Lo'yla hislerim hakkında konuşmazdım. Her gece eve farklı bir adamla gelmemin ona nasıl hissettirdiği hakkında mesela. O da bana, onu kayıtsızlığında boğulurken izlemenin bana nasıl hissettirdiğini sormazdı. O beni yargılamazdı ben de onu. Ancak aramızdaki sessizlik ortamın kaçınılmaz şekilde gerilmesine sebep oluyordu. Bazen o kadar geriliyorduk ki çığlık atmak istiyordum. Ama içimde tutuyordum. Geri çekiliyordum. Bağımlılıklarımızı alt üst eden her bir eleştiri, sistemimizi sarsıyordu.
*****
Birini sevmenize rağmen hala acınası olabileceğinizi bana kimse söylememişti.
*****
"Senin için iyi olduğunu düşünmüyorum. Daha iyi birini bulabileceğini düşünmem çok mu kötü?"
"Hayır," diye fısıldadım. Tamamen giyinmiştim. "Ama Lo ve ben..." Doğru kelimeleri bulmaya çalışıyordum. "Birbirimiz için iyi olmayabiliriz ama bazen beni sevebilecek tek erkek oymuş gibi hissediyorum." Gerçek buydu. Çünkü kim bunu severdi ki? Birileriyle yatan bir kız. Bir fah*şe. Bir sürt*k. Atılması gereken bir çöp. Herkesin gördüğü buydu.
"Kendini çok aşağıda görüyorsun," dedi Rose doğrulurken. "Eğer sen kendini sevmezsen Lily, başkaları nasıl sevecek?" Bir kolunu omzuma doladı. "Ayrıca seni tamamlayacak bir erkeğe ihtiyacın yok. Umarım bunu unutmazsın."
*****
Lo'nun yardım almasını istiyordum ama hayatımdan koparıldığı bir dünyayı hayal dahi edemiyordum. Ben neye dönüşecektim?
"Kalbi olan herkes umursar, Lily," dedi Ryke. "Asıl soru senin neden umursamadığın."
Karnıma yediğim yumrukla geriye doğru sendeledim. Nefes almak canımı çok yakıyordu ve en zor kısmı da kendimi kendime karşı korumak zorundaydım. Umursuyordum. Lo'nun direksiyon başına geçmesine engel oluyordum. Eve tek parça döndüğünden emin oluyordum. Onu koruyordum. Kendi hariç herkesten.
*****
"Hep seninle olacağım. Aramıza giren hiçbir mesafe ve zaman bunu değiştiremez, Lily. Buna inanman gerekiyor."
Ellerimi sert göğsüne yerleştirdiğimde parmaklarım ucunda ok olan kolyesine yönelmişti.
"Seni burada bırakmayı hiç istemiyorum," Avuçlarımın altındaki göğsü kasılıyordu. "Seni üzmek de istemiyorum, Lil. Bunu bilmen gerekiyor... bu hayatım boyunca yaptığım en zor şey." Dudaklarını yaladı. "Babama hayır demekten, güven fonunu reddetmekten daha zor. Bu, şu an beni öldürüyor."
"İyi olacağım," diye fısıldadım. Bu kelimelere inanmak zordu.
"Olacak mısın?" dedi şüpheyle. "Çünkü seni ağlarken ve yatağında bitkin halde gördüm. Birilerine bağırıp bu acının dinmesi için Tanrı'ya yalvarırken gördüm. Üstelik bundan ben sorumluyum."
"Kes şunu," diye fısıldadım, gözlerine bakamıyordum. "Lütfen böyle düşünme."
Ağzını açtığında beni serbest bırakacağını düşündüm.
Bana onu aldatmakta özgür olduğumu söyleyeceğini düşündüm. Bunun yerine gözyaşları akarken, "Beni bekle," dedi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın