17 Şubat 2025 Pazartesi

0 ALINTILAR // Elise Kova - Peri Prens ile Dans (Married to Magic #2)


 

Kitabın yorumu için tıklayınız!






"Sürprizlerin hiç bitmez mi senin?"
Bu sesi daha önce yalnızca bir kez duymuş olsam da sahibini nerede olsa tanırdım. Bas telinden bile daha gür bu titreşimi. Bitter çikolatadan daha yoğun bu tınıyı. İrkilip içgüdüsel bir hareketle omzumun üzerinden arkama baktım. 
"Bakma," diye hatırlattı.
Bakışlarımı aceleyle yeniden önüme çevirdim. "Hiçbir şey görmedim. Daha doğrusu, yine omzunu gördüm." Bir ağacın arkasında saklanıyordu.
"Omuzlarıma bir tür takıntın olduğunu düşünmeye başlayacağım."
Dudaklarımdan küçük bir kıkırtı kaçtı ve oyuncu tavrına ayak uydurdum. "Eh, görebildiğim kadarıyla oldukça hoş omuzlarınız var."


*****
"Efendimin ilgisini çektiğin apaçık ortada."
Sanki olması gerekenden biraz daha sıcak bir banyodan sonraki kızarıklık gibi bedenime bir karıncalanma yayıldı. Lord Fenwood'un ilgisini çekme fikri neden beni heyecanlandırıyordu? Sıcaklık yanaklarıma ulaşmadan önce bu hissi kafamdan uzaklaştırmaya çalıştım.
"Sana 'ilgisini çektiğimi' düşündüren ne?" Merakım ağır basmıştı. Sormamak elimde değildi. Cevabı bilmek zorundaydım. 
"Senin hakkında giderek daha fazla soru soruyor ve yıllardır yeni biriyle bu kadar çok vakit geçirdiğini görmemiştim."


*****
"Kulağa... göz alıcı geliyorsunuz," dedim gerçeği fısıltıdan biraz daha yüksek bir sesle itiraf ederek. "Yüzünüze bakılmayacak kadar çirkin olduğunuz için sizi görmemi istemediğinizi sanmıştım."
Kadehini hafifçe masaya çarptı. Ayağa kalktığını duydum. Onu gücendirmiştim. Özür dileme fırsatı bile bulamadan yeniden önümde durdu. Çenemi işaretparmağıyla başparmağının arasına aldı. Yalnıza bir nefes uzağımda olduğunu biliyordum. Aramızdaki acı mesafenin her bir zerresini ve onu aşmaya dair şaşırtıcı ihtiyacımı hissediyordum. Her yanım alev almış gibiyi ama aramızdaki yüklü gerilimi bozmamak için kıpırdayamıyordum. Beni yalnızca iki parmağıyla tutsak etmişti.
"Belki de," diye fısıldadı, "göz alıcı olduğum için seni korumaya çalışıyorumdur. Çünkü Oren'in fırtınalı denizleri andırdığını söylediği o gözlerle bana baksaydın seni asla bırakmazdım."


*****
"Davien?"
Gözleri aralandı. "Az önce ne oldu öyle?" diye mırıldandı.
"Sanırım birini öldürdüm." Gözlerimi yeniden elime çevirdim, az önce birini öldürdüğüm gerçeğinin kafama dank etmesini bekliyordum. 
"Beş para etmez herifin tekiydi. Ondan kurtulmakla iyi yapmışsın." Davien doğrulup yaralı omzunu döndürdü. Duraksayıp yarasına baktı. Parmağını üzerindeki gömleğin yırtık, kanlı deliğine sokup zarar görmemiş teninde gezdirdi ve iç çekti. "Görünüşe göre beni de iyileştirmişsin."
"Sen... buna pek sevinmemiş gibisin?"
"Kendimi iyileştirip koruyan ben olsam daha mutlu olurdum."


*****
"Gerçekten Boltov'un yenebileceğimi düşünüyor musun?" diye sordum alçak sesle, kafamı gerekten kurcalayan şeyin yok sayıyordum. 
"Evet. Yenmek zorundayız. Başka bir seçeneği değerlendirmeyi reddediyorum." Davien da bakışlarını kararlılıkla Düşşarkısı'na çevirdi. "Hem biliyor musun?"
"Neyi?"
"Yaşadıklarımızın hiçbiri planladığım gibi gitmese de bunu yaparken burada, benimle olman gerektiği hissini üzerimden atamıyorum." Şehre göz atması bittikten sonra bakışlarını bana çevirdi.
"Sana köstek oluyorum."
"Öğrenmeme yardımcı oluyorsun. Güçlerimi tam anlamıyla kullanmadan önce beni Ortadiyar'a alışmaya zorluyorsun. Bana sakin ve sabırlı olmayı öğretiyorsun - hücuma geçip Boltov'u bir gecede alaşağı edemeyeceğimi. Burada olup beni yavaşlatmak zorunda kalmasaydın neler olabileceğini düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor."


*****
"Davien..." Hem ona hem de kendime sormadan öğrenemeyeceğimi bildiğim bir cevabı gözlerinde arıyordum. "Burada ne yapıyorum? Şu an burada ne yapıyoruz?"
Davien çenemi kavrayıp başımı yukarı kaldırdı. Biraz daha yakınıma eğildi. "Bilmiyorum... ama sanırım bundan hoşlanıyorum. Ya sen?"
"B-ben incinmek istemiyorum." Fısıldamak dışında her şey çığlık atmaya eş değer geliyordu. O kadar yakınımdaydı ki. Aramızda yalnızca bir nefes vardı. Sadece ufak bir kıpırtı bile dudaklarımı onunkilerle buluşturmaya yeterdi. Omurgamdan aşağı inen ürperti bu teoriyi test etmem için beni kışkırtıyordu.
"Seni asla incitmem."
Gerçeği söylüyor. Gözlerim battı. Bir şey aynı anda hem nasıl gerçek hem de yalan olabilirdi? "Tüm bunlar beni incitecek."
"Bunlar?"
"Tüm bu duygular."


*****
"Tüm düşüncelerim dönüp dolaşıp seni buluyor. Bir kasırga gibisin, her seferinde savrulup duruyorum, ta ki merkezini bulana kadar. Şimdi, kaçmanın tek bir yolu olduğunu biliyorum."
"Neymiş o?" Üzerimdeki bedenini destekleyen kollarının arasına kısılıp kalmıştım. Bacaklarımın arasındaki dizi o ilerledikçe hareket ediyordu. 
"Pes etmek, mücadele etmeyi bırakmak ve beni nereye götüreceğini görmek."


*****
"Neden aşka sırtını dönüyorsun ki?" Soru ciddi ve saflıkla doluydu.
Bu kadar saf olmasına inanamayarak kahkahalara boğuldum. "Aşk acı demektir. Şu halimize bak, içinde bulunduğumuz duruma, daha bu tutkunun başındayız..." Aşk demeye dilim varmamıştı. "Şimdiden ruhumuzda asla doldurulamayacak delikler açmaya başladı bile. Ve bu daha başlangıç. Çok geçmeden içi zehir dolu tatlı sözler başlayacak. Birbirimize açtığımız yaraları ruhumuz bile duymayacak. Ardından unutulmuş, dolaplara kilitlenmiş ve birbirimize karşı silah gibi kullandığımız çocuklar gelecek. Ve şüphesiz, birimiz diğerinin erkenden kazdığı mezara sürüklenip öldüğü güne kadar da bu böyle devam edecek."
Bana doğru bir adım yaklaşarak tiradı böldü, artık burnumun dibinde duruyordu. Kaçıp gitmeliydim ama bu gergin enerji olduğum yerde donakalmama neden olmuştu. Her bir zerrem titriyordu ve nedenini bilmiyordum.
"Bunların hiçbiri aşk değil."


*****
"Seni seviyorum, tüm kalbimle. Seni öyle çok seviyorum ki senin için her türlü fedakarlığı yapmaya razıyım. Yalnızca gülümsediğini görmek için dağları, okyanusları veya yıldızları yerinden oynatmaya hazırım." Yeniden yanağımı okşarken bana akıl almaz bir merakla bakıyordu. "Sevgi işte bu, Kartia - olması gereken bu. Sen buna layıksın, benim, başkalarının, kendinin sevgisine layıksın."



 

 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın