Bridgerton Serisinin 7. kitabı... ve favori Bridgerton kitaplarımdan biri haline geldi. Yazar kesinlikle harikalar yaratmış bu kitaplar. Hem eğlenceli hem romantik hem duygusal hem de birazcıcık adrenalin yazmıştı ve bayıldım. Hele Hyacinth ile Gareth'in konuşmalarında ya da Leydi Danbury'nin sözlerinde kahkaha attığım noktalar oldu.
Kitap içeriğine giren bir yorum yapabilirim. Çünkü şu dakika kendime engel olamayacağım.
Kitabın Gareth ile başlaması ve yazarın onu bize tanıtması harikaydı ve babası ile olan sürtüşmesini ve birbirlerine bu kadar kin beslemelerinin sebeplerini bilerek okumak Gareth'a hak vermemize yaradı hep.
Hyancinth... Ne diyebilirim ki? Leydi D'nin daha genç versiyonu gibi. Ama yine de Londra Sosyetesi'nde görmeye alışık olmadığımız bir karakter olduğu değişmez bir gerçek.
Gareth'in Anthony ile olan konuşmalarında diken üstünde olması ve sonra Leydi D.'nin karşısında evlenme teklif etmesi falan harikaydı. Ama beni asıl güldüren Gregory ile Hyancinth'in konuşmaları oldum. Kahkaha attım resmen. Deli çocuk bu Gregory Bridgerton. Onun kitabını da heyecanla bekleyeceğim.
Hyancinth'in Gareth'in evine gittiği zamanki yaşananlar harikaydı. Gareth'in öfkelenmesi, sözleri, korumacı tavırları... Çok erkeksi ve aşk doluydu...
Büyükanne Isabella'nın günlüğü ile gelişen olaylar tam anlamıyla heyecan vericiydi. Ne yalan söyleyeyim ben bile heyecan yaptım. Ama sonunda elmasları bulamadılar da kızları buldu da harikaydı. Tabi yine elmaslar sırra kıdem bastı o ayrı olay... Günlüğün içerisinde Gareth'in gerçek babası hakkında yazanlar da gerçekten ilgi çekiciydi.
Kıssadan hisse sevdiğim bir kitap oldu. Bridgerton ailesini her ne kadar sevsem de diğer aile üyelerinin kitaplarından çok daha eğlenceli ve güzeldi bence... Hep Anthony, Colin ve Daphne'nin kitapları favorim derdim ve şimdi onlar ikinci planda en favori kitabım bu oldu. Şiddetle tavsiye ederim seriyi okuyun ve zaten seriyi takip edenler de en kısa zamanda bu kitabı okusunlar. Emin olun ayırdığınız her dakikaya değecektir.
Serinin diğer kitaplarının sıralamasını sizlere hatırlatmak isterim:
- Yüreğe Söz Geçmiyor
- En Çok Beni Sev
- Son Söz Aşkın
- Rüyalar Gerçek Olsa
- Sonsuz Sevgilerimle
- Sana Muhtacım
- Öpüşünde Saklı
- Biz Evleniyoruz
Gareth St. Clair ciddi bir çıkmazdadır. Ondan nefret eden babası St. Clair mülkünü ve mirasını mahvetme yolunda ilerlemektedir. Garethın elindeki tek şey geçmişin sır perdesini kaldırabilecek ve geleceğin anahtarı olan eski bir aile günlüğüdür. Sorun şudur ki günlük İtalyanca kaleme alınmıştır ve genç adam bu dilde tek bir kelime dahi bilmemektedir.Sosyete bir konuda hemfikirdir: Hyacinth Bridgerton kimselere benzememektedir. İnanılmaz derecede zeki ve açıksözlüdür. Fakat ona dair bir şey - çekici ve eziyet verici - Garethı nedense etkisi altına alır.Her yıl düzenlenen Smythe-Smith Müzikalinde ikilinin yolları kesişir. Hyacinth İtalyancası mükemmel olmasa da ona günlüğü çevirmeyi teklif eder. Fakat gizemli satırları incelerken peşine düştükleri tüm soruların cevabını birbirlerinde bulurlar. Artık hiçbir şey kusursuz tek bir öpücük kadar saf değildirGünümüzün Jane Austenı. - Jill BarnettTam anlamıyla kusursuz bir hikâyeci. - Publishers Weekly
Kitabı okumuştum ama unutmuşum ya hu :D Yeniden okuyabiliriö sanırım :D
YanıtlaSilOkudun mu cidden mi? Niye yorum yapmadın ben çok beğendim bunu hatta neredeyse en eğlenceli kitabıydı :)
YanıtlaSilÇok oldu ama okuyalı, hatırlayamıyorum bile doğru dürüst :D
YanıtlaSilÇok mu oldu? Bu olduğuna emin misin ayın 18'zinde çıktı kitap daha :D
YanıtlaSilHadi ya. Karıştırdım o zaman :D Bu Bridgerton'ları hep karıştırıyorum :D Anaaa la ben yalnış kitaba yorum yapmışım haha bu değil, Son Söz Aşkın ben kastettiğim hahah :D
YanıtlaSilAhaha farkettim karıştırdığını :D Neyse sen bunu da oku bir ara hatun :)
YanıtlaSil