Herkesin beklediği bir şeyler vardır. Ayaz,
yalnızca bu günü beklemişti… Birilerini tehdit ederken adını kullanmaktan son
derece hoşlandığı Azrail ile tanışacağı günü. İşte o gün, bu gündü. Evinin
bahçesinde, karlar içinde yatarken hafif bir şekilde gülümsedi. Şimdi çok
üşüyordu ama cehennemde fazlasıyla ısınacağından emindi.
Boğazındaki yanma son derece rahatsız
ediciydi. Azrail onu fazla bekletmese iyi olacaktı çünkü hissettiği şeyden
giderek daha fazla nefret
ediyordu. Yarın öldüğünü duyduğunda mahallelilerin ne kadar sevinecekleri geçti aklından. Elinde olsa birkaç saniyeliğine hortlayıp bir kaçını yanında götürmek isterdi aslında…
ediyordu. Yarın öldüğünü duyduğunda mahallelilerin ne kadar sevinecekleri geçti aklından. Elinde olsa birkaç saniyeliğine hortlayıp bir kaçını yanında götürmek isterdi aslında…
İç çekmek istedi ama aldığı küçük nefesler
bile göğsünü son derece ağrıtıyordu. Adamlardan birisi göğsünü sağlam
tekmelemişti. Kaburgalarının kırıldığını garanti edebilirdi.
Nerede kalmıştı bu Azrail? Belki de Ayaz’ın
donmasını bekliyordu. Çünkü başlarda sırtını donduran kar, giderek sıcak bir
yatak gibi gelmeye başlamıştı. Muhtemelen donmaya başlamıştı. Küfretmek istedi
ama beceremedi. Beyni de mi donuyordu acaba?
Ayak sesleri… Karı ezerek kendisine doğru
yaklaşan kararsız ayak seslerini duyabiliyordu. Azrail yürüyerek mi geliyordu?
Ne fark ederdi ki? Bir an önce gelmesi iyi olurdu. Bekledi, bekledi. Biraz
sonra sıcak bir el yanağına belli belirsiz dokunduğunda hafifçe irkildi. Neler
oluyordu?
Kendini elinden geldiğince zorlayarak
gözlerini açtı. Kendisine bakan bir çift yeşil gözün kocaman açılışını
neredeyse aynı anda görmüştü. Hafifçe kaşlarını çattı. Azrail ona kesinlikle bu
kadar güzel görünemezdi. Elinden gelenin en iyisini yapıp odaklanmaya
çalıştığında o yeşil gözlerin soğuktan kızaran beyaz bir ten ve kızılımsı
kahverengi saçları olan bir kıza ait olduğunu fark etti. Ona bir şeyler
söylemeye çalışan bir kıza… Birisi ona yardım etmeye mi çalışıyordu? Hem de tüm
sakinlerinin Ayaz’ın geberip gitmesi için dua ettiği bu Allah’ın belası
mahallede?
İşte bu gerçekten komikti. Eğer ölmüyor
olsaydı, saatlerce kahkaha atabilirdi. Ama bunun yerine perişan bir şekilde
gülümsedi ve genç kızın gözlerine baktı. Bu yüzü tanıyordu.
Sonrası ise… yoktu
***
Hadi bakalım, başlıyoruz :) Eğer okumaya karar verirseniz lütfen yorum yaparak bana burada olduğunuzu gösterin. Böylece daha çok motive olabilirim... :)
***
Hadi bakalım, başlıyoruz :) Eğer okumaya karar verirseniz lütfen yorum yaparak bana burada olduğunuzu gösterin. Böylece daha çok motive olabilirim... :)
Begendim
YanıtlaSil