Yeni bir Vefa Enver kitabı daha bitti. Okumaya başladığımda daha ilk sayfalarda kahkaha atmaya başladım. Leyla'nın her gördüğü yakışıklıya aşık olmasının ardından yediği vurgun büyük oldu gerçi ama neyse o kısma da geleceğim.
Engin'le tanışmaları, her yerde karşılaşmaları çok güzeldi. Aslında bir yerde aha bu kızların bahsettiği Engin&Ömer ikilisinden hangisi acaba diye düşünmedim değil. Ama tabi o zaman Ömer'in Ömer Şanlı olma olasılığı aklıma gelmemişti. İşte yolda karşılaşılan bir zengin iş adamıydı. Sonra tabi değişti işler.
Her neyse, Engin'in evinde geçirdikleri sahneyi sırıtarak okudum. Hele Engin&Çağla yatak odasında Leyla oturma odasındayken... hatırlarken bile gülüyorum. Ama en güzeli de tabu oynarken ki bir birlerine karşı sataşmaları. Gerçi başlarda Engin'in Leyla'ya karşı bu sataşan tavırlarını çok sevdim ama bazen aşırıya kaçıyor diye de düşünmedim değil. Sanırım kadınlık gururum Leyla'nın tarafını tuttu.
Leyla'nın Ömer Şanlı'nın şirketinde çalışmaya başladıklarında da Banu'ya ben de sinir oldum. Bana bile itici geldi... Gerçi Ömer Bey'in Ömer olma safhası da oldukça hızlı gelişti ya neyse. Henüz buluşmalarında Ömer derken ben Ömer Bey diye okuyordum :)
Ömer kesinlikle tam rüya gibi bir adam. Yani teknik olarak her kadının isteyeceği bir adam. Seninle oturup romantik komedi bile izleyebiliyor. Bu çok güzel... Leyla'nın onunla olduğu zamanlar gerçekten tam prenseslere layık hayat yaşadığı değişmez bir gerçek ki Ömer'de gerçekten Leyla'yı sevmiş. Ama işte gönül bazen umulmadık kişilere kayıyor.
Engin'de tam Ömer'in tersi. Yani gerçekten Leyla haklı, odun değil kütük mübarek. Ama tartışmalarındaki evden çekip gitmeleri de tipik Türk erkeğini yansıtan tavırlar. Aslında Ömer değil de Engin tam Türk erkeği stilinde Ömer daha modern. Hele alttan alttan Engin'in Leyla üzerindeki otoriter tavırları çok şekerdi. Leyla'ya onun gibi bir erkek gerekiyordu.
Ancak Engin'in de çok zayıf olduğunu keşfettik. Bu yüzden kendisine çok kızdım. Yani Ömer gibi bile olamadı. Ne istediğini bilip de savaşamadı. Hemen teselliyi başka kişilerde aradı. Ömer ise savaştı, Leyla'nın yaralarını sabırla iyileştirdi ve onu mutlu etmeye çabaladı. Ve gerçekten sevdi! Ki arabanın için de Leyla'ya evlenemeyeceklerini söyledi.
"Hep kendime seni mutlu edip edemeyeceğimi sorduğumda cevabım EVET oluyordu, ama kendime doğru soruyu sormuyordum. Asıl soru senin beni mutlu edip edemeyeceğin. Eğer ben mutsuz bir erkek olursam seni de mutlu edemem."
İşte Ömer'in Engin'den üstün tarafları. Ömer kendi sevgisine güvendi Engin güvenemedi. Ve sonunda cıvıl cıvıl, yaşamaktan zevk alan kadını hayat küstürüp depresyona soktular. Ahh bu erkekler! Engin'in dediği gibi "Sadece erkeğim." yani sadece busunuz!
Her ne kadar Ömer'den ayrılıp Engin'le olmak attan inip eşeğe binmek olsa da işte Leyla bunu yaptı. Gerçi sonunda kendi mutluluğuna ulaştı ama çok da yıprandı.
Ve bir şey itiraf edeyim, Ömer'le tekrar bir araya gelip de çiftliğe gittiklerinde ata binmeleri sırasında hep, Leyla'nın attan düşeceğini aslında Engin'den hamile olduğunu ve bebeği düşürdüğünü öğreneceğini, Engin'le tekrar barışacaklarını düşündüm. Ama yanıldım. Gerçi yazarımız kendini tekrar eden bir yazar değil bunu Baran&Sibel ikilisinde yapmıştı. Yine de okurken aklıma geldi.
Ben çok beğendim. Favori 3. kitabım Leyla Gibi oldu. Resmen bulutların üzerinde gibi hissettirirken bir den yere çakıldığımızı da hissettirdi kitap.
Okumayanlara tavsiye ederim.
"Pembe kraliçemiz Vefa Enverin bir romanının daha ikinci baskısıyla karşınızdayız!
Neden mi?
Çünkü ilk baskısını okuyanların bile bu kitabı yeniden okumak isteyeceğini biliyoruz İnsanların karakterlerini araba modelleriyle özdeşleştirerek çözüyor bir kere! İlginç değil mi? Zaten kendisinin de gönülden bağlı olduğu bir minisi var. Ve çok yakın iki arkadaşı Berna'yla Sedef. Onlar öyle yakın arkadaşlar ki Leyla hayatının önemli kararlarıyla ilgili ikilemlere düştüğünde hep onun yanındalar. Engin'le Ömer de var tabii bu romanda, okuyanlar bilirler. İşte Leyla tam bu iki adamın ortasında! Okuyunca Leyla gibi sizin de aklınız karışabilir. Siz olsanız, gözlerinizde aşkı arayan bir adamla mantıklı bir aşkı mı yoksa size baktığı anda içinizi eriten bir adamla tutkulu bir aşkı mı seçerdiniz?"
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın