14 Kasım 2023 Salı

0 ALINTILAR // Tessa Bailey - Ölümcül Tatil



Kitabın yorumu için tıklayınız!







Onun yokluğu güneşin önüne bulut gelmesi gibi bir şeydi ve yanımdan gitmiş olmasının ben bu kadar derinden etkilemesini anlayamıyordum.


*****


Onda sevdiğim diğer bir şey de buydu. Birine bütün ilgisini öyle bir verirdi ki karşısındaki kendini dünyada kalan tek kişiymiş gibi hissederdi.


*****

"Bunu kabul etekten başka seçeneğim de yok. Kız arkadaş, erkek arkadaş falan değiliz. Kavga etmeden aynı ortamda bulunduğumuz hiç olmadı."

"Ama geceyi senin evinin önünde geçiriyor. Şimdi de biricik Taylor'ı güvenle eve dönsün diye merdivenlerde volta atıyor."

"Evet. Myles'ı tanıdığım için muhtemelen okyanusu da hala şüpheli listesinden çıkarmamıştır."

Jude güldü. Bana biraz daha yaklaşıp kolunu omzuma attı. "Bir gün bir adam çıkar ve bütün dengemi altüst eder. Ama merak etme, tekrar dengeni bulacaksın."


*****


"En kötüsü de... ondan hoşlanıyordum. Ondan gerçekten hoşlanıyorum. Başka kaba saba bir herif olduğunu düşünmüştüm ama artık onu dürüst buluyorum. Şimdi koca kumaşı olduğunu düşündüğüm adamlarla ettiğim sohbetleri düşününce, hiçbiri samimi gelmiyor. Myles'ı yanında olmayı seviyorum çünkü nasıl biri olduğunu biliyorum. Yalan söylemiyorum. Hiç. Anlamlı, nazik bir şey söylediğinde ya da iltifat ettiğinde... Noel sabahı gibi hissettiriyor. Aptalca gelebilir..."

Arkamızdan biri boğazını temizledi.

Yüreğim ağzıma geldi, yüzüm kıpkırmızı oldu. 

Sevgilerim o sensin kimden geldiğini biliyordu. 

Haklıydım. Myles. 

Ödül avcısı, botları yarı kuma gömülmüş halde arkamızda dikiliyordu ve bir karış suratla bize bakıyordu. 

Asık suratının sebebi bendim. Peki ya gözleri? Onlar yumuşacıktı. Şaşkındı. Kırılgandı.


*****


"Bende seninle kütüphaneye geliyorum," dedim hemen, elimi tekrar tutması umuduyla parmaklarımı eline doğru götürdüm. Küçük elini benimkinin içine yerleştirince daha önce tuttuğumun farkında bile olmadığım derin bir nefes verdim. "Sonra da sen benim toplantım bitene kadar karakolda oturup beklersin."

"Sen benim başımda dikilirken kitap seçemem. Ayrıca gündüz vakti," dedi ve başını iki yana salladı. "Sen toplantına git. Sonra buluşuruz." Bana gülümsedi. "Dondurma alırız."

Suratımı buruşturdum. "Sana sevgilisiyle dondurma yemeye giden bir adam gibi mi görünüyorum, bücür?"

"Hayır," diyerek iç çekti. "Hiç sanmıyorum."

Birkaç saniye boyunca konuşmadan yürüdük. "Hangi dondurmadan istiyorsun?"


*****


Onun bu keyifli halini görünce dudaklarım yine titremeye başladı. "Ben de geliyorum, Taylor. Senin evine." Elini saçına götürdüm. "Belki şimdi bir ilişki fikri sana çılgınca geliyor olabilir. Belki de inanmak için beni orada görmen gerekiyordur. Biz, oluyoruz."

"Seni mutfağımda görünce... buna inanmamın daha zor olacağından eminim."

"Bu da bir başlangıç."

"Belki sadece beni yatağa atmak istiyorsun."

Myles neşeyle kahkaha attı. "Seni yatağa atmayı o kadar istiyorum ki bu sabah fermuarımı zor kapattım."

"Vay canına." Jude yanıma geldi ve bana vermeden önce buzlu kahvemi çalkaladı. "Kendimi artık bu ilişkinin bir parçası gibi hissetmeye başladım."




 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın