4 Geveze Kalemler Magazin // 1. Program: 60 GÜN

Şok şok şok!

Gevezeler çete olmuş, geliyor. Elbette haber bu değildi, sadece geldiğimizi duyuralım dedik program başlarken :) #gevezekalemler olarak geri dönüyoruz programımıza ve kaldığımız yerden yeni ekibimizle devam ederken gündemden düşmeyen bir olay zincirini bugünkü programımızda konuşmak istiyoruz.

Öncelikle kısa bir özet olması adına sizlere bilgi verelim. Geçtiğimiz günlerde intihar olduğundan şüphelenilen L.S.’nin aslında bir cinayete kurban gittiğini öğrendik ve emniyet güçleri olay mahallinde bir defter bulduklarını gizemli kuşlar tarafından kulağımıza fısıldandı.  Olayı ilginç yapan şey intihar görünümlü cinayet ya da katilin yakalanmaması değil tabi ki. İlginç kısım… bulunan defter. Çünkü defterde işlenen ve işlenecek olan cinayetlerin anlatıldığı, şifrelerle dolu bir defter.

Bunu nereden mi biliyoruz?

Çünküüü… Biz Geveze Kalemler ekibi olarak “nuwandaa” tarafından internete sızdırıldığını öğrendiğimiz defterin sayfalarını ele geçirdik. Tabi ki polisin bu defterin internetten sildirmesi ve bulunduranlara da belirli bir ceza vereceği konusundaki söylemlerine rağmen her şeyi göze alarak defteri incelemek istedik. 

Hepimizin ortak bir fikri var ki, bu defter şifrelerle dolu ve ayrıca yazan kişinin ciddi olarak psikolojik sorunları var. Açıkçası defteri okurken zaman zaman neden yaşıyoruz sorusu hepimizin beyninde dönerken, yazanların altında yatan sublimal mesajlar da aslında dünyanın acımasızlığını bir kez daha anlamamızı sağlarken, bizi hayatı sorgular hale soktu. Bu konuda sanırım hepimizin kafası karışık! Yanılıyor muyum kızlar?

Evet, haklısın karışık!

Hem de çok!

Ah, nasıl karışmasın ki! Yazan çocuk haksız diyebilir misiniz?

Kesinlikle diyemeyiz.

Tamam, belki zaman zaman diyebiliriz ama geneline bakıldığında diyemeyiz.

Asır’ın amacını anladığımızı düşündüğümüz zaman oldu, açıkçası işlediği cinayetleri her ne kadar onaylamasak da altında yatan nedenler defteri okuyan kişilerin de anlayacağı üzere mantıklı gelmiyor değil. Ama ne olursa olsun bizce insan hayatını sonlandırmak başka bir insanın hakkı olmamalı. 

Ah bir de en önemli konu da, defteri okuyan gençlerin, özellikle lise yaşındaki gençlerin, intihar etmesi ve defterin etkisi altında kalarak hayatlarını sonlandırmaları da ayrıca bir sorun. Sizce de öyle değil mi? 

Resmen hayatın düzenini bozdu gibi. 

Bozmak mı? Resmen birçok hayatı alt üst etti. 

Kesinlikle, zaten birçok gencin boğuştuğu strese bu defter ekstra bir ekleme oldu ve hepsini hayatının sonlanmasına neden oldu!

Bir de şöyle bir sorun var, sayın izleyicilerimiz. Emniyetin verdiği savaş sonlanacak mı bilmiyoruz? Asır Tanrıdoğan kim bilmiyoruz. Amacı ne henüz net bilmiyoruz ve sadece tahminlerde bulunuyoruz. En azından elimizde gördüğünüz bu defter sayfalarından öğrendiğimiz kadarını bilebiliyoruz.

Bazen… açıkçası bazen düşünüyoruz da… acaba gerçekten böyle biri var mı? Sizler inanır mısınız bilmiyorum ama doğaüstü olaylar silsilesi olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Çünkü bu defter… 7’li oyun… 60 Gün… intiharlar… sıfırıncı… hepsi şöyle bir incelendiğinde ve kimsenin yakalanamaması… beni düşündürüyor. Doğaüstü bir güç olabilir mi? 

Bilemiyorum kızlar… her şey olabilir. Şu defter yeterince tüyler ürpertiyor ve bazen aklımı da fazla kurcalıyor. Umarım kısa zamanda Emniyet Güçleri bu cinayet zincirini ve bu defterin gizemini çözerler. 

Umarım çözerler… çünkü fark ettiniz mi Twitter’da baya Asır Tanrıdoğan’ın fan kitlesi oluşmuş durumda. Atılan twitler gösteriyor ki katilimizin oldukça manyak bir fan kitlesi var. Dünya da ne kadar fazla psikolojisi bozuk insanlar var değil mi?

Aynen öyle!

Bir de kızlar defter sayfalarından birinde özellikle altını çizdiğim bir yere değinmek istiyorum.

“Yıkmak istediğim bir devlet değil, bir hükümet değil, bir diktatör değil. Benim yıkmak istediğim, kemikleşmiş düşünceler. Yaşamaya duyulan bu arzuyu köreltmek istiyorum. O dürtüyü silip atmak, umutlar parçalayıp kırmak. 60 Gün, varlığınla bir kıyamettir, yoldaşım. Gözünü açıp kapadığın o saliselik anda kaosa sürüklenen dünyanın beslenişidir.”

Yazıyor. Sizin de dikkatinizi çekti mi? Sanki Asır Tanrıdoğan bir şeylere isyanını dile getiriyor bu defter ve işlediği cinayetlerle.

Evet, sen söylerken, okurken ben de hissettim onu. Sanki dünyanın gidişinden şikayetçi olduğu şeyleri düzeltmeyi amaçlıyor gibi. Ama cinayet yanlış bir seçim… bana öyle geliyor. 

Ben de öyle düşünüyorum. 

Ama Asır öyle düşünmüyor. Kendisi zaten öleceksiniz ben bu süreci kısaltıyor ve hızlandırıyorum diye düşünüyor. Ki bu düşüncesini yanılmıyorsam kurbanlardan birine gönderdiği mesajda yazıyordu. Sayın izleyicilerimiz bu minik detay da yine kuşların bize fısıldadığı gizli bilgi :)

Eğer öyle, Asır gibi düşünerek hareket edersek adama cinayetleri işlemeye devam et dememiz gerekir. Ama kimsenin başka birinin hayatına müdahale etme hakkı yok ki.

O konuda haklısın ki bizlerinde zaten Asır’la ters düştüğü nokta da bu! 

Cidden bazen korkmalıyız bu Asır Tanrıdoğan denen kişiden diye düşünüyorum. Tedirgin ediyor beni… Yakında öldürecek kişi kalmadığında sıra bize de gelebilir.

Bence şu programdan sonra ilk sırada biz olabiliriz. Çünkü fazla eleştirdik adamı. 

Bu gece ben de mi kalsanız kızlar… ya da Asır yakalanana kadar… beşimiz beraberken bize bir şey yapamaz.

Evet.. evet… beraber kalalım. Yaşasın pijama partisi moduna girelim.

Ah… kızlar sohbet amacından şaşmaya başladı ayrıca söylemek istediğim bir şey daha var. Ekibimizin öğrendiğine göre karga maskeli bir katilden bahsediliyor. Asır, maskeyle mi cinayetleri işliyor yoksa başka biri mi bilemedim… 

Yeni bir katilimiz daha mı var? 

Hayır, hayır… hayııırr… Cidden ikinci bir seri cinayet davası daha mı?

Zannetmiyorum! Bence bu karga maskeli kişinin Asır ile bir ilgisi olmalı. Bence onun ekibinden biri olabilir.

Asır’ın bir ekibi mi var sence?

Olabilir… sence bütün bunları tek başına kurgulayacak kadar zeki mi?

Sence bu defteri yazıp, her şeyi ortaya şifreli de olsa döküp ve hala yakalanmayan Asır fazlasıyla zeki değil mi?

Tamam, kabul hepsini tek başına tasarlayacak kadar zeki. O zaman kim bu karga maskeli kişi?

Asır!

Asır’ın kuklası!

Kuklası olabilir… mantıklı geliyor. O zaman o da bir sorun sanırım. 

Bence biz cidden aynı evde kalmalıyız! Aynı evi geçtim aynı odada yatmaya ne dersiniz? Şişme yatağım var çift kişilik :)

Bir katil aynı evde yatma moduna soktu bu kızı, iki katil olması aynı odaya çıkardı olayı. Üçüncü bir katil olsa ne sunacaksın bize? :)

Yakalanana kadar uyumayalım. Eve kahve stoklasam iyi olur! 

Kızlar sizin frekanslar yine amacından şaştı. Sayın izleyicilerimiz… ismi haricinde hiçbir şeyini bilmediğimiz bir Asır Tanrıdoğan adında katilimiz ve ona yardım ettiği, kuklası olan bir karga maskeli bir kişi daha var. Bu cinayet zinciri her geçen an daha ürkütücü olurken kısa zamanda çözülmesini umuyoruz. 

Ah… atlamayı unutmamalıyız ki, geçtiğimiz günlerde ciddi bir psikolojik savaş ile karşı karşıyayız. Sevdiğiniz insanları iyi gözlemleyin ve onları katilden çok kendi psikolojilerinden koruyun.

Bence katilden de korusunlar. Belli mi olur belki sıradaki kişi – karşısındaki arkadaşına bakarak sırıtır – kahverengi kıvırcık saçlı, gözlüklü, yaşlı bir mühendistir.

Teşekkür ederim ama Asır ile karşı karşıya kalsak muhtemelen beni öldürmeye kıyamaz, –arkadaşına göz kırpar, hepsi güler – 

Nasıl da konudan sapma moduna giriyorsunuz anında, neyse bu haftalık bize ayrılan sürenin sonuna gelmişiz. Reji uyarıyor… sanırım programı artık sonlandırmamız lazım. 

Pekala… ama hala bende kalacaksınız, eşyalarınızı alıp bana gelin. Asır yakalanana kadar bendesiniz.

Tamam.

Anlaştık. 

Sıradaki hedef benmişim, direk senin evine yönlendirmiş olmayayım Asır’ı. 

Asır bizim beşimizle baş edemez. En sonunda siz kendinizi öldürün beni uğraştırmayın der. – hepsi güler - 

Kızlar siz ne iflah olursunuz ne de çeneniz durur. Sevgili izleyicilerimiz artık programı sonlandırıyoruz… bu defteri gördünüz mü bilmiyoruz. Gördüyseniz okurken psikolojinizin iyi olduğundan emin olun. Çünkü hayatınızı ve hayatı sorgulama amacı sağlayıp da sizi çıkmaza düşürmesin. 

Ahh, bir de 60 Gün’ün sonunda sıfırıncı… Asır Tanrıdoğan’ın başına neler geleceğini ise sanırım hepimiz merakla bekleyeceğiz. 

Geveze Magazin'in ilk programının sonuna geldik. Gelecek programa kadar kendinize iyi bakın. 

Kızlar eşyalarınızı alıp bana gelmeyi unutmayın. Vallahi yalnız kalamam bu programdan sonra… 

Tamam! (hep bir ağızdan dördü birden yanıtladı ve yayın kesildi.)