklıyordu. 

"Bunu istemedim. Carla'nın bu kadar ileriye gidebileceğini bilmiyordum."

"Bilmeliydin... bilmeliydin." Elisha, Connor'ın gayriihtiyari gevşeyen kollarından sıyrılıp öfkeyle devam etti. "Beni sevdiğini söyleme sakın. Benimle, aşık olduğun kadının intikamını almak için evlendiğin ve o kadının hayallerimi yıktığı gerçeğini hatırlatıyor bana." Connor'ın kendisine ulaşmasını engelleyip "Seni sevmek bana felaket getirdi Connor... Acı çekiyorum, hem de aşkıma karşılık alamadığımda hissettiğimden çok daha fazla. Sen bana zarar verdin ve vermeye devam ediyorsun."





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın