~~~*~~~
Dikkat et, senin de icabına bakmak zorunda kalmayayım. Serçeler yine uçuyor. Bunu unutma Thad. Serçeler uçuyor."
~~~*~~~
Bir Stephen King kitabını daha bitirdim. Elimde Kara Kule serisi varken neden son çıkan kitaba atladım diye merak ederseniz, o seriyi pek hevesli okumuyorum çünkü pek beklediğimi bulamıyorum. Gerçi okuyanlar 3. kitaptan sonra açılacağını söylüyor ama okuyup göreceğiz. Şimdilik acelesi yok o serinin ;)
Hayatı Emen Karanlık, kapak tasarımıyla ilk ilgimi çekti sonra da konusunu okuyunca evet ben bunu okumalıyım dedim.
Öncelikle akıllardaki şu ön yargıyı kıralım. Stephen King korku romanı yazmıyor. Okkalı bir şekilde gerilim yazıyor ve bütün duyguları kitaplarında harekete geçirdiği için okuru biraz tedirgin edip ürpertiyor. O yüzden ben korku okuyamam deyip de bu yazarı elinizin tersiyle itmeyin. Bu adam gerilim yazıyor. İçerisine de psikolojiyi alt üst edecek duyguyu da katıyor.
Bence bu yazarı kaçıran çok şey kaybeder der susarım.
~~~*~~~
Her yalan bilinçli bir karardan kaynaklanmaz. Eğer bir insan doğruyu söylediğine kendini inandırırsa, bu şekilde yalan makinesinden bile güle oynaya geçebilir.
~~~*~~~
Kitaba gelirsek eğer, kitap bir yazar olan Thad'ın takma isimle yani George Stark ismiyle yazdığı kitapların çok satanlarda olması ve o yazarın çok sevilmesi ile iyi kazanç edinmiş ve birkaç kitap çıkarmıştır. Kendi ismiyle yazdıkların onlar kadar tutulmamıştır. Ancak bir gün gelişen olaylar sebebi ile gerçeği açıklayıp öyle bir adamın olmadığını o kitapları kendisinin yazdığını söyler. Olaylar da öyle patlak verir. Bir bir Thad'ın çevresindeki insanlar vahşice katledilmeye başlar. Her cinayet mahallinde Thad'ı suçlu gösterecek deliller vardır. Parmak izi... kullandığı sigara markası gibi... ancak olaylar hiç de o kadar açık ve basit değildir.
Bir de işin içinde nereden geldiği belli olmayan serçeler vardır. Thad'ın George Starks ile olan bağlantısı da çözülmesi gereken bir gizemdir.
Böyle anlatılınca basit bir polisiye gibi görünüyor olabilir ama çok çok daha fazlası var kitapta. Stephen King yine kendine hayran bıraktıracak bir kurgu oluşturmuş.
~~~*~~~
Eylemlerin tuhaflığı, etki altındaki kadının veya erkeğin zeka seviyesiyle düz orantılıdır.
~~~*~~~
Thad'in ailesi... karısı ve ikizleri... birbirleri ile ilişkileri çok güzeldi. Onların olduğu sayfalar yüzümde gülümseme oluşturdu.
Şerif Alan ise... adama büyük bir şok yaşattı yaşananlar ve gerçeklee bu değişmez bir gerçek.
George'un Thad ile her bağlantı kurduğu sayfalar aşırı heyecanlıydı. Hele kitabın sonu...
İtiraf etmek gerekirse böyle bir şey beklemiyordum. Hem şaşırdım hem de beklentimin çok ötesinde çıktı.
Hele o serçeler... serçelerin içindeki gizem... sakladıkları sır...
Her bir satırı muhteşemdi kitabın ama o son... muazzamdı!
Kesinlikle okumalısınız bence. Hayal gücünde yine sınırları zorlamış King ve muhteşem bir yapıt koymuş ortaya.
~~~*~~~
"Benim bilmek istediğim bir şey var. Eğer bu, sizin dediğiniz gibi bir şeyse - ki ben inanmıyorum, inanmam mümkün değil - bu herif ne istiyor? Sadece öç almak mı?"
"Hiç de değil," dedi Thad. "Onun yerinde sen de ben de olsak aynı şeyi isterdik. Artık ölü kalmak istemiyor. İstediği tek şey bu. Artık ölü olmamak. Bunu mümkün kılacak tek kişi de benim."
~~~*~~~
Orijinal adı : The Dark Half
Yazarı : Stephen KingÇevirmen : Esat Ören
Yayınevi : Altın Kitaplar
Sayfa sayısı : 464
SERÇELER YİNE UÇUYOR
Thad Beaumont yıllarca George Stark takma adını kullanarak romanlar yazdı; bu adla ün ve para kazandı, kitapları “çoksatanlar” arasında yer aldı. Fakat bir gün bu takma adın ifşa edilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, yıllardır yapmak istediği şeyi yapıp gerçeği kamuoyuna açıklama kararı aldı ve popüler bir dergiye verdiği röportajla birlikte Stark’ın cenaze törenini düzenledi. Artık George Stark yoktu. Thad bir daha bu isimle kitap yazmayacaktı. Ne var ki, Stark’ın “öldürülmesinde” katkısı olan kişiler birer birer cinayete kurban gitmeye başlayınca bunun o kadar da kolay olmayacağı ortaya çıktı. Thad Beaumont’un hayatında bir şeyler fena halde ters gitmeye başlamış, kâbuslar geri dönmüştü. Ve serçeler yine uçmaya başlamıştı…
Parmak izlerini ve ses-izlerini unutuyorsun. Thad ve Liz’in soğukkanlılıkla onun gerçek olduğunu, gerçek KALMAK için cinayet işleyeceğini iddia ettiklerini unutuyorsun. Onlara sadece intikam peşindeki bir hayalete değil, hiç var olmamış bir adamın hayaletine inanmanın ne kadar kaçıkça olduğunu söyledin. Ama yazarlar hayaletleri DAVET ederler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.
bu kitap yeni değil türkçeye yeni ya da yeniden çevrilmiş olabilir baya oldu bunu okuyalı ben güzel bir kitaptır.. bag of bones kitabını okumanı tavsiye ederim King çok muhteşem bir şekilde korku da yazar :-))
YanıtlaSilAltın Kitaplardan son çıkan kitabı ama öncesinde başka bir yayıncı da çıkarmıi yanlış hatırlamıyorsam. Bag of Bones notnaldım mutlaka deneyeceğim. Şimdiye kadar King beni gep üst düzeyde gerdi ve ürpertti ama çook korktum diyemem açıkçası belki henüz korkacağım bir kitabına denk gelmemişimdir :))
Sil