8 Ekim 2019 Salı

2 ALINTI // Lori Nelson Speilman - Aşk Peşinde Bir Yıl


Size Aşk Peşinde Bir Yıl kitabının son 50 sayfasından okurken sırıttığım satırları paylaşacağım. Tabi ki 50 sayfayı değil aslında sondan ikinci bölümün sonu yazmak çok saçma olur diye öyle dedim :D 

Neyse bence kitabın en aşk dolu ve sırıttıran satırları o satırlardı bu yüzden bence paylaşmaya değer diye düşündüm. 

Tabi biraz da hayatın nereden nereye gideceğini bilemediğimizi gözler önüne seren satırlardı. Mutlu son evet ama gittikleri yolda gelip geçici gibi gelmişti okurken :D Böyle olması hoşuma gitti itiraf ediyorum :D

Neyse işte size sırıttıran aşk dolu mutlu sondan bir alıntı :) 



Üzerinde Burberry pardösüsüyle elinde bir buket kır çiçeği tutuyor. Elim ağzıma gidiyor ve kendimi şiddetli fırtınanın içine atıyorum. Şakır şakır yağan sağanağın altında o güzel gülümsemesini görüyorum. 

Saniye kaybetmeden verandanın basamaklarını koşarak iniyorum. Yağmur, ipek bluzumu sırılsıklam ediyor ama aldırmıyorum. 

Gülerek bana doğru koşuyor. Buluştuğumuzda beni yağmurdan korumak için şemsiyesini kaldırıyor ve o kadar yakınına çekiyor ki çenesinde yeni olduğu tıraştan kalan taze çiziği görebiliyorum.

"Burada ne işin var?" diyorum. 

Garrett Taylor gülümsüyor ve yağmurla parçalanmış çiçekleri bana uzatıyor. "Planlarımı iptal ettim. Ertelemedim. Hava durumunu kontrol etmedim. İptal ettim. Kalıcı olarak."

Kalbim dans ediyor ve burnumu turuncu afyon çiçeğine gömüyorum. "Bunu yapmak zorunda değildin."

"Eveti zorundaydım." Başını eğip bana bakıyor ve bir tutam ıslak saçımı kulağımın arkasına yerleştiriyor. "Bir buluşmanın daha bizi atlayıp geçmesini reddediyorum. Snei, telefonda tanıdığım ve birlikte güldüğüm komik öğretmeni özlediğimi sana söylemeden bir gün veya bir saat veya bir dakika daha beklemek istemedim. Şimdi fırsatım varken, trende, apartmanda ve koşu yolunda gördüğüm o kızdan feci şekilde hoşlandığımı da söylemem gerekiyor."

Gülümseyerek başparmağını yanağımda gezdiriyor. "İşte böyle, bugün seninle karşılaştığımda ikiniz birleştiniz. Buraya gelmek zorundaydım." Buğulu bir sesle konuşuyor ve gözleri gözlerime kitleniyor. "Çünkü bir gün uyanıp, trenimin hareket ettiğini ve rüyalarımın kadınının platformda kalp bana el salladığını fark ettiğim düşüncesine katlanamadım."

Kollarının arasına sokuluyorum ve sanki bütün hayatım bunca özlediğim bir yere dönmüş gibi hissediyorum. Göğsüne yaslanmış halde, "Yakalamayı umduğum sendin," diyorum. "Tren değildi."

Geri çekiliyor ve işaret parmağıyla çenemi kaldırıyor. Sonra başını eğip uzun uzun, yavaş yavaş ve baştan çıkarıcı bir lezzetle beni öpüyor. 

Bana bakıp gülümseyerek, "Yakaladın say," diyor.





2 yorum :

  1. Hoş ve yararlı bir blogunuz var,sizi yeni keşfettim ve takibe aldım. Sizi de beklerim,sağlıcakla kalın.https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Güzel bilgilendirmeler için çok teşekkür eder, sizi blogumdaki yazılarla ilgili değerlendirmeler yapmak üzere blogumda görmekten mutluluk duyarım. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın