0 Tessa Bailey - Ölümcül Tatil

~~~*~~~

Bir adama dört günde aşık olmak mümkün müydü, bilmiyordum ama şayet mümkünse ben bunu Myles Summer'la başarmıştım. Uçuruma sürüklendiğimi gizlemenin bir anlamı yoktu. 

~~~*~~~

 

Tessa Bailey'in Bellinger Sisters Serisini sevdikten sonra bu kitabı da çıkar çıkmaz aldım ve şimdi yorumuyla karşınızdayım. 

Öncelikle bu kitabı diğer seriyle kıyaslamayın çünkü birbirlerinden farklı kulvardalar. Hatta öyle ki bu kitap diğerlerine nazaran bir tık daha altta. O yüzden o kitaplara dayanarak okuyup beklentinizi yükseltmeyin derim ben. 

Kitap tek bir kitap, bağımsız o yüzden seri falan diye de düşünmeyin. 😀 Kurgusu da son bulunuyor. 

Polisiye-aşk romanı türünde. Aşk ile harmanlanmış ve polisiye kurgu ya da tam tersi emin olamadım şimdi... ama öyle hem cinayet, polisiye araştırma hem de tutku-aşk ikilisi var. 

~~~*~~~

Sanki üzerime vazifeymiş gibi onun duyguları için endişeleniyordum. Onun düşündüğü gibi bir adam olmak istiyordum. Belki hep öyleydim de doğru kadınla karşılaşmamıştım. Belki de o kadar uzun zamandır kaçıyordum ki artık kendimi doğru düzgün göremiyordum. Ama bana gülümsediği anda... o zaman görüyordum. 

~~~*~~~

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Taylor, birikimiyle beş günlük küçük bir tatil kasabasında yer kiralar ve erkek kardeşi Jude ile orada tatil yapmayı planlar. Kardeşiyle vakit geçirecek, denize girecek, etkinlikler yapacak ve tekrar iş koşuşturmacasına dönmeden kardeşine güzel bir tatil verecektir. Ancak tatillerinin ilk günü daha kiraladıkları eve bile yerleşmeden ev sahibinin evde cesedini bulurlar. Bu da iki kardeşin hayatını çıkmaza sokar çünkü bu cinayeti araştırması için ölen adamın kız kardeşi bir dedektif kiralar... Myles ise eskiden polis dedektifi olan ama yaptığı hatadan sonra bunun travmasını atlatamayan parayla değişik yerlerdeki işlere giden bir ödül avcısı olarak çalışmaktadır. Buradaki cinayeti de araştırması için çok yakın arkadaşı rica edince kıramaz ve gelir. Bu şekilde Myles ve Taylor'ın yolları kesişir, olaylar başlar. Çünkü Taylor, izlediği polisiye programlar ve dizilerden öğrendiklerinden yola çıkara kendince araştırmalar yaparken Myles onu ayak altından çekmek istemektedir. Ancak ikilinin arasındaki kimya öyle bir uyuşur ve birbirlerinde aslında istedikleri ama asla bulamadıkları şeyleri görünce de ikili arasında cinsel gerilim de artar. Bunun sonucunda hem duygularıyla hem de katili ararken Myles ve Taylor'ı tehlikeli bir beş gün beklemektedir. Çünkü ikili cinayeti araştırdıkça hedef haline gelen Taylor, zarar görmeye başlarken Myles çileden çıkmaya ve katili yakalama tutkusu alevlenmeye başlar. 

Öncelikle kitabın başlama şekli çok iyiydi, kardeşlerin eve gelmesi, düşünceleri, cesedi bulmaları falan güzel kurgulanmıştı. Hatta Myles'ın olaya dahil olması da öyle... ancak sonrasında bir şeyler hep eksik hissi verdi. Neden bilmiyorum ama okurken bir şeyler eksik, olmamış veya atlanmış gibi hislerle okudum. 

Myles ile Taylor arasındaki ilişki mesela... tamam ama çok ani oldu, duygular çok havada kaldı... 

~~~*~~~

"Sana el kaldıracağıma alnımın ortasına bir mermi yerim. Senin acı içinde geçirdiğin her an sanki ölmek istiyordum. Bahsettiğin güzel sözler böyle şeyler mi? Çünkü tek söyleyebileceğim bunlar."

~~~*~~~

Polisiye detaylar çok eksik gibiydi. Yani düşünüyorum da polisiye okur veya sever olmasam beni belki tatmin edebilirdi ama bu tür ara sırada da olsa okuyan ve seven biri olduğum için o eksikliği hissettim. Biraz aşka heyecan katayım modunda cinayet eklenmiş gibiydi o yüzden pek olmamış hissi verdi. 

Taylor'ın ne istediğini bilen, duygularını analiz eden, mantıklı yaklaşan, pozitif özellikle olan ve savaşan kişiliğini çok sevdim. Her ne kadar kendi içinde o savaşçıyı görmemiş olsa da sonradan keşfetmesi çok güzeldi. 

Myles'ın geçmiş travmaları haklı olsa da onlar yüzünden kendini her şeyden soyutlasa da kendini geri çeken ama içten içe Taylor'a kapıldığının farkında olması da çok güzeldi. 

Aslında kendi iç dünyalarında her şey çok güzeldi ama yine de bir şeyler eksik hissi veriyordu ne yazık ki.

Taylor ile erkek kardeşi Jude'un ilişkisi çok tatlıydı. Kendi kardeşimi özledim moduna çok girdim onları okurken 😇🙈

Katil ise... aslında tahmin edilebilir biriydi benim için ve kitabı okurken başından beri baş şüphelimdi ve yanılmadım da. 

Kitapta eğlenceli kısımlar da vardı, duygusal kısımlar da.. Ama daha çok sevdiğim kısımlar kesinlikle o kısımlardı çünkü polisiye kısmı beni fazlasıyla üzdü, beklediğim bu değildi ne yazık ki. 

Çok fazla bir detay vermeden yorumumu bitireyim. Benim için ortalama bir kitaptı. Bu yüzden kitaba dair puanım 5 üzerinden 3 veriyorum. 🌟🌟🌟

~~~*~~~

Taylor'la yalnızca bir gün geçirmiş ve duygularımı işe karıştırmama kuralımı resmen ayaklar altına almıştım.

~~~*~~~

Kitabın adı    : Ölümcül Tatil

Orijinal adı    : My Killer Vocation

Yazarı           : Tessa Bailey

Çevirmen       : Derya Engin Nalıncı

Yayınevi        : Martı Yayınları 

Sayfa sayısı   : 272

Kitabın tanıtım yazısı: 

TAYLOR

Sessiz ve güneşli Cod Burnu’nda biricik erkek kardeşimle geçireceğim bu tatilin bizi rahatlatması gerekiyordu. Ancak kiraladığımız evde bulduğumuz ceset, güneşlenme planlarımızı altüst etmişti. Üstelik katili bulmak için motosikletiyle ortaya çıkan kaba saba bir ödül avcısını, ona yardım edebileceğime asla inandıramıyordum. Hem de saatlerce dinlediğim gerçek suç podcast’lerine rağmen. İkinci sınıf öğrencileriyle boğuşarak geçirdiğim yorucu öğretmenlik kariyerimden bahsetmiyordum bile.

MYLES

Buraya sadece katili bulmaya gelmiştim, amatör bir dedektife bebek bakıcılığı yapmaya değil. Yine de… Etrafımda olmasına gittikçe alışmaya başlamıştım. İnatçıydı, dikkat dağıtıyordu, tehlikeden bir an olsun uzak duramıyordu. Fakat bir taraftan da cesur ve güzeldi. Bana üç yıl önce geride bıraktığım evimi hatırlatıyordu. İçimde uyandırdığı acı verici açlık ve koruma içgüdüsü huzurumu tehdit ediyordu. Aramızdaki tehlikeli çekime daha fazla kapılmadan bu cinayeti çözmeli ve yoluma devam etmeliydim. Ama ben, gittiğim yolun başından beri ona çıktığını fark etmeden önce kader onu benden alacak mıydı?