27 Eylül 2016 Salı

3 Merve Duman - Aşktan Sabıkalı



~~~*~~~
"Hiçbir şeyden sabıkam yok benim. Hep korundum sözde cezalardan. 
Asıl cezaları en kızgın ateşlerle yaşattılar bana. Ama kendimi koruyamadım ondan. 
Tek sabıkam aşktan."
~~~*~~~

Aşk? Evet.

Polisiye? Evet.

Gizem? Gerilim? Azıcık ucundan evet.

Sevgi? Arkadaşlık? Fazlasıyla evet.

Yan karakterin asıl karakterlerden olmasının istenmesi? Bir fazlasıyla evet daha.

İşte öyle bi kitaptı Aşktan Sabıkalı.

Merve Duman, akıcı, merak uyandırıcı, zaman zaman eğlendiren, bazen sinir ettiren, ucunun nereye dayanacağını merak ettiren bir kurgu kaleme almış. Aşk romanının içerisine harmanladığı polisiye ve biraz da gizem kitabı türlerinden ayırmış ve klasik aşk romanı kategorisinden bir tık daha üste çıkarmıştı.

~~~*~~~
"Kendi doğrularımı adalete tercih ederim ve 
benim doğrularım asla masumları cezalandırmaz."
~~~*~~~
Merve'nin ilk kitabı olmasına rağmen acemilik yoktu ve daha da önemlisi diğer kitapları için beklentiyi yüksek tutulmasına neden sağladı.

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Bihter amirinden aldığı bir cezalandırma amaçlı görev ile Savaş'ın evine gider. Orada kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalışırken, görevi olan Buse'nin sevimliliği cadılığı ve çocuksu masumiyeti altında kalbini etrafına ördüğü duvarlarda zayıflama olur. Bir de ona Buse'nin babası Savaş da eklenince ölüme meydan okuyan korkusuz tehlikeli bir polis olan Bihter uzun zamandır eksikliğini hissettiği duyguları yaşamaya başlar. Ancak önlerinde çok büyük bir engel vardır. Ortaya dökmeye çalıştıkları sırlar, açmaya çalıştıkları geçmişin gizemli kapıları onların mutluluğuna gölge mi düşürecek yoksa hepten bir ayrılığım sebebi mi olacak? İşte bunu ve daha fazlasını okuyoruz bu kitapta.

~~~*~~~
"İşte böyle bir şey! Zehir gibi yakar ama hissettirdiklerinden ötürü asla vazgeçemezsin ondan."
"Neyden bahsediyorsun baba?"
"İçine düştüğün kuyudan benim saf oğlum!"
"Hangi kuyu baba? Gece gece ne saçmalıyorsun? Neyin içine düşmüşüm ben?"
"Aşkın."
~~~*~~~

Savaş'ı sevmedim. Beni bilirsiniz bazen baş karakterleri değil de yan karakterleri severim. Bunda da öyle oldu. Savaş'ı sevmedim.

Birini seviyorsan ona sahip olursun eğer onun da seni sevdiğine inanıyorsan. Gitmesine izin vermezsin, Savaş bu konuda odun, öküz, hödük bir şey çıktı o yüzden sevmedim.

Buse'ye bayıldım ki zaten bu kitabı okuyup da bayılmayan yoktur herhalde ;)

Bihter... kadın idolümsün! Söze gerek yok bence! :) sen bir Selvi Atıcı'nın Süheyla'sı iki... severim  ayakları üzerinde duran, sert, taviz vermeyen kadınları! :)

~~~*~~~
Gururu kırılmıştı. Kalbi kırılmıştı. Acı çekiyordu ve ilk kez annesinin göğsünde dinlenmekten çok uzak bir duyguyla pençeleştiğini fark ediyordu. Aşkla mücadele ediyordu. Şu yüzyılların karşı konulmaz efsane duygusu: Aşk. Öylece gelen ve esip gürlemekten başka bir şey yapmayan, aşk.
~~~*~~~

İşte asıl meseleye geldik. Merve'm olmadı be güzelim... olmadı... Serkan ile Sedef yan karakter olmayı da birkaç sayfaya hikayelerinin sıkıştırılmasını da hak etmediler. Açıkçası olayların nereye bağlanacağını merak ettiğim kadar Sedef ile Serkan çiftinin nasıl sonu olacak onu merak ettim. Hayır hikayelerini yarım bırakıp onlara başka bir kitap yazaydın. Olması bir 100 sayfa daha kalın yazaydın onlara daha fazla sayfa ayıraydın. Şu an seni çok kınadım. Benim Serkan'ın birkaç sayfaya sıkıştırılacak bir adam mı? Hı? ;)

Yan karakterlerin hikayelerine değinmen ve arkadaşlığı ortaya koymak çok güzeldi.

Asıl güzel olan da neydi biliyor musun? Aşk bir kenarada... saf... gerçek sevgiyi işlemiş olman... o detayla kalbimi tam 12 den vurdun be güzelim :) Buse ile Bihter'in o saf içten gelen sevgisi işi bitirdi.

~~~*~~~
Hayatı boyunca bir hissi böylesine çarpıcı bir şekilde yaşamamıştı. Bihter ona işlemiyor, onu yerle bir etmiyor, ona nüfuz etmiyordu. Bihter onu resmen çarpıyordu. Sonrasında yaşadığı sarhoşluğun başka bir açıklaması olamazdı.
~~~*~~~

Amma çok konuştum... daha fazla yazmayayım yoksa çok fena spoiler vereceğim. Bu yüzden susuyorum :) ama Serkan ile Sedef'in hikayesinin kısalığına içerledim haberin olsun. Ahhh bir de Serkan benim olsun mu? :) olsun dimi ;)

Ellerine sağlık, itiraf etmek gerekirse beklediğimden çok daha iyiydi. Çok beğendim :) bayıldım :)

5 üzerinden 5 verirdim ama Serkan'ın hikayesini geçiştirmeden dolayı 0,5 puan kırıp sana 4,5 vereceğim. Belki uslanırsın da nice Serkan'lara daha ağırlık verirsin :D


Kitabın adı           : Aşktan Sabıkalı
Yazarı                   : Merve Duman
Yayınevi                : Mortena Yayınları
Sayfa sayısı           : 416

Kitabın tanıtım yazısı:

"Bir insan seviyorsa kalır Savaş. Nasıl, niçin, neden soruları da bir o kadar anlamsızdır sevgi karşısında." 

Kalmak ve gitmek arasındaki o ince çizgide yeşeren bir aşk...
Sırlarla dolu ortak bir geçmişin bir araya getirdiği iki kişi ve masum bir çocuk...

Her kapı başka bir tehlikeye açılıyor! 

Geçmişinin karanlığında boğulan Bihter'in tek zaferi ölümdür. Hayata karşı buz tutmuş kalbini ve etrafına ördüğü yüksek duvarları aşabilen biri çıkana dek...

Ömrünü kızını korumaya adamış olan Savaş ise kabuslarından kurtulmanın bir yolunu arayan aşktan sabıkalı bir ruhtur... 

Geceye karışan fısıltılar kadar gizemli bir aksiyon, kaçınılmaz bir aşk ve umulmadık bir son...

"Heyecan, merak, tutku, aşk... Bu hikâyede hepsini sonuna kadar ve farklı bir yorumla yaşayacaksınız! " 
-Selvi Atıcı-

"Konusu ve temposuyla elimizden düşüremeyeceğimiz bir roman bizi bekliyor!" 
-Vefa Enver-

3 yorum :

  1. Aşk ve polisiye varsa iyimiş :) bloğunu takibe aldım bana da bekliyorum sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. www.fantastikbilimkurgu.com Öykü, şiir, kitap incelemesi, düz yazı, roman paylaşımlarınızı yapabileceğiniz bir forum sitesidir.
    Sizi de aramızda görmek, paylaşımlarınızı okumak isteriz. Hoşça kalın.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/09/ille-kitap_27.html

    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın