18 Ağustos 2025 Pazartesi

0 Julia Quinn - Zoraki Evlilik Gerçek Aşk (Rokesbys #4)


~~~*~~~
İtibar, özellikle kadınlara karşı pek nazik değildi, hepsi bu.
~~~*~~~



 Bu ay kitap okuyamayan ben sonunda kitabımı bitirdim. Julia Quinn'in son çıkan kitabını okudum. 

Rokesbys Serisi'nin dördüncü ve son kitabıydı. Sonunda bir seriyi daha bitirdik. Bu durumdan çok mutluyum çünkü yayınevlerinin historical romans kitaplarını bu kadar umursamadan serileri yarım bırakmaları bizleri üzüyordu. Özellikle de bu türü severleri... 

4 kitaplık bir seri olan Rokesbys Serisi, historical romans türünde bir seri ve karakter serisi. Her kitabı bir karakteri anlatıyor ve bu karakter birbirleriyle bağlantılı, kardeş hikayesi. Kurgusal bütünlük açısından sıralı okunması daha iyidir diye düşünüyorum. Seri bitti, bütün kitapları Epsilon tarafından çıkarıldı. 

~~~*~~~
Onunla mutlu olabilirdi. Bundan emindi. Bu belki erkek ve kız kardeşinin bulduğu harika aşk hikayesi gibi bir şey olmayacaktı ama kesinlikle mutlu olacaktı. Hatta fazlasıyla mutlu.
~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Georgiana Bridgerton, kendisine kafayı takmış ve evlenmek isteyen biri tarafından kaçırılır, geçirilen saatler sonrasında her ne kadar kendisine zarar verilmemiş olsa da itibarı sarsılmış, adı çıkmıştır. Şimdi herkes onun kendisini kaçıran Freddie ile evlenmesini beklemektedir. Ancak ne anne babası ne de kendisinin böyle bir planı yoktur. Georgiana'nın vaftiz babası hem de aile dostları olan Rokesbys'ler de olaya girerler. Nicholas, her şeyden vazgeçmiş tıp eğitimi için Edinburg'a gitmiştir. Ancak babasından aldığı acil mektup sayesinde geri döner. Aklına bir sürü korkutucu düşünce gelse de hiç düşünmediği bir noktadan vurulur. Nicholas'ın babası Lord Manston, Georgiana'nın yaşadığı bu durumdan dolayı bir çözüm üretir kendince. Hem genç kızın vaftiz babası olarak da onun hayatını da düşünmek zorunda olduğu hissindedir. Oğlu Nicholas, Edinburg'tan dönüp de onunla yüzleştiğinde bütün plan şekillenir. Nicholas'ı Georgiana ile evlendirmek istemektedir. Bu duruma karşı çıkan Nicholas, en yakın arkadaşının kardeşine hiçbir şekilde o gözle bakamayacağını söylese de bu fikri düşünmesi istenir. Henüz bu fikri sindirememişken Bridgertonlarda akşam yemeğine gitmek de bu durumu iyice karmaşıklaştırır. Çünkü küçüklüklerinden beri tanıdığı Geogiana'yı ilk defa arkadaşının kardeşi değil de bir kadın gözüyle bakar. Bu sürede de aralarındaki arkadaşlığı da ne kadar iyi anlaştıklarını da göz önüne aldığında genç kadına evlenmek teklifinde bulunmaya karar verir. Her ne kadar ikisi de bir gün aşk evliliği yapacaklarını düşünseler de hayatın onlara başka planları vardır. Nicholas ile Georgiana'nın evlenme kararları da bir çok sorunu beraberinde getirir çünkü Nicholas'ın tıp eğitimi için Edinburg'a dönmek zorundadır ve bu durumda evlendiklerinde Georgiana'nın de onunla gitmesi gerekmektedir. Her ikisi için de sorunlarla dolu bir hayat başlamasına rağmen bununla nasıl baş edecekler ve içlerindeki filizlenen aşka yenik düştüklerinde neler olacak onları okuyoruz. 


Öncelikle historical romans sever olarak bu kitabı ve bu seriyi okuduğum için mutluyum. Seri daha iyi olabilirdi bence ama olanla da idare ettiğimizi itiraf edeyim. 

Kitabın öncelikle sevmediğim kısımları söyleyeyim sonrasında sevdiğim şeyleri söylerim. 

Kitapta aşk kısmı bence çok eksikti. Aşkın filizlenmesi falan anlatılmaya çalışılmış ama olmamış gibiydi. O aşkın hissini vermedi bana açıkçası. Kendimi böyle zamanı geçiştirmek için rastgele bir romantik komedi filmi açmışım ama sıkılarak izlemişim gibi hissetim aşk eksikliğinden. Ne yazık ki historical kısmı olan ama romans kısmı olmayan bir historical romans gibiydi. 


~~~*~~~
Georgiana gülümsedi ve Nicholas'ın bir an nefesi kesildi. Gece yarısıydı, fener ve ay dışında ortalık zifiri karanlıktı. 
Ve onun gülümsemesi.
Georgiana Bridgerton böyle gülümsediğinde Nichoas gökyüzüne uzanıp güneşi kapmak ve bir tepside ona sunmak istiyordu.
~~~*~~~


Nicholas ve Georgiana arasındaki arkadaşlık, diyaloglar çok güzeldi ama duygusallık eksikti. İki arkadaşın evliliği ve kendilerini aşık olmak zorunda hissetmişler gibiydi. Stockholm Sendromunun başka versiyonu gibi... 

Onun haricinde eleştireceğim bir şey yok. Çeviriye laf edemem çünkü orijinalini okumadım, ama gözüme batan özellikle de rahatsız eden bir kısmı olmadı, bir iki yerde sıkıntı vardı bence ama onu da çok önemsemedim. Nazar boncuğu olsun.

Georgina'nın yaşadıklarına rağmen kendi içindeki savaşlara rağmen güçlü duruşu, kararlı olup toplum baskısına boyun eğmemesi çok güzeldi. 

Nicholas'ın ise hayalleri için her şeyden vazgeçer halde olması ve doktor olmak için çaba harcaması çok güzel. Hayalleri peşinde koşan bir adam... bir lordun oğlu... güzel bir değişiklikti. 

Georgiana arasındaki arkadaşlık çok güzeldi. Zaman zaman eğlenceli sohbetler zaman zaman da duygusal anlar güzel anlatılmıştı. 

Nicholas ve Georgiana'nın Edinburg yolculuğu çok eğlenceliydi. Hatta öyle ki oraya gittiklerinde başka başka yerlerde kalmak zorunda olmaları, bunun için Georgiana'nın harcadığı çaba resmen kadının gücünü gösterdi. Kız istedi ve istediğini elde etti. 
Bence bu evlilikte her şeyi halleden Georgiana oldu... gerçi bir Bridgerton kadınından beklenen bir şey ya neyse. 

Çok detaylandırılacak bir kitap değildi bence. Benim nazarımda çok ortalamaydı... aslında belki ortalamanın da altında olabilir ve şuan puan kırmazsam kırdıklarıma haksızlık olur gibi geliyor... 😓

Yorumumun başında da söylediğim gibi aşk kısmında oldukça eksik hissettiren bir kitaptı. Bu yüzden büyük beklentilerle okumayın. Öyle okunacak bir kitap değil yoksa büyük hayal kırıklığına uğrarsınız. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2,5 veriyorum. 🌟🌟 / 🌟


~~~*~~~
"Senin için aşkım, senin için sonsuza kadar bekleyebilirim."
~~~*~~~


Rokesbys Serisi




Kitabın adı     : Zoraki Evlilik Gerçek Aşk
Orijinal adı     : First Comes Scandal
Yazarı            : Julia Quinn
Çevirmen        : Ayşe BelmaDehni
Seri Bilgisi      : Rokesbys #4
Yayınevi         : Epsilon
Sayfa sayısı    : 352

Kitabın tanıtım yazısı: 

Şehirde, herkesin hayatını değiştirecek bir skandal patlak veriyor. Kapalı kapılar ardında, hizmetçi odalarında, kulüplerde herkes fısır fısır konuşuyor. 

Georgiana Bridgerton odasından çıkamaz hâle geliyor. K

ötü niyetli bir adamın bencilliği yüzünden başına gelenlere içten içe isyan ederken itibarına sürülen lekeyle günden güne öfkesi perçinleniyor. İçine düştüğü bu durum ve hiç sevmediği hatta nefret ettiği bir adamla adının anılması, onu perişan ediyor.

Ancak herkes bilir ki masumiyete sürülen leke kalıcı değildir. Suya yazı yazmak gibi, geçici ve hükümsüzdür. Ve bir gün, Edinburgh'dan bir atlı düşüyor yola. Belki de onun kurtarıcı meleği…

O günden sonra Georgiana Bridgerton, tahmin bile edemeyeceği bir aşka sürükleniyor.





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın