Allah'ım nasılda özlemişim İskoç'ları nasıl da özlemişim savaşları nasıl da özlemişim inatçı dik başlı kadınları ve nasıl da özlemişim onların heyecan verici tutkulu aşklarını....
Uzun bir aradan sonra çok iyi geldi be Olimpos :D
Öncelikler kötü şeyleri sonra iyi şeyleri söyleyeceğim dememi bekliyorsanız yanılıyorsunuz çünkü kitabı çok beğendim :) Öncelikle vikingli olarak okuduğum ilk tarihi aşk romanıydı ve vikingleri sevmememe rağmen hafiften bir sempati duydum :) aslında viking kanı taşıyan Mellyora'ya sempati duydum ;)
Neyse... Waryk tam hayallerimin erkek'i diyeceğim ama bu sefer diğer İskoçlarıma ayıp olacak :P Sevdim adamım seni hele vazgeçmeden Mellyora'nın peşinde olması, her şeye rağmen onu istemesi ve onun için savaşlara katılması çoook mest etti beni :D gerçi bütün İskoçlar böyle ama İskoç işte ya...
Bende bir İskoç istiyorummmmmm!! Bir şeyi 40 defa söylersen gerçek olur derler ben 40 gün 40 kere söyleyeceğim sanırım bu gidişte :D İskoç aşkımı depreştirdi bu kitap :)
Kitabı sevdim beğendim bayıldım, karakterlere olay örgüsüne olay anlatımını da sevdim ama...
Bu İnci'nin her zaman amaları var. :))
Ama imla hataları vardı kitapta olmayaydı çok daha iyi olurdu ama baya vardı dilerim bir sonraki basımlarda düzenler onları yayınevi. Tek şikayetçi olacağım nokta bu!
Şimdi kitaba dair içeriğe giren yorum yapmak isterdim ama okuyan var okuyamayan var o yüzden sadece alınlar diyorum ve sizi alınlarla baş başa bırakıyorum :)
"Benim adım Waryk. Graham'lı Laird'im ben. Lion olarak da bilinirim. Laird Lion. Aslan Laird. Siz de benim eşim olacaksınız. Bu durumdan pek hoşlanmadığınızı biliyorum. Size inanıyorum. Gayet açık bir şekilde durumu açıkladınız zaten. Size şunu söylemeliyim ki ben de sizinle evlenmeye meraklı değilim leydim. Ancak artık birbirimizi tanıdığımıza göre sizin inatçı, dik kafalı, çocukça ve aptalca davranan biri olduğunu söyleyebilirim! Ama olan oldu artık. Bir zar atıldı ve siz çıktınız. Benim eşim olacaksınız. Savaşmak mı istiyorsunuz? Benim hayatım savaş meydanlarında geçti. İstediğiniz kadar savaşabiliriz. Anladınız mı?"
"Cehennem de görüşürüz."
"Öyle olsun. İstediğiniz buysa evliliğimizin cehennemde farklı olmayacağaını garanti edebilirim size."
"Anne ile beni takas mı ettiniz?"
"Pek adil bir takas olmadı ama,"
"Doğru, onun toprakları yok."
"Bıçak kadar kesin dili de."
"Ödülüm," diye girdi söze. "Her şeye değermiş." Mellyora ağzını bile açmadığını fark etti. "Demek o kadar hoşuna gitti!" diye takıldı Waryk. "Çok daha fazla açık vermemek lazım sana. Senin muhteşem biri olduğunu itiraf etmek istemem. Sen de bunlar yaşlı, adi ve kötü kalpli bir Normandiyalıdan duymak istemezsin herhalde."
Mellyora dudaklarının gülümsemeyle kıvrıldığını fark ederek şaşırdı.
"Düşündüğüm kadar itici değilsin."
"Böyle güzel iltifatlarla beni kendinize daha da bağlıyorsunuz!"
"Bazen buradan gitmem kadar seni mutlu edecek başka bir şeyin olmadığını düşündüğüm anlar oluyor. Değerli toprakların tamamen senin olacaktı o zaman. Başında duran bir adam olmadan."
"İyi. Git."
"Seni çekici buluyordum ama seninle evlenirken iki ucu keskin bir kılıçla evlendiğimi düşünüyordum. Her türlü deşecektin beni. Ama bütün bu düşünceler, senden gerçekten hoşlanana kadardı. Ve tabii senin de beni düşündüğün kadar itici bulmamaya başladığın zamana kadar..."
"Lütfen bana savaş açma!" diye yalvardı. "Sana ihanet etmedim, yemin ederim."
"Neden benimle savaşmak istemiyorsun?"
"Seninle evlendim çünkü."
"Bu yüzden mi?"
"Seni seveceğime, onurlandıracağıma ve itaat edeceğime söz vermedim mi kilisede evlilik yemini ederken?"
Waryk kahkaha attı. "Sevgilim bence sen itaat kelimesinin anlamını bilmiyorsun."
"Seninle evlenmeyi kabul ettim ama," dedi yavaşça.
"Yani..."
"Pes ediyorum."
"Bu mudur? Pes mi ediyorsun?"
"Bu evlilik düşündüğümden daha iyi çıktı."
"Leydim..."
"Kılıcınız Waryk. Babanızın kılıcı!"
"Teşekkür ederim leydim."
"Önemli değil. Babanın kılıcıyla savaştığını biliyorum. Bu belki... geri dönmene yardımcı olur diye düşündüm."
"Geri dönmemi istiyor musun?"
"Evet, aslında düşündüğümden daha katlanılabilir bir insansın. Hatta yakışıklı, çekici ve muhteşemsin. Ama ben..."
"Sen?"
"Sana ihtiyaç duyduğumu fark ediyorum. Ben.."
"Aşkım, geri döneceğim."
Onunla her şey çok farklıydı. Ona duyduğu hisler daha önce hissettiği hiçbir şeye benzemiyordu. Nefret, öfke, tutku ve açlık...Ona ne yapmıştı, ne zaman yapmıştı hiç bilmiyordu. Ama bildiği şey bu hislerin günün her anında tüm hayallerini ve ruhunu süslediğiydi.
Mellyora Angus'un önünde diz çöktü. "Angus, amcam suçlu değil. Ben de değilim. Sana yemin ederim kocamı alt etmek ya da buralara sahip olmak gibi bir derdim yok."
Angus'un süpheci bakışlarını gördü. onun Waryk'e duyduğu sevgi ve sadakati biliyordu. Elini yaralı yanağına götürdü. "Yemin ederim, Angus."
"Neden?"
"Çünkü onu seviyorum," dedi Mellyora.
"Ahh Waryk, benim için geldin."
"Evet, leydim. Her zaman da geleceğim. Mellyora, benim ödülüm sensin," dedi hafifçe. "Seni kazanmak için o kadar çok uğraştım ki."
************
"Bunun mümkün olabileceğini bile bilmiyordum ki. Seni çok seviyorum. Aşkı, acıyı, korkuyu, kıskançlığı ve endişeyi seninle öğrendim ben..."
"korkuyu, kıskançlığı ve acıyı bir daha hissetmeyeceksin leydim. Nerede olursam olayım kalbim ve ruhum her zaman senin yanında olacak. Bundan hiç şüphe duyma."
Alıntılarımı bitirirken sizlere veda ediyorum diye bir veda yazısı yazacağım.
Kitabın konusunu, aşkı, savaşı çok beğendim. Özellikle savaş kısımlarındaki detaylar ve olayların bütünlüğü aşırı derecede hoşuma gitti. Beni cidden tatmin etti anlatım.
Kitabın çevirisi biraz daha iyi olabilirdi ya da en azından editörler elden geçirirken cümleleri daha düzgün hale getirip devriklikten çıkarabilirlerdi. İmla hatalarını da düzeltebilirlerdi. Bunlar da olmasaydı kitap benim için 5 üzerinden 5 alırdı ama sırf bu hatalar yüzünden 4 veriyorum :))
İskoç seviyorsanız, mutlaka okuyun bence seveceksiniz :))
Ahh bu arada fanlar bir tanıtım videosu hazırlamışlar onunda linkini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ellerine sağlık çok güzel olmuş :)) Video için tıklayınız.
Graham Clan Serisi:
- Kader Ağları
- Geceyi Keşfet
- Seize The Dawn
- Knight Triumphant
- The Lion İn Glory
- When We Touch
- The Queen'sLady
Kaderle sevgi, cesurdan yanadır... İskoçyanın işgal altında olduğu günlerde Kral David, kanının son damlasına kadar savaşacak sadık askerler aramaktadır. Bu askerlerin en ünlüsü Waryk de Grahama, Aslan Lord adıyla birlikte şövalyelik unvanı verilmiştir ama bir İskoç şefi olarak bu onurlu mevkiye ulaşmasının bir bedeli vardır: Bedeni ve ruhuyla ona direnmeye yemin etmiş bir Viking gelini! İrlandalı bir asilzade ve Viking bir babanın kızı olan Mellyora MacAdin, kendini Aslan Lordun karşı konulamaz gücüne gönülsüz bir şekilde teslim olmuş bulana kadar babasından kalan toprakları savaşçı bir bakire gibi yönetmektedir, kılıcını kuşanarak ve hiçbir erkeğe boyun eğmeyerek… Şimdi meydan okumakla teslimiyet arasında bölünen Mellyora aslında kime sadık olduğuna karar vermeli ve kocasının kalbindeki sırları keşfetmelidir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın