21 Mayıs 2022 Cumartesi

0 Danielle Lori - En Tatlı Kaçış (Made Serisi #1)


~~~*~~~
Umut yoksa kaybedecek bir şey de yoktu.
Umut varsa devrilmeyi bekleyen domino taşlarından başka bir şey değildik.
~~~*~~~

 
Şu kitaba dair resmen okumam için baskı gördüm. Çevremde bu kitabı okuyan çok fazla insan vardı ve hepsi çok iyi yorumlar yapmıştı ama çok yakın arkadaşlarımdan biri resmen kitap için baskı yaptı ve elimdeki bitince de hemen buna başladım ve dün akşamdan beri adam akıllı okuyabildiğimi itiraf etmek gerekirse kitabı resmen bir buçuk günde bitirmiş gibi bir şey oldum. Hatta öyle ki şimdi ikinci kitaba başlayacağım da :) 

Öyle sevdim yani :) 

Danielle Lori'nin 3 kitaptan oluşan Made Serisi'nin ilk kitabıydı En Tatlı Kaçış. Şuanda serinin ikinci kitabı da çıktı ve üçüncü kitabın çıkması da yakındır muhtemelen aldığım duyumlar o yönde.

Seri dark romans dediğimiz türde, içerisinde suç ve cinsellik fazlasıyla var dolayısıyla bu türü sevmeyenler alıp da boşuna seriyi de kitapları da gömmeyin önden uyarıyorum. 

Serinin her kitabı başka bir karakteri anlatsa da olay kurgusu bakımından sıralı okunması gereken serilerden bu yüzden aa başka karaktermiş ikinci kitaptan başlayayım demeyin bence. 


~~~*~~~
Benim dünyamda, şu an karşımda duran adam gibi adamlara aşık olunmayacağını herkes bilirdi. Bu, kalbinin binlerce küçük parçaya ayrılmasına neden olurdu.
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; 6 ay önce yaptığı bir hata yüzünden ailesinden tepki alan ve sonucunda masum bir adamın ölümüne sebep olan Elena, kardeşinin babasının düşmanı olan Nico Russo ile evleneceği duyurusu konusunda oldukça şaşırır. Çünkü kardeşinin başkasına aşık olduğunu bilmenin yanı sıra onun tavırları ve umursamazlığı ile kardeşi için tamamen yanlış bir seçim olduğunu düşünmektedir. Bunun yanı sıra kendisi Nico'ya karşı bir çekim hissetmektedir. Onun bu çekimine karşılık Nico'da ondan etkileniyor gibi görünüyordur. Çünkü bir avcının avını izlediği gibi her daim Elena'yı izlemektedir. Bir birlerine karşı olan ilgileri ve çekimleri tehlikeli boyutlar almaya başlamıştır. Hatta öyle ki Nico artık Elena'yı istemenin ötesinde onun başka bir adamla olabilecek olması ihtimaline bile tahammül edememektedir ve bunu da oldukça belli etmeye başlamıştır. Nasıl işin içinden çıkacağını ve duygularına anlam veremeyen Nico, nişanlısının aniden duyurduğu hamileyim ilanıyla nişanı bozmuştur. Çünkü ait oldukları karanlık dünya da ve sahip oldukları hayatlarda geçmişinde erkekler olan kadını eş olarak alamaz... eşinin bekareti önemli bir mevzudur. Nico nişanı bozup da evlenmek için Elena'yı seçtiğinde olaylar daha da çığırından çıkar çünkü Elena'nın da geçmişinde bir adam vardır. Ancak bu duruma rağmen eş olarak Elena'yı seçen Nico'nun bilediği şey geçmişindeki adama dair hissettiği vicdani sorumluluk ve bunun onunla olan ilişkisini nasıl etkileyeceğidir. Çünkü ikisi de henüz farkında olmasa da kalpleri birbirleri için çarpmaya başlamıştır. Ama buna rağmen de birbirlerine karşı duydukları güvensizlik de ilişkilerinde büyük sorunlara da sebep olmaya başlayacaktır. 

Kitapta da Nico ve Elena'nın aşklarının filizlenip kocaman bir alev halini alırken, yaşadıklarını ve birbirlerine güvenmelerini konu alıyor. Tabi bunu tutkulu, romantik, suç dolu olay döngüsünde konu alıyor. 


~~~*~~~
Kesin bir gerçeğin farkına vardım: Bu dünyada yaşayabileceğim büyüleyici bir aşk hikayesi yoktu. Acı gerçek şuydu ki kendimi sadece trajik sonların tadını çıkarmaya zorlayabilirdim çünkü benimkinin de çok uzakta olmadığını biliyordum. 
~~~*~~~


Öncelikle şunu söylemeliyim ki mafyavari kitapları hakkını vererek kurgulanıp yazılmadıysa okumaktan hoşlanmam. Ama hakkını vererek kurgulandıysa ve ona göre yazıldıysa da severek okurum. Bu kitap da bu türde severek okuduklarımdan biri oldu çünkü hakkı vererek yazılmıştı. 

Suç örgünün işleyiş şekli, yaptıklarından kolayca sıyrılmaları, birbirlerinin alanlarına saygı duymaları, uzak durmaları, gözü kapalı bir şekilde öldürmeleri falan güzel işlenmişti. 

Özellikle yemek masasında Nico'nun kuzenlerinden biri Elena'nın başına silah dayayınca onun ölümü, sonrasında yemeğe devam etmeleri, sırf Elena'yı taciz etti diye Nico'nun benzin istasyonunu havaya uçurması ve bu işten sıyrılması... güzel kurgulanmıştı. Hatta Nico'nun Oscar Perez'i öldürmesi falan bile iyiydi. 

Nico'nun sahip olduğu özellikler, ailesi ve göze aldıkları... istediği bir şey olduğunda buna sahip olma arzusu, Elena'ya karşı hisleri çok güzel anlatılmıştı. Hatta Elena'nın yaptıklarından sonra bile o kadar güzel tepkiler veriyordu ki... gerçi Elena absürt bir şey yapmadı ama onların dünyası için oldukça yapılmaması gereken şeylerdi. 

Elena ise... bir adamın ölümüne sebep olmuş olmanın vicdani sızı içinde ve içini rahatlatmak için bir şeyler yapma çabasında olsa da hayatına aniden giren Nico onun dengesini sarstığı gerçeğini de inkar edemez. Nico'ya karşı hisleri, sadece cinsel bir çekim sanırken aslında içinde filizlenen aşkı  keşfetmeye başladığındaki tepkiler çok güzeldi. Hatta çoğu zaman Nico'ya karşı olan itaatkar hali beni sinir etse de geçmişinden gelen hatadan dolayı aldığı tavırlar ve baskılardan, yetişme tarzından kaynaklandığını da düşünmemek mümkün değil. 

Ama Elena'nın babasının sözünü dinlemeyip Nico ile gittiği sahne süperdi. Ayy hazır sahnelerden bahsetmişken Nico'nın Elena'nın gidişini yanlış anlayıp da sonrasındaki olanlar da çok güzeldi. Bütün gerçeklerin ortaya dökülmesi... 

Aslında sahnelerden bahsetmeyecektim ama kendimi tutamıyorum :) öğlen yemeği için buluştuklarında saldırıya uğramaları sonrasında Nico'nun  nişanlısını değil de Elena'yı koruma hamlesi çok güzeldi. :) Aha dedim olaylar kopacak hazırız moduna geçtim ki zaten orada nişanlısı Adriana bombayı patlattı. Bir de Elena'nın başkasıyla nişanlanma anlaşması imzalandığını öğrendiğinde Nico'nun gidip o adamı öldürmesi de çok iyiydi. :D 


~~~*~~~
Bu adamla evlenirsem bile, onun kalbime küçük çatlaklar ve kırıklardan başka bir şey veremeyeceği sonucuna varmıştım. Yine de kalbim bunu anlamazdı. Belki de anlardı ve kalp, sadece aklın almayacağı riskleri alırdı.
~~~*~~~


Elena'nın kız kardeşi Adriana çok tatlıydı. Olaylara verdiği tepkiler, vurdum duymazlığı, umursamazlığı ve tuhaf çalışan aklıyla çoook tatlıydı. 

Tony ise... Elena'nın erkek kardeşi... o tam bir patlamaya hazır bombaydı ve zaten pimini de genellikle Nico çekti. Elena onu sinir ettikçe Tony'e kendine saldırması için bahane verip kavga ettiler :D çok iyiydi. 

Kitapta her yerden çıkan kuzenler, onlarla geçen eğlenceli sohbetler ve kuzenlerin birbiriyle olan iletişimleri çok güzeldi. Çok eğlendiğimi ve sevdiğimi söylemeliyim. 

Çok bahsetmek istediğim şey var ama spoiler olur diye daha fazla anlamayıp susuyorum :D Ama mafya temalı kurguları seviyorsanız ve yetişkin içerikli olduğunu da kabul edecekseniz denemelisiniz tavsiye ederim :) 


~~~*~~~
Her zaman, bir Russo'yu ölüme götüren bir kusur olurdu. 
Mantıksızlık. Aptallık. Ucuz fahişelerle korunmasız seks tutkusu. Babamınki para hırsıydı. 
Benimkininin Elena Abelli olduğunu düşünmeye başlamıştım.
~~~*~~~



Made Serisi



Kitabın adı      : En Tatlı Kaçış
Orijinal adı     : The Sweetest Oblivion
Yazarı            : Danielle Lori
Çevirmen        : Beyza Bozsu
Seri Bilgisi       : Made Serisi #1
Yayınevi          : Martı Yayınları
Sayfa sayısı     : 496

Kitabın tanıtım yazısı: 

Uysal doğası nedeniyle Tatlı Abelli lakabına sahip olan Elena, herkese gülümser ve her şeye büyüleyici yanıtlar verir. Ailenin en sevilen kızı, mükemmel bir mafya prensesidir... Ya da bir zamanlar öyleydi.

Elena'nın aynadaki yansımasında artık tek görebildiği, ellerine kıpkırmızı bir boya gibi bulaşan kandı.

İLK İZLENİM HER ŞEYDİR DERLER...

New York'un yeraltı dünyasının karanlık sularında Elena'nın kız kardeşinin, Nicolas Russo ile evlenmesine karar verilmiştir. Bu adam bir mafya, bir patron ve mafya standartlarına göre bile hilekardır. Siyah takım elbise ve kravatlarından daha karanlık olan ününü duymayan yoktur. Nicolas ve Elena'nın ilk karşılaşması kazara ters bir bakışla sona erdikten sonra, Elena onun yakışıklı olduğu kadar da kaba olduğunu fark eder.

Adamdan ve temsil ettiği hiçbir şeyden hoşlanmaz ama bu, kalbinin o yanındayken tıpkı cama vuran yağmur damlaları gibi patırdamasını ya da onun sesini duyduğunda omurgasından aşağı bir titreme inmesini engellemez.


Ve Nicolas, her zaman yakınındadır; sürekli Elena'ya ne yapacağının söyleyip duruyor ve ona, bir müstakbel eniştenin olması gerekenden çok daha farklı hissettiriyordur. Elena dışarıdan Tatlı Abelli gibi görünse de karanlığa, sert ellere, sigaraya ve viski rengi gözlere karşı bir zaafı olduğunu fark eder. Ancak bir skandaldan yeni kurtulmuşken bir başkasına daha kapılmayı göze alabilecek midir?

Ayrıca Nicolas onun olsa bile, bir mafyaya aşık olunmaması gerektiğini herkes bilir...




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın