~~~*~~~
Onun aynası, onu arzulayan erkeklerin ışıldayan gözleri olmuştu. Güzel olduğunu kazandığı zaferlerden, geçirdiği ateşli gecelerden bilirdi, arabayla Versailles'a giderken insanların şaşkınlığından anlardı. Yalan söyleseler de onlara inanmıştı, çünkü onların gücüne güvenmesi kendi kudreti demekti. Ama şimdi böyle aşağılandığına göre kimdi artık o?
~~~*~~~
Bugün bir klasik okuyayım dedim. Ara ara insan bu tür şeylere özlem duyuyor ve çok sevdiğim yazarlardan biri olan Stephen Zweig kitaplarından birini elime aldım.
Stephen Zweig'in daha öncesinde iki kitabını okumuş biri olarak söylemeliyim ki bu adamın hikayeleri su gibi akıp gidiyor gerçekten. Tabi buna çevirmenin mükemmel çevirileri de eşlik ediyor.
Kelimenin tam anlamıyla adının hikayesi olan kitap, Madame de Prie'nın sahip olduğu gücü kaybetmesi ve sürgün edilmesi sonunda yaşadığı psikolojik çöküş, bunalım sonrasında hayatının sonlandırmasını anlatan bir hikaye. Aslında Madame de Prie'nın aslında ne kadar boş bir hayat yaşadığını, kibrinin ve kendini beğenmişliğinin sonunu hazırladığını da okuyoruz.
Zweig, kadınların karakterlerini ve ruhsal durumlarını çok iyi analiz ettiğini bir kez daha anlıyoruz.
Her ne kadar bu kitabı da sevmiş olsam da okuduğum diğer iki kitabına kıyasla bir tık aşağıdaydı diyebilirim.
Zweig bence, modern klasikler dünyasında tanınması ve okunması gereken yazarlardan.
~~~*~~~
Yaşamının hazzı ve aldatmaca yüreğini yeniden deşmişti. Savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi seğirerek sönmek değil, büyük alevler çıkaran bir keyif yangınında sanki rastlantıymış gibi son bulmak istiyordu. Uçuruma dans ederek düşmek istiyordu.
~~~*~~~
Orijinal adı : Geschichte Eines Untergangs
Yazarı : Stephen ZweigÇevirmen : Regaip Minareci
Yayınevi : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Dizi Sıralaması : Modern Klasikler Dizisi -90
Sayfa sayısı : 56Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris’teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.
Tanıtım için teşekkür ederim ... Selam ve Dua ile ...
YanıtlaSilNot aldim
YanıtlaSilZweig Zweig ve Zweig. Çok beğendiğim bir yazar. Okumadığım son üç kitabından biri. Aldım ama henüz okuyamadım. Her kitabı ayrı bir insan psikolojisi. Çok iyi anlatıyor. Paylaşım için teşekkür ederim.
YanıtlaSilÖzellikle kadın psikolojisini çok iyi anlatıyor. Şimdilik 3 kitabını okudum bende ve diğerlerini de okuyacağım mutlaka.
SilBeğenerek okuduğum ve tavsiye ettiğim bir kitaptı. Bir çok kişinin söylediği gibi bazı kitaplarının gerisinde kalsa da, yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılması ve konusunun dün olduğu gibi yarında hep güncelliğini koruyacağı için bence en önemli kitaplarından biri. Bu kitap hakkında ben de bloğumda bir yazı paylaştım.
YanıtlaSil