Konusu çoğu insanın yaralı olduğu bir konu... Bu yüzden etkileyiciydi. Ki bunu bir çocuk üzerinde okumak çok daha etkileyici kılıyordu kitabı. Yazarın dili iyiydi, ağır ve sıkıcı değil. Bazı yerler bazı cümlelerin tekrarları vardı o biraz okurken göze çarpıyordu, bunun haricinde okunabilecek kitaplardandı bence... Çocuğun ailesiyle ilgili düşünceleri, ilişkileri, okul hayatı... Bunların arasında böyle bir hastalığı okumak biraz zordu.
Aralarda öyle cümleler vardı ki... Çok güzellerdi. Çok anlam içeren cümleler... Bazılarını daha sonra bazı yerlerde kullanmak için aklıma yazdığım...
Tavsiye eder miyim? Eğer yaralıysanız bu hastalıkla ilgili okumayın, çünkü gerçekten çok zor oluyor, okurken gözlerimin dolduğunu yerler oldu. Ama diğer bir yandan da okuyun diyebilirim böylece elinizdekilerin değerini daha iyi göreceksiniz bir yerde...
Şu da değişmez bir gerçek... Etkileyici bir kitaptı...
Kitabın konusunu arka kapak yazısından yazıyorum:
"Kendine güvenen bir çocuk... Derin düşünen, bazen çocukluğunu unutan. Hayal kuran ve güzel bir hayat yaşamayı hedefleyen. Peki ya hastalık onu yakalarsa? Neler yaşar? Neler düşünür? Dünyayı ve kendi dünyasını bırakır mı? Yoksa büyüdüğünü kanıtlar, savaşır mı?
Asıl soru pes etmek mi? Direnmek mi? Galiba hayatın sorusu da bu. Her an bir seçim yapmak gerekir. Düşünecek zaman yoktur artık; seçim yaptıktan sonra geri dönme şansı yok..."
Kitapla başta sosyal medya olmak üzere bazı yerlerde karşılaştım. Okuyup okumamak arasında kalmıştım. Ama çok duygusal ve kolay unutamayan birisi olarak okumaya cesaret edemedim açıkçası. İçinde çok dram barından şeyleri kolay kolay okuyamıyorum ya da izleyemiyorum. Ama insanların aklında en kalıcı olanlar da genelde dramlardır. İkilemdeyim...
YanıtlaSilAçıkçası Çiğdem benim unutamayacaklarımdan. Kanser yüzünden bir arkadaşımı kaybettim ve şimdi Lösemi ile savaşan bir çocuğun hayatını okumak tüylerimi ürpertti... Bu yüzden tavsiye etmeli miyim etmemeli miyim kararsızım. Etkisinde kalınacak bir kitap...
YanıtlaSil