Peş peşe Türk yazarlar okuyorum ama şu sıra iyi gitti çünkü hafif, yormayacak bir şeylere ihtiyacım vardı dolayısıyla da bu kitaplar bana istediğimi verdi.
Ayşenur İnce'nin daha önce hiçbir kitabın okumamıştım dolayısıyla da bu okuduğum ilk kitabıydı ki zaten serinin de ilk kitabı.
Askeri bir kurgu ve içeriği dolayısıyla da herkesin okuyabileceği bir kitap. Yani yaş sınırlamasına takılmayan bir kitap. İçeriğinde yetişkin içerik yok.
Yazarın kalemi, sade, yormuyor ama dram kısımları biraz fazla gibi hissettiriyor. Bir karakterlere bir üçüncü kişiye geçişler yapan anlatımı vardı. Üçüncü kişi anlatımına bence gerek yoktu... Neyse bununla ilgili kısımlara yorumumun devamında değineceğim.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Eylül evlatlık alınmış, aile tarafından yetiştirilmiş ve öğretmen olmuş genç bir kadındır. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamadan hayatına devam edip, kendisine bir aile, yuva ve bir yere ait olma hissi için hayatını yoluna koymaya çalışmaktadır. Ancak bir gün evliliğine aylar kala nişanlısı Tolga'nın kendisini aldattığını çok acı şekilde öğrenir. Üstelik aldattığı kişi de kız kardeşi gibi sevdiği Nazlı'dır. Nazlı'nın sürpriz hamileliğini öğrenip de sonrasında bebeğin babasının kendi nişanlısı olduğunu öğrenmekle tam bir vurgun yemiştir. Üstelik ne Nazlı ne de anne gibi gördüğü kadın onun yanında olmamış, kendisini saf dışı bırakmıştır. Bütün bu vurgunlardan sonra yaşadığı şehir Ankara'dan tayininin çıkmasını da fırsat bilerek gider. Arkasına bakmadan, o insanları da arkasında bırakarak yeniden bir yaşam kurar kendine. Diğer yandan da Yusuf Ali, yetimhanede büyümüş ve bir şekilde yolunu asker olmuş, hayatına da bu şekilde devam eder. Eylül'ün aniden o şehre gelmesi Yusuf Ali'nin de dengesini bozar. Çünkü geçmişten takılı kaldığı yetimhaneden kalbinde yer edinmiş Melek'i ilk kez geçmişte bırakacağını düşünerek Eylül'den etkilenmeye başlar. Kalpleri birbirine çekilen iki genç de önce geçmişlerini aşmaları sonrasında da birbirleriyle ne yapacaklarına ve duygularına karar vermeleri gerekmektedir.
Öncelikle yorumun başında da dedim tekrar söyleyeyim. Kitap içeriğinde herhangi bir smut içerik, sohbet, diyalog yok dolayısıyla bu tür detayları okumaktan rahatsız olanların da tercih edebileceği bir kitap diyebilirim.
Kitap da ara ara Yusuf Ali'nin çocukluğuna, geçmişine giden bölümler vardı. Geçmişi ve yaşadıklarını anlamak adına güzel bir detaydı.
Kitabın tasarımı çok iyiydi. İç tasarımı resimleri vs güzeldi. Bölüm başlarındaki alıntılar da çok iyiydi.
Eylül'ün yaşadıkları ağırdı. Nazlı veya annesi hiçbir şekilde kendini haklı çıkaramaz. Çünkü yanlışın en büyüğünü yaptı. Seni sevmeyen bir adamla yaşadığın tek gecelik maceranın sonucunda hamile kal ve o adamla evlenme moduna geç... o adam seni ne derecede sever sayar ki... kendini mutsuzluğa hapsetmek bu olsa gerek. Ki bütün bu koca hatanın doğurduğu tek güzel şey Eylül'ün aslında farkına varmadan kendisine en büyük kötülüğü yapacak olmasından döndürmesi oldu. Çünkü nişanlısı Tolga'yı sevmemesi bu evliliğin yanlış olduğunun en büyük kanıtıydı.
Aslında Eylül'ün içinde yaşadığı travmatik geçmiş ve ruhsal durum için tedavi bile alması gerekebilir. İçinde bulunduğu ruh hali çok fazla depresif...
Yusuf Ali'nin asker olması askeri kurgu sever ben için güzel bir detaydı. Ancak askeri detayı daha fazla görmek istedim. Aslında evet başka bir meslek sahibi olsa bu şekilde daha fazla detay demiyoruz ama askeri kurgu dendiğinde de o detayı daha fazla okumak istiyoruz. Bunu bize tam olarak yansıtan ve veren yazar ne yazık ki çok az. Ayşenur İnce'de bu kitapta bunu çok fazla verememiş gibi... üzgünüm 😔
Kasaba kurgusu olarak çok iyi yazılmıştı. Birbirlerini tanımalar, misafir ağırlama modları ya da öğretmene duyulan saygı çok güzel anlatılmıştı. Hatta yaşlı teyze modları ve seni oğluma alayım ya da benzeri muhabbetleri çok güzel oturmuştu.
Ancak kitap çok dramatize edilme hissi verdi okurken. Bundan çok hoşlanmadım açıkçası. Bilmiyorum ama okurken sanki çok mu depresifsin, dramatize ediyorsun, acındırıyorsun, ajitasyon yapıyorsun moduna sokuyordu. O yüzden sevemedim. Tamam dram okuyorum ve onu hissettirdiğinde de o yürek burkmayı, hüznü hissediyorum ama bunda o his yoktu.
Romans kısmı... aşk kısmı... çok aşırı yavaştı. Kitabın sonuna kadar ne aşk okuduk ne de mutluluk... sadece dram ve bir kadının kendine yeni hayat kurmasını günlük gibi okuduk. Keşke aşkı daha fazla okusaydık. Açıkçası kaç kitaplık bir seri bilemiyorum ama biraz daha kalın olabilir ve tek kitapla da bitebilirdi sanki...
Kitapta bir Eylül bir de Yusuf Ali tarafından anlatım vardı. Geçmiş kısımları da güzel anlatımdı... buraya kadar sıkıntı yok ama bazen bir anda üçüncü kişi tarafından anlatıma geçiyordu ve bu kopukluk yarattı. Keşke olmasaydı.
Kitabı mutlaka alın ya da almayın diyemem sizin tercihiniz. Sadece büyük beklentiyle okumayın derim.
Kitaba dair puanım 5 üzerinden 2 veriyorum. 🌟🌟
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın