16 Ağustos 2022 Salı

0 Julia Quinn - Eşsiz Bayan Bridgerton (Rokesbys #1)

 


~~~*~~~
George onun yüzüne bakıp inceledi. Onun bir savaşçı, vahşi ve sevdiği insanları koruyan biri olarak hayal etmek zor değildi. Onların arasında George da var mıydı, onu da onların arasına katmış mıydı?
~~~*~~~ 


Historical romans türünü seven biri olarak ve daha da önemlisi Julia Quinn sever olarak kitabı çıktığında aldım ve alır almaz okumaya başladım. Ancak bitirebildim çünkü o kadar yoğun bir dönemden geçiyorum ki yavaş okudum o yüzden. 

Rokesbys Serisi'nin ilk kitabı olan Eşsiz Bayan Bridgerton, bizim bildiğimiz Bridgerton kardeşlerin atalarına dayanıyor. Yani geçmişe gidiyoruz... Dört kitaptan oluşan bir seri ve her kitap başka bir Rokesbys erkeğini anlatıyor ama size tavsiyem sıralı okumanız çünkü kurgusal olarak sıralı okunması gerekiyor. 

Bu arada umarım Epsilon sesimi duyar da serinin kitaplarını çok geçmeden çıkarır. 


~~~*~~~
"Bu sabah buraya neden geldin? Bana sadece kusur bulmak için bakıyorsun."
"Saçmalama," diye alay etti George. 
"Söylediğim doğru," diye ısrar etti Billie. "Yanımdayken kendini görmüyorsun. Tek yaptığın kaşlarını çatmak, beni azarlamak ve... ve... seninle ilgili her şey çok doğru. Tarzınla, mimiklerinle. Hiçbir şeyimi tasvip etmiyorsun."
"Gülünç oluyorsun."
Billie hayır diyerek başını iki yana salladı. Bunu açıkça söylediği için neredeyse rahatlamış hissetti. "Benimle ilgili hiçbir şeyi onaylamıyorsun." 
~~~*~~~ 

Kitabın kısaca konusunu anlatmak gerekirse; Billie Bridgerton, ailesinin evinde ve arazilerinde çalışan, erkekler gibi ata binen, çiftlik işleriyle ve arazilerle uğraşan bir genç kadındır. Bir erkeğin yapacağı her şeyi yapmaktadır. Bu aykırılığı bütün herkes için artık alışılmış olmasının yanında herkes de onu bu şekilde sevmektedir. Onların çok yakın aile dostları olan Rokesbys Ailesinin erkeklerinden en büyükleri George hariç diğerleriyle de Billie çok samimidir. Onlarla arkadaşça ve kardeşçe ilişkisinin yanı sıra ağabeyleri George ile hiç anlaşamaz ama bir gün Billie'nin bir kediye yardım etme amacıyla yardıma muhtaç kalması ve George'un ona yardım etmesi ikili arasındaki buzlarda bir çatlak oluşturur. Daha fazla konuşmaya, iletişim kurmaya, atışmaya başlarken aynı zamanda kalplerinde filizlenmeye başlayan aşk da kendini göstermektedir. İkili hem atışmalarına devam ederken hem de içlerindeki arzu ve aşkı birbirlerinden saklama çabasındayken yaşanan olaylar aşkın kazanıp kazanamayacağını gösteriyor. 

Öncelikle Bridgerton serisinde de bunda da en çok hoşuma giden şey aile ilişkileriydi. Yazarın kitaplarında aile ilişkilerine önem vererek kaleme alması ve bunu çok güzel bir şekilde anlatması çok güzeldi. Çok severim bu tür detayları ve yazarın bunu bana veriyor olması kitaplarını daha çok sevmeme neden oluyor. Bu kitapta da bunu gördüm bolca. 

Hem Bridgerton ailesinde hem de Rokesbys ailesinde kardeşlerin ve anne babaların iletişimi, diyalogları ve birbirlerine olan sevgileri çok güzel anlatılmıştı. Özellikle kardeşlerin ilişkileri çok iyi anlatılmıştı. Çoğu zaman kardeşlerin atışmaları, diyaloglarında kardeşimle ve kuzenlerimle olan diyaloglarımı gördüm bunu daha çok sevdim. 


~~~*~~~
Billie kıkırdadı.
Ve George... Nefesini tutmuştu, gülmemek için kendisiyle mücadele ediyordu. Çünkü Billie'nin kendisinden daha önce kıkırdadığını duymuştu. Onun kıkırdadığını binlerce kez duymuştu. Ama bu sefer çok farklıydı. Kulağa tamamen aynı gibi gelse de onun gülüşlerinin hafif kahkahalara dönüşmüş olduğunu ayırt edebiliyordu. 
Duyduğu en güzel sesti. 
~~~*~~~ 


Kitap benim için klasik bir Julia Quinn kitabıydı. Akıcı, eğlenceli, sonlara doğru tutkulu ve aşk doluydu. 

Billie ve George'un atışmaları, birbirlerine yardım etmeleri, içten içe birbirlerini kıskanmaları çok eğlenceliydi. Hatta kıskandıklarını belli etme çabaları da öyle :) Kroket oyunundaki tavırları, Billie'nin baloda hali karşısında George'un hali çok eğlenceliydi. 

Annelerinin de zaten her iki ailenin yakın arkadaşlıktan akrabalık olması taleplerinin de karşılanıyor olması çok eğlenceliydi. 

Spoiler vermemek için çok çırpındım umarım vermemişimdir ama değinmek istediğim çok güzel olaylar vardı ama susuyorum. 

Kitaplarda güçlü kadınlar okumayı severim özellikle de historical romanslarda erkeklerle aşık atan kadınları görmek çok daha güzel. Bu kitap bana bunu da verdi. 

Bu türü sevenler bir el atın bu kitaba derim. Ben çokça sevdim :) 


~~~*~~~
"Ne zaman cesurca bir girişimde bulunacakken geri adım attın?"
Billie'ni midesi ağrıyor, kalbi çapıyordu ama yine de omuzları sert, düz bir çizgi halindeydi. "Hiçbir zaman," dedi Billie, doğrudan onun gözlerinin içine bakarak.
George gülümsedi, bakışları alevlendi. "İşte benim sevgilim," diye mırıldandı. 
"Ben senin sevgilin değilim."
"Olacaksın," dedi hırıltılı bir sesle ve daha başka bir şey söyleyemeden dudakları, onun dudaklarını ateşli, yakıcı bir öpücükle kapladı. 
~~~*~~~ 






Kitabın adı      : Eşsiz Bayan Bridgerton
Orijinal adı     : Because of Miss Bridgerton
Yazarı            : Julia Quinn
Çevirmen        : Ayşe Belma Dehni
Seri Bilgisi       : Rokesbys #1
Yayınevi          : Epsilon
Sayfa sayısı     : 360

Kitabın tanıtım yazısı: 

İlgi ve merakla okunan Bridgerton serisinin yazarı Julia Quinn’den yepyeni bir seri... Bazen aşk kapını en beklenmedik yerde, en beklenmedik zamanda çalar. Bir bakarsın, tahammül edemediğin kişi kalbini kıvılcımlara boğar. Peki Bayan Bridgerton’da, Rokesby ailesinin en büyük oğlu ve vârisi Lord Kennard’ı çılgına çeviren şey neydi? Çokbilmişliği mi? Bir leydi gibi giyinmeyişi mi yoksa ata binmesi mi? Aşk mı yoksa nefret mi? Peki, Eşsiz Bayan Bridgerton’ı neden okumalısın? Julia Quinn, bu soruyu bizzat cevaplıyor; Çünkü romanlarındaki en sevilen tarihi karakterlerin büyük aşklarını nihayet geri getirmiş. Çünkü George Rokesby çok çekici ve ateşli bir aktör olabileceği için BBC’nin mini dizilerinde kesinlikle başrol olarak oynamalı. Çünkü bu bir aşk hikâyesi. Çünkü Bayan Bridgerton eşsiz...




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın