10 Aralık 2021 Cuma

2 Tuğçe Akıllıoğlu ile Röportajımız

 


Merhaba Tuğçe, genelde her yazarımıza hanım diyorum ama seninle samimiyetime dayanarak hanım demedim :) umarım bu durum seni rahatsız etmez ;) Her ay bir yazarımızla yaptığım röportaj etkinliğimde bana vakit ayırdığınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Yeni kitabının telaşında bana vakit ayırman kendimi ayrıcalıklı hissettirdi. Yeni kitabın bol satışlı olur inşallah.

Bu arada röportajımızı okuyan arkadaşlar Tuğçe aynı zamanda @birfincankitaplik bookstagram hesabının da sahibi. Kendisi aynı zamanda tanınmış bookstagramlardandı ;)

Eğer hazırsanız röportaj sorularıma geçmek istiyorum.  

Öncelikle Tuğçe Akıllıoğlu kimdir? Okurlara kendini anlatmanı istesem, neler anlatırsın? Tuğçe Akıllıoğlu ne yer ne içer? Neleri okumaktan, izlemekten hoşlanır? Boş zamanlarında neler yapar anlatır mısın?

Öncelikle röportajlarında yer verdiğini için ben teşekkür ederim . Arkadaşlığımıza istinaden daha rahat cevaplayacağım sanırım. 

Tuğçe Akıllıoğlu kim dersen ;

25 yaşındayım. Adana yaşıyorum. Çukurova Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Teknikeri mezunuyum. Diş hemşiresi olarak da geçiyor çoğu yerde. 3 yıldır evliyim ve 2 yaşında minik bir kızım var. Yani çalışan bir anneyim.

6 yıldır aktif bir şekilde kullandığım bir bookstagram sayfam var ve okuduğum kitapları orada paylaşmaktan keyif alıyorum

Genel olarak fantastik ve romantik komedi türlerini okumayı sevsem de tarihi aşk romanları da benim için vazgeçilmezdir.

Kitap okurken kahve içmeye bayılırım. En sevdiğim yemek makarnadır. İkisi de benim için vazgeçilmez diyebilirim.

Ev ve iş yerinden kalan vakitlerde her anda  kitaplar benim sığınağımdır.

 

İlk kitabın çıktı, umarım devamı gelir. Nasıl oldu da kitap yazmaya karar verdin? Nasıl gelişti bu durum?  Bir de bu kitap senin ve eşinin hikayesiymiş, bunu kaleme almaya nasıl karar verdin? Sonuçta belki kimsenin bilmediği detaylar saklı kitapta, ailenden okuyacaklar olursa diye hiç tedirgin oldun mu?

Güzel temennin için teşekkür ederim. Aklımda tabii ki farklı kurgular var fakat daha ilk kitabın heyecanını atlatmış değilim.

Her kitap okuyan insanın içinde mutlaka bir kurgu yattığına inananlardanım. Küçüklüğümden itibaren kitaplar her zaman hayatımda oldu ve yazma isteği de bununla birlikte gelişti. Gülsen Kılıçaslan ile de yollarımız kesişince neden olmasın dedim.

Evet Pürlen ben ve eşimin hikayesi diyebilirim ama birçok yerinde kurguladığım ya da değiştirdiğim çok şey var.

Bizim hikayemizi bilerek okuyanlar bile neresi kurgu neresi gerçek diye mutlaka soruyorlar. Sanırım bunu sadece ben bileceğim ve işin keyif aldığım noktası da bu .

Daha kitap çıkmadan okuttuğum ilk insanlar ailem oldular. O yüzden bir tedirginliğim yok.


Kitabını basmaya karar verdiğinde ilk destekçin kim oldu? Yakın çevren yazar olmana nasıl tepki verdi?

Annem, kardeşim ve eşim diyebilirim. Benden zaten böyle bir şey beklediklerini söylediler.


Hayalinde yazar olmak var mıydı? Seni hep bookstagram kişiliğinle tanıdık şimdi bir de yazarsın. Bu durum anlık gelişen bir durum muydu? 

Hayalimde vardı ama benim için hep hayaldi. Hala hayal gibi geliyor desem :)

Anlık gelişti. Gülsen Hanım ile konuşurken bir anda ben kendi hikayemi yazacağım dedim. Gülsen Hanım aynı zaman da yaratıcı yazarlık dersi veren ve benim de çok sevdiğim bir yazardır. Aynı zamanda da editörüm oldu. 


Kitabını eline aldığında neler hissettin? Editör aşamasında, inceleme aşamasında ve sonunda ellerindeydi kitap… Bu konuda duyguların neler?  

Hayal gerçekten hayal. Sanki alışveriş yaptım da başkasının kitabını elimde tutuyorum gibi inanmakta güçlük çekiyorum.

Kitap biz okurların beklediği kadar kolay oluşmadığını anladım. Tüm bu süreçler o kadar sancılı ki artık bir kitaba yorum yazarken daha incelikli düşünerek yazıyorum.


Eşin kitabı görünce neler dedi? Daha öncesinde okumuş muydu yoksa henüz okumadı mı?   

Henüz okumadı. Okur mu bilmiyorum . Ben ne kadar kitap okumaya düşkün birisi isem eşim o kadar uzak.

Hikayemiz kendi aklındaki ile daha güzel olduğunu söylüyor ve ilerde kızımızla birlikte ilk kez okuyacakmış. Bende bu düşüncesine saygı duyuyorum.


Kitabın henüz yeni çıktı muhtemelen çok okur yorumu gelmemiştir, ama genel olarak duyurulduğundan beri gelen tepkiler neler? Bu durumda neler hissediyorsun?

Haberi duyan her arkadaşım özellikle bookstagram arkadaşlarım çok sevindiler benimle birlikte. Her aşamasına şahit olan arkadaşlarım var ki onların yeri zaten ayrı. Ben bu kadar destek göreceğimi beklemiyordum açıkçası.  Sende dahil olmak üzere beni destekleyen ve sevincimi paylaşan herkese teşekkür ederim.


Kapak tasarımına bayıldığımı söylemeliyim. Bana yaz kitabı mıymış hissi veren ama kapak da sonbahar renkleriyle bütünleşmiş olan bir kapak. Kapak aşaması nasıl geçti? Senin nasıl bir katkın vardı kapak tasarımında?

Komşu çocuğu hikayesi olduğu için her zaman aklımda bir apartman görseli vardı zaten. Hikayemiz Adana da geçiyor ve Adana genel olarak turuncu renk ile simgelendiğinden son anda turuncu renge karar verdik. Yoksa pembe bir renk olacaktı ama içime sinmemişti.

Kitabı okuyan herkes kapağında gördüğü her figürü kitabın içinde bulabilecek. Her anlamda Kübra Kav (grafik tasarımcım) istediğim şekilde düzenledi. Baştan sonra kadar her detay isteklerim doğrultusunda oldu. Kendisine burada da teşekkür ederim.


Kitabı matbaaya gönderdikten sonra ya da eline aldıktan sonra keşke şurayı şöyle yapsaydım ya da şunu da yazsaydım diye düşündüğün oldu mu?  

Elime aldıktan sonra düzeltmek istediğim çok yer oldu maalesef.


Kitabın mazisi düşünülünce muhtemelen akıp gitmiştir yazma aşaması ama hiç tıkandığın oldu mu? Sonuçta her ilişki de çıkışlar olduğu gibi inişler
de olur, bu inişleri yazdığında neler hissettin? Tekrar o anları yaşayarak yazmak nasıl bir duyguydu?  

Tıkandığım her anlamda kurgumu değiştirdim diyebilirim. Kendi hayatımı direk yazmadığımı tekrar belirtmek isterim .

Kitabın her cümlesinde aşırı eğlendim. Çünkü o anları düşünmek bana aşırı keyif verdi.


Nasıl ortamlarda yazmayı sevdin, bu kitabı nasıl ortamlarda yazdın? Sessiz mi olmalı yoksa gürültülü de olsa ilham geldiğinde sana hiçbir şey engel olmaz mı?

Ben kitabımı iki ay gibi bir süre de yazdım. Zaten içimde yazma istediği olduğu için ve kendi hatıralarımı yazmak bu işi biraz daha kolaylaştırdığından daha rahat yazdım diyebilirim.

Hiç sessiz ortam maalesef benim hayatımda yok. Ya yazılarımı ev ve iş arasında yolculuk yaparken ya kızımı uyuturken ya da hasta aralarında yazdım.

 

Başka kitaplar yazma planın da var mı? Aklında yeni kurgular, yeni düşünceler var mı? Yazar kimliğini sürdürmeyi planlıyor musun?

Tabii ki bunu istem özellikle böyle beni destekleyen kişiler varken. Pürlen kitabının içindeki yan karakterlerden yola çıkarak tekrar yazmayı düşünüyorum hatta başlamış da olabilirim.


Pürlen kitabının adı… bir hikayesi var mı? Anlamı ya da özel bir durumu? Neden Pürlen diye sorayım?

Kızımıza isim düşünürken malum her anne baba gibi bizde düşündük ve Pürlen ilk tercihimizdi ama telaffuzu zor olduğu için son anda vazgeçtik.

Kitabıma karşı onu da bir bebeğim olarak gördüğümden karakter ismini hemen belirledim ve değişik bir isim olduğundan kitaba ismini de verdik.

Anlamı ise açılmamış gül goncası demek.


Kitabın romans türünde, eğer ki bir sonraki kitabını kaleme almaya başlarsan o da yine aynı tür de mi olur farklı bir şey mi denemek istersin?

Gönül isterdi ki fantastik türünde yazayım ama yine olursa en azından şu an aklımdaki diğer kitaplar yine Pürlen türünde olacak.


Kitabını yeni alacaklara, yeni duyanlara, yeni görenlere hitaben soruyorum bu soruyu… Neden Pürlen’i okusunlar? Pürlen onlara ne vaat ediyor? En çok hangi türün okurları sevebilir kitabı?    

Romantik komedi seven herkese tavsiyemdir.

Pürlen hem romantik komedi hem de içinde az da olsa aksiyonu barındırıyor.

Komşu çocuğu hikayesini ben bu zamana kadar okumadım. Varsa da duymadım. Bana göre çok değişik geldi ve kaleme almak istedim. Zaten konusu direk yaşantım olumca daha farklı gözüktü .

Pürlen onlara eğlenceyi, aile içindeki samimiyeti ve merakı vaat ediyor.


İlk imzanı kime verdin? En büyük merakımdır bu, ilk imzanı verdiğinde neler hissettin?    

İlk imzamı kendime verdim. Kitaplığımın en güzel köşesinde saklayacağım.

Daha sonra aileme ve daha sonra bookstagram arkadaşlarıma.


Genel de yazar olarak sorarım ama sen aynı zamanda bir kitap kurdu olduğun için genel bir soru soruyorum, seni bookstagram olarak da tanımayanlar için… Genelde hangi tür kitapları okursun? Yabancı ya da Türk yazar olmalı tarzında takıntıların var mı? 

Sevdiğim her kitabı okurum öyle bir takıntım yok ama yazmaya başladıktan sonra Türk yazarlara merakım daha çok arttı. Genel olarak fantastik ve romantik komedi okuyorum.


Hazır bookstagramlıktan bahsetmişken, nasıl bookstagram olmaya karar verdin? 

Bookstagramlıktan önce de çok kitap okuyordum ve takip ettiğim sayfalar vardı. Dikenler ve güller sarayı için okuma grubu yaptıklarında bende onlarla okumak istedim ve gruplarına dahil ettiler beni kişisel hesabımla. Onlarla aynı ortamda bulunmak hoşuma gidince neden olmasın dedim ve birfincankitaplik hesabı şu anki hali.


Bir kitap aldığında ilk dikkatini çeken ya da almana sebep olan nedir? Kapak tasarımı, yazarı, konusu, yorumlar?   

Öncelikle kapak tasarımı.

Yazarı tanımıyorsam özellikle yabancı yazarlardan çevrildiyse dilimize Goodreads puanına bakıyorum. Maalesef bu benim için etken.

Yazarı tanıyor ve kalemini seviyorsam hiç düşünmeden alırım.

Arka kapak okumak gibi bir huy edinemedim.


Bookstagram dünyasında özellikle yorumlarına güvenip takip ettiğin hesaplar kimler?   

Bir isim vermem mümkün değil ama birçok arkadaşım var. Bunlardan biri de sensin.


@birfincankitaplik olarak tanıyor birçok kişi seni, hiç instagramın dışına çıkıp blog açmayı düşündün mü?    

Hayatım o kadar yoğun ki bazen hesabıma yetişmek bile mümkün olmuyor.


Bu kadar sorunun ardından kısa, eğlenceli sorularıma geçiyorum :)

# Çay mı kahve mi?   

Kahve

# En sevdiğin mevsim?           

Sonbahar

# En sevdiğin yayınevi?   

Yabancı

# İlk okuduğun seri?        

Harry Potter

# Ciltli kitap mı karton kapak mı?  

Ciltli sevsem de karton alıyorum.

# Dizi izlemek mi film izlemek mi?  

Dizi

# Tiyatro mu sinema mı?   

Sinema

# Kitap arasına ayraç mı yoksa rastgele bir şey mi?  

Ayraç ama o an ne varsa o da olabilir.

# Şu an okuduğun kitap?

Ters yüz

# En son okuduğun kitap?  

Kusursuz Gelin

# En son izlediğin film / dizi? 

You

#  En sevdiğin çizgi film?  

Şirinler

# En sevdiğin film?     

Harry Potter

# En sevdiğin dizi?    

How I Met Your Mother

# En sevdiğin masal karakteri?  

Rapunzel

# En çok gitmeyi istediğin üç yer?     

Londra, Eskişehir ve Yunanistan

# En çok sevdiğin müzik türü? 

Rock

# En sevdiğin hayvan?

Kelebek ve kaplumbağa

 

Son olarak da yeni yazar adaylarına vereceğiniz tavsiye ne olurdu?

Önünüze çıkan hiçbir engel sizi yolunuzdan çevirmesin. Hayal ettiğiniz her şey mutlaka bir gün gerçekleşir. Hayal etmekten vazgeçmeyin .

 

Bana vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. :)

Ben teşekkür ederim bu keyifli röportaj için <3

  

2 yorum :

  1. well
    genel olarak tatlı röportaj olmuş :) nasıl bir hayat bir bookstagram (?) sayfasıyla ilgilenmeye zaman bırakmayabilir emin değilim, ama güzel tatlı bir sayfa :) sahi bookstagram da ne diye geçti aklımdan da öyle bir baktım ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim, genel olarak bookstagram sayfası değil burası bir blog sayfası ve buna vakit ayırmak için özel çaba gösteriyorum. Bir yerden sonrada alışkanlık oluyor burada zaman geçirmek. Sayfayı beğenmenize sevindim :)

      Sil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın