9 Kasım 2023 Perşembe

0 ALINTILAR // Rina Kent - Yalanın Yangını (Deception Trilogy #3)

 


Kitabın yorumu için tıklayınız!







Karımın panik ataklarını görmüş, gözlerindeki hissizliğe şahit olmuştum. Bundan önce de uçurumdan atladığında tamamen teslim oluşunu görmüştüm. 

İçten içe, gitmesine izin vermem gerektiğini biliyordum. 

Yalnızca geçici olarak olsa bile.

Göğsümün lanet bir parçasını paramparça etmek anlamına gelse bile.


*****


Kalıcı olarak aklımı kaçırmama sebep olabilirdi. Kimliğimi kaybedip tamamen farklı biri olabilirdim ama bu ailemi korumak içinse, hiç düşünmeden tekrar yapardım.

Ailem.

Bu düşünceyle kalbim sıkıştı. Adrian ve Jeremy, benim ailemdi.


*****

"Beni kullanmak niyetinde olmadığına inanıyorum, gerçekten. Şimdi sen de bana inanmalısın... lütfen... lütfen..."

Çünkü inanmazsa ikimizi de yok edecek tehlikeli, toksik bir döngüye kapılacaktık.

"Neden inanayım? Aldattığın konusunda ısrar etmiştin, unuttun mu?"

"Adrian... Sana yalvarıyormuşum gibi kabul et. Bunu bize yapma."

"Neyi yapmayayım?"

"Bizi tekrar öldürme."


*****


"Sadece beni öldürmek istedin. Bana ihanet ettin." Bileğimi kavrayarak beni yataktan kaldırdı. 

Sendeleyip neredeyse dizlerimin üzerine düşerken cıyakladım. Tutuşu acı verme niyetiyle sert ve merhametsizdi. "Bu doğru değil... Lütfen... Lütfen... Beni dinle. Kızgınsın biliyorum ama..."

"Kızgın mı? Kızgın değilim, Lia. Öfkeliyim, hayal kırıklığına uğradım, tam burada acı çekiyorum." Göğsünün ortasına hafifçe vurdu. "Seninle olmak bana büyük bir zarar verebilecekken bile şimdiye kadar yaptığım tek şey seni korumaktı. Sergei'nin senin kökenini öğrenirse kellemi alacağını bildiğim halde, seni piyon olarak kullanmak yerine seninle evlendim. Igor'un Rus olan kızını bir İtalyan'la evlenmek için terk edip küçük düşürdüğümü anladığında ölümümü planlayacağını tamamen bildiğim zamanlarda bile. Ama karşılığında bana ne verdin? Bana ihanet ettin, sana öğrettiğim her şeyi kullanarak beni sırtımdan bıçakladın."

"Hayır..." Hıçkırdım, tadabildiğim tek şey tuzlu gözyaşlarıydı. "Hayır, yapmadım..."

"İhanetin tek bir cezası vardır, Lia."


*****


"Sana kendime güvendiğimden daha fazla güvendim, Lia. Sahip olmama izin verilmeyen ışık sendin ve onu korumak, sönmesine izin vermemek için elimden gelen her şeyi yaptım. Sen dünyada gördüğüm tek saflıktın, onu lekelememek için elimden geleni yaptım. Kendi boktan tarzımla seni koruma, tabiatıma karşı gelmek, seni tutmak istesem de bunu imkansız bir hayal olduğunu bilmeliydim."

"Yaptın. Beni korudun, sen... Her şeyin bittiğini sandıktan sonra bana yaşamam için bir sebep verdin. Sana her zaman canavar desem de ihtiyacım olan canavarın sen olduğunu anlamak için seni unutmam gerekti. Bu yüzden... Lütfen... Lütfen bana bir şans daha ver. Bize Jeremy için, ailemiz için bir şans daha ver. Benimle olduğun sürece beni sonsuza kadar cezalandırman umurumda değil. Lütfen..." 

Acı içinde dudaklarını bükerek bana bakarken omuzlarına ve koyu saçlarına kar taneleri düşüyordu. "Veremem."


*****


Sanırım birini sevmek böyle bir şeydi. Sevdiğin kişinin senin için planladıklarına rağmen onun acısını hissetmekti. 

"Sen... Şimdi beni öldürecek misin?"

"Asla." Tereddüt etmemiş, birkaç dakika bile düşünmemişti.

"Y-yapman gereken bu değil mi?"

"Belki. Ama senin bana veremeyeceğin gibi, ben de sana zarar veremem Lenochka. Kendi hayatım tehlikede olsa bile."

"Ne... Hayatının tehlikede olmasıyla neyi kastediyorsun?" Bunun ifade ettiği şeyi sevmemiştim. Aslında öylesine nefret etmiştim ki, soğuktan tamamen farklı bir nedenle titreyip duruyordum.

"Bana seni hiç sevip sevmediğimi sorduğun zamanı hatırlıyor musun?"

Başımı sallarken taze yaşlar gözlerime hücum etti.

"O zamanlar duygularımı anlamıyor olsam da şimdi anlıyorum. Seni seviyorum, Lia. Hep sevdim. Ama benim sevgi biçimim tatlılık ya da sevecenlik değil. Asil veya hassas bir şey değil. Benim aşkım bencil ve hain. Aşkım, seni korumak için insanları öldüreceğim türden. Aşkım sahiplenici, takıntılı ve sınır tanımıyor. Seninle ilk tanıştığımda da tanımıyordu, kesinlikle şimdi de tanımıyor."

Ağzımdan çaresiz bir ses kaçtı. Sözleri duymak istediğim her şey olsa da bunları söylediği koşullar beni büyük bir ıstırapla dolduruyordu. 

"Aşkım bencil olduğu için seni her şeyin önüne koyacağım."

*****


Müziğin ritmiyle yavaşça salınırken, kocam kolunu sahiplenircesine belime doladığında avucumu güçlü omzuna yerleştirdim. 

"Dans ettiğini bilmiyordum, Adrian."

"Etmiyorum."

"Şu anda ediyorsun."

"Çünkü güzel görünüyorsun."

"Güzel göründüğüm için mi dans ediyorsun?"

"Harika bir sebep."

"Gerçekten hepsi bu mu?"

"Hayır. Hiçbir şerefsizin sana bakmaması için seni sahiplenmem gerekiyor."

"Bunu daha önce yapmamıştın."

"Daha önce seni koruduğumu sanıyordum ama s*ktir et. Her halükarda ilgi odağı olacaksan, her adımında yanında olacağım."

"Ve... Beni bir daha saklamaya çalışmayacak mısın?"

"İnan bana, yapabilseydim yapardım. Bana kalsa, seyircilerden uzakta ve güvende olduğun bir yerde sana tapardım. Ancak artık sadece bununla mutlu değilsin, seni bir daha asla uçurumun kıyısına itmem, Lenochka." 


*****


"Özür dilerim."

O... Az önce benden özür mü dilemişti? Yüz yıl geçse de bunun olacağı aklıma gelmezdi. 

"Sen... Ne?"

"Tam tersini yapmam gerekirken seni kötü hissettirdiğim için özür dilerim. Çocukken sevgi hissetme yeteneğimi kaybetsem de sen yavaş ama emin adımlarla bu duyguları benden çekip çıkardın. Sadece onları çekip çıkarmakla kalmadın, çoktan kaybettiğimi düşündüğüm bir parçama da sımsıkı tutundun. Senin için zamanda geriye gitmek, o yanımı seninle tanıştığım an için canlı tutmak istiyorum. Geçmişte, insanların gitmeye mahkum olduğunu düşünürdüm, bu yüzden birine bağlanmak faydasızdı. Ve bir nokta da senin de gideceğini düşündüm. Senin çekimine direndim. Gül kokunun cazibesine, kırılgan yumuşaklığına karşı savaştım. Fakat dayanamadım. Gözden kaybolduğun anda da varlığını arzuladığımda da. Saflığını bozma düşüncelerim, onu koruma ihtiyacına dönüştüğünde de. Sana aşkımın ne kadar farklı olduğunu ne kadar karanlık olabileceğini söyledim ama seni hayatımda kimseyi sevmediğim kadar çok seviyorum. Sana sadece ihtiyacım yok; ayrıca sensiz ve karanlığıma getirdiğin ışık olmadan gerçekten yaşayamam. Daha iyisini hak ettiğin bilsem de gitmene izin veremem, bu yüzden sana layık olmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım, Lenochka."




 

 

 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın