9 Kasım 2023 Perşembe

0 Rina Kent - Yalanın Yangını (Deception Trilogy #3)



~~~*~~~
Canlandırıcı ama korkutucu şekilde sahip olduğu şey, sadece bedenim değildi. 
Aynı zamanda kalbim ve ruhumdu da.
~~~*~~~

 
Veee serinin son kitabı da okundu. Açıkçası okuduğun bir seriyi bitirmenin mutluluğunu uzun zamandır tatmamışmış çok güzel gitti. Bunun için Ren Kitap'a teşekkürlerimi sunuyorum. Bir seriyi bitirdiler ve bizleri yalvartmadan hızlı bir şekilde bitirdiler. 

Evet, doğru duydunuz üç kitaplık bir seri olan Deception Triogy (Yalan Üçlemesi) serisinin üç kitabı şuanda ülkemizde yayınlanmış bulunuyor. 

Dark romans kategorisinde yer alan seri, her yönden +18 sahneler içermekte olup bu tür kurgulardan rahatsız olanların okumamalarını öneriyorum. Türün okurları zaten ya okumak için sıraya aldılar ya da okunmak için kitaplıklarında kitaplar beklemede... 

Diğer kitaplara nazaran bu kitapta erotizm daha azdı bu yüzden daha çok duygular ve olaylara odaklanılmıştı, bu da bence seriye güzel bir son olmasını sağladı. 


~~~*~~~
Ailemizi kurtarmak için güçlenmekten başka seçeneğim olmadığını anladığım andan beri içimde güçlü bir enerji akışı dolanıyordu.
~~~*~~~


Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Lia artık her şeyi hatırlıyordur. Luca'nın nasıl oyunlar oynadığını ve bu durumda kendisini nasıl kullandığının farkındadır. Onunla yüzleşmekten korkmamaktadır. Bir de Adrian... kocasına karşı duyduğu aşka rağmen onun kendisini kim olduğunu söylememesi ve bu yüzden onu kullandığını düşündüğü yönündeki duyguları ve düşünceleri konusunda onunla yüzleşmeyi göze alacak kadar da cesurdur. Ancak aralarındaki güven sarsılmış ve aşkları sınanmaktadır. Bu durumda bu güveni tekrar kurmak ve aşklarını yaşamak için çaba harcamaları gerekmektedir. Bütün bunların yanında, bütün yüzleşmelerin yanında Lia'nın kimliği ve Adrian'ın Lia için yaptıkları onların en büyük engeli olacaktır. Çünkü Bratva üyeleri Adrian'ın yaptığı bazı şeyleri ihanet olarak görürken hem Adrian'ın hem de Lia'nın hayatı ciddi tehlike altındadır. Şimdi kendi aralarında sorunları çözüme ulaştırmanın sonucuna ulaştıkları ve mutlu olacaklarını düşündükleri noktada beraber vermeleri gereken bir savaş daha vardır. Oda birliklerine olan sadakati ve hayatta kalma savaşlarıdır. Bunu ya kazanıp kendi mutlu sonlarına ulaşacaklardır ya da kendi sonlarına...
 
Öncelikle Adrian'ın içindeki o sahipleniciliği, korkuları, Lia'ya karşı hissettiği duyguları bu kitapta daha çok görüyor ve daha mantıklı bir şekilde okuyoruz. Evet ikili arasındaki çekim ve kimyayı seri boyunca okuduk falan ama bu kitapta işin içine daha fazla duygular girdi ve bu kitabı daha iyi yaptı bence. 

Bunun yanında Adrian'ın Lia'nın kendini aldattığını düşündüğü noktada neler yaşadığını, Lia'nın sokaklarda kendini Winter olduğunu düşünerek yaşarken neler yaptığını, başkan adaylarını öldürme sebeplerini daha  iyi gördük ve genç adamın içindeki o tutkulu aşkı -her ne kadar kendisi farkında olmasa da- okuduk ve bu kitabı bir tık daha ileri götürdü serinin diğer kitaplarının yanında. 


~~~*~~~
Yaşama eylemini daha önce gerçekleştirmeme rağmen Lia hayatıma girene kadar asla gerçekten yaşamış sayılmazdım.
~~~*~~~


Lia'nın da olduğu kimliği kabul etme yolunu, içinde bastırılmış olan cesareti,  Adrian'ın taleplerine karşı çıkma cesareti ve daha da önemlisi şimdiye kadar susmuşken kendini daha beter depresif hale soktuğunu ve hiçbir problemi çözemediğini fark ettiği noktada artık ses çıkarması gerektiğini fark etmesi de çok iyiydi. 

Lia'nın kocasını aldattığını düşünmesini sağladıktan sonra onu asla böyle bir şey yapmadığına ve yapmayacağına ikna etmesi, onun tekrar güvenini kazanma durumları da iyi anlatılmıştı. Hatta öyle ki bu sefer her ikisi de Adrian da Lia da birbirlerinin isteklerine ve taleplerine karşılık tavırlarını değiştirmişti. 

İkili arasındaki her şey yoluna girdi derken Bratva'da olaylar olması, Adrian'ın ihanetle suçlanması ve sonrasında olan olaylar tam da kitaptan olmasını beklediğim hareketlilikti ama daha da fazlası olabilirdi diye düşündüm. Mesela o sahnelerden birinde Adrian dayak yiyordu bunu sadece birkaç cümle ile okurun önüne sunuyorlar ama detay isterdim. Ya da Lia'nın kimliğinin öğrenildiği noktada daha fazla detay... 

Ahh bir de Adrian ve İtalyan aile arasında olanlar... onları da daha detaylı okumayı tercih ederdim. Açıkçası bu noktada düşüncelerim şeye doğru kayıyor BDSM içerikli sahneleri çok yapılacağına bu detayları daha fazla yazaydı yazar kitap da eksikliğini hissetmeden olduğu haliyle daha güzel olaydı dedirtti. 

Lia ve Adrian arasındaki diyalogların artması, ikilinin iletişimini arttırması çok güzeldi. Hatta öyle ki Adrian'ın korumalarını Yan ve Boris'i cezalandıracağı noktada Lia'nın kocasının karşısına geçip meydan okuması da çok güzeldi. 


~~~*~~~
Ne kadar mantıksız ve imkansız olsa da Lia, bana ait olmasını istediğim tek insandı.
~~~*~~~


Ahh bir de Rusya'daki sahne... Adrian'ın Lia'yı ormanın derinliklerine çekip başına silah dayadığı sahne... offf o sahne süperdi. Tam da olmasını istediğim gibi sonlandı. 

Bir de Adrian'ın başkan adayını öldürme olayı ortaya çıktığında Vladamir bunu çözdüğünde Adrian kendi içlerinde bir hain olduğundan şüphelendi mesela o kısım havada kaldı bence detaylandırılabilir ve  hain var mı yok mu araştırıldığını okuyabilirdik. 

Ayyy bilemiyorum bence eksik bulduğum kısımlar vardı yine ama bunun yanında çok sevdiğim kısımlar da vardı bunu da inkar edemem. Üstelik tam da Lia ve Adrian'a yakışan bir son olduğunu da itiraf etmeliyim. 

Seriyi genel anlamda çok sevdiğimi söyleyeyim. Keyifle okudum ve her ne kadar ilk kitabı ortalama bulsam da ikinci ve üçüncü kitaplar daha iyiydi. 

Bu türü sevenler bence bir şans verebilirler ama beklentilerini çok yükseltmesinler bence. 

Kitaba dair puanım 5 üzerinden 4 veriyorum. 🌟🌟🌟🌟


~~~*~~~
Yüzünü seviyordum. 
Onun bir Yunan tanrısından daha güzel, bir o kadar da ölümcül olmasını seviyordum. 
Ama hepsinden önemlisi, sert granit yüz hatlarının sadece benim yanımda yumuşamasını seviyordum. Sanki dünyada benimle Jer'den başka kimse, onun nazik yanına layık değilmiş gibi.
~~~*~~~




Deception Trilogy (Yalan Üçlemesi) 




Kitabın adı    : Yalanın Yangını
Orijinal adı    : Consumed by Deception
Yazarı           : Rina Kent
Çevirmen       : Deniz Metin
Seri Bilgisi     : Deception Trilogy #3
Yayınevi        : Ren Kitap
Sayfa sayısı   : 336

Kitabın tanıtım yazısı: 

Gerçek daima göründüğü gibi değildir. 

Lia bunun farkında olmasa da yakında olacaktı. Çok yakında. 

Bu hayatı ben seçmiştim. Bu yolu. Bu çarpık anlaşmayı. 

Lia için şeytanla anlaşma yapmış, kader ve ölümle oynamıştım. Artık geri dönüşü yoktu. Onu çalmıştım ve hiçbir hırsızın yapmayacağı gibi ben de onu geri vermeyecektim. 
Lia bağımlılığımdı. 
Takıntım. 
Aşkım. O benimdi..













Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın