30 Nisan 2015 Perşembe

0 Natasha Boyd - Sonsuza Kadar (Eversea #2)


Eversea tufanı dur durak bilmeden devam ediyorrr :))

Aşka Var mısın kitabıyla tanıdığımız Jack Eversea ve Keri Ann Butler'ın aşkı Sonsuza Kadar kitabıyla devam ediyor. Okuyan biliyordur ilk kitap yarım bitiyordu ve ikincisi de kaldığı yerden devam ediyor. Yanı aşk, aynı sevgi, aynı dünya, aynı kasaba ve aynı Jack :)

İlk kitabın tekrardan özetini geçmeyeceğim merak edenler için aşağıda kitabın linki var :) İkinci kitapta ise, Jack, uyması gereken sözleşme bittikten sonra Keri Ann'in yanına geri dönüyor ve kalbini kırdığı ve terk etmek zorunda kaldığı Keri Ann'in kalbini tekrardan kazanmak için çabalıyor.

Sonrasında tabi ki aşk kazanıyor :)

27 Nisan 2015 Pazartesi

4 Paula Weston - Gölgeler (The Rephaim #1)


Veee paranormal romance severler için tam türüne yakışır bir kitap Gölgeler!!!

Normalde bu türü pek okumayan ben, kısa zamanda paranormal romance severi olur çıkarım yani o kadar beğendim kitabı :)

4 kitaptan oluşan The Rephaim serisinin ilk kitabı olan Gölgeler, yukarıda söylediğim gibi paranormal romance türünde, meleklerin, nefillerin, iblislerin olduğu heyecanlı ve akıcı bir kitap.

Yazarın kurgu dilini beğendim, heyecan ve adrenalin yüklü olduğu bir gerçek, merakla okunacak ve sonrasında seni neyin beklediğini bilmediğin bir şekilde ilerleyecek bir kitap olması Gölgeler'i heyecanla okunur hale getiriyor.

20 Nisan 2015 Pazartesi

2 Beth Hoffman - Sevginin Büyüsü // Okuma Etkinliği


Sevginin Büyüsü okuma etkinliğindeki sıradaki adres benimmm :) 
Daha önce hiç okuma etkinliğinde bulunmadım dolayısıyla bu konularda acemiyim o yüzden fazla uzatmayayım =) gerçi ne denir de bilmem ya neysem :D
İndigo'nun ilk kitabı İlle Kitap'ın da ilk okuma etkinliği müthiş ikili olduk ;) 

Yeni yayınevimiz İndigo Kitap, yayın hayatına Beth Hoffman'ın Sevginin Büyüsü adlı kitabıyla başladı. Kendilerine bir hayırlı olsun dedikten sonra kitabın yorumuna giriyorum. :)

Beth Hoffman'ın ülkemizde yayınlanan ilk kitabı ve kurgu dilini sevdim de... Olay örgüsü, kurgunun ilerleyişi okuru sıkmıyor ve okunması kolay yormayan bir şekilde ilerlemesi de kitabın, siz anlamadan sayfalarını çevirmenize neden oluyor. Bu,bu tür konulardaki kitaplarda çok önemli bir unsurdur.

Ayrıca, çevirmeni de oldukça iyi iş çıkarmış. Kitap o kadar akıcı bir şekilde çevrilmiş ki, okuru sıkmıyor.

18 Nisan 2015 Cumartesi

0 Elif Yılmaz İle Röporajımız





Röportajlarımızın ilk ve vazgeçilmez sorusu ile başlayalım mı? Bize kendinden biraz bahseder misin? Elif Yılmaz kimdir? Ne yapmaktan, ne yemekten, dinlemekten, nereye gitmekten ve neler okumaktan hoşlanır? Okumaktan mı yazmaktan mı daha çok hoşlanır?

On dokuz yaşındayım. Üniversite birinci sınıf öğrencisiyim. İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. En büyük hayali dünyayı gezmek olan, bedeni Ankara’da, ruhu, kalbi ve aklı dünyanın başka başka yerlerinde yaşayan bir kızım. Tam bir kafein bağımlısıyım ve şekerli neredeyse her şeyi yemekten hoşlanırım. Fazla gürültülü ve kalabalık yerlere gitmekten hoşlanmam. Sakin, huzur bulabileceğim yerleri tercih ederim; ama gideceğim yer tarihi bir mekansa, ne kadar kalabalık olduğu hiç önemli değil. Geçmişin izlerini taşıyan her yeri severim ben. Okumayı sevmediğim bir tür neredeyse hiç yok gibi. Sadece, polisiye, gerilim, cinayet gibi türleri çok fazla okuyamıyorum. Hiç romantik bir kişiliğim olmamasına rağmen, aşırı derecede romantik kitapları okumaktan ve çok abartıya kaçmadan, romantik kitaplar yazmaktan hoşlanıyorum. Yazmak mı, okumak mı? Aslında ikisi de benim en vazgeçilmez tutkularım. Biri bile olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum; ama okumak bir tık önde sanırım. Çünkü canım sıkkın olduğunda, hastayken ya da yorgunken tek kelime bile yazamazken, her zaman kitaplara sığınabiliyorum.

Seni bir blogger olarak tanıyoruz. Bu blogger aynı zamanda bir yazarmış da… Peki yazmaya nasıl başladın? Birden ilham geldi de mi yazmaya başladın? Birileri mi teşvik etti seni? Yoksa bir gün durup dururken aklına bir kurgu gelip de ben bunu kaleme alayım mı dedin?

Ben çocukluğumdan beri hep hayalperest bir kişiliğe sahip oldum. Her zaman kafamda, hepsi çok iyi olmasa da, çeşitli kurgular olurdu. Uzun süre bunlar hayal olarak kaldı tabi ki. Çünkü sadece hayal etmek bile benim için çok özeldi. Sonra, lise ikideyken, en yakın arkadaşım bana Facebook’da bulunan hikaye sayfalarından bahsetti. O uzun süredir yazıyordu ve bir sayfada hikayelerini paylaşmaya karar verdiğinde, beni de teşvik etti. O zaman aklımda hazır bir kurgu yoktu; ancak o bana bu fikri sunduğunda, bir süre düşünüp ilk kurgumu oluşturdum. Ne çok orijinaldi, ne de güzel. En azından ben öyle düşünüyorum. İlk yazılarım çok iyi değildi; ama önemli olan bir yerden başlamaktı benim için ve onu da yaptım.

15 Nisan 2015 Çarşamba

0 Elif Yılmaz - Romantik Oyun


Tam olarak gençlerin, yeni yetmelerin, ergenlerin, okumayı sevmeyip ama başladıklarında keyifle okuyacakları bir kitap ile karşınızdayım :D

Elif Yılmaz... blogger olarak tanıdığım ama blogger kimliğinin altına saklanmış bir yazar. Akıcı ve çabuk okunan bir kalemi olduğu bir gerçek. Bazı eksiklikler olduğunu düşündüğüm yerler oldu kitabında ama o kısımları da yaza yaza tamamlanacak ve giderilecek eksiklikler olduğunu düşünüyorum.

Romantik Oyun, her türden yaşa hitap edebilecek bir kitap olmasının yanında en çok lise ve üniversite sıralarındakilerin ilgisini çekecek türde bir kitap. Neden mi? Çünkü o yaş ortalamasının gençlerini anlatıyor ve biz yetişkinlerin biraz beklediği o tutku yok. O yüzden masum bir aşk hikayesi okumak isterseniz tavsiye edilir :)

13 Nisan 2015 Pazartesi

3 Lynsay Sands - İngiliz Gelin Annabel ( An English Bride in Scotland #1 )


Yeni İskoç kitabımız, yeni yazarımız Olimpos Yayınları'ndan geldi. Biliyorsunuz ben İskoçları severim, dolayısıyla onların olduğu kitapları da ayrı bir severim bunu biliyorsunuz :) İşte bir İskoç kitabı daha diyerek yorumuma başlıyorum :)

Lynsay Sands, daha önce adını duymamış olduğum bir yazardı, ama kalemini beğendim.Kurgusu güzeldi, gereksiz uzatmalardan kaçınılmış ve zaman zaman eğlenceli diyalogların olduğu güzel bir tarihi aşk romanıydı. Çeviri de güzeldi ,ufak tefek imla hataları vardı ama onları da saymazsak İskoç severlere tavsiye edeceğim bir kitaptı diyebilirim.

9 Nisan 2015 Perşembe

2 Wendy Higgins - Tatlı Tehlike (The Sweet Trilogy #2)


~~~*~~~
"İblislerin akıl edemeyeceği, gizli bir bilgiye sahiptik. 
Onlar sevgiyi bir zaafiyet olarak görüyordu ama yanılıyorlardı.
Sevgi bizi yaşama bağlayacaktı. Sevgi bizi güçlü tutacaktı."
~~~*~~~

Biri iblisin oğlu mu dedi? Ahhh havada fena halde kırmızı auralar var.... evet doğru duydunuz kırmızı!! Kırmızı Aura = Kaidan Rowe denklemini çözdüğünüzü düşünerek yorumuma başlıyorum :)

Tatlı Şeytan kitabıyla "r" leri uzatarak söylediğimiz kötü çocuğumuz Kaidan Rowe ve fazlasıyla iyi kızımız Anna Whitt'in hikayesi devam ediyor.

Öncelikle The Sweet Üçlemesinin 2. kitabı olan Tatlı Tehlike'de olaylar kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitapta neyin ne olduğunu öğrenmiş, kişileri tanımıştık ama bu kitapta fazlasıyla nefesimizi tutarak olayları okuduk.
Fazlasıyla heyecan verici, zaman zaman romantik ve tatlı, bazen eğlenceli, bazen gülümseten ve her sayfayı nefesimizi tutarak çevirmemizi sağlayan bir kitap olduğu değişmez bir gerçek. Tam olarak kurgusunun kitabıydı!

6 Nisan 2015 Pazartesi

4 Sümeyye Akarçay - Rehine (Rehine #1)


~~~*~~~
İçine oturan vicdani bir huzursuzluk da vardı. 
Esma kafesinden uçmaya çalışan bir kuştu. 
O kuşu kendi elleriyle boğmaya kalkansa Baran'dı.
 Küçük bir çocuğun sevmek için alıp sonra boğazını sıkması gibi ölüme yaklaştırmıştı.
~~~*~~~

Serinin önce ikinci kitabını sonra birinci kitabını okuyan ben sizlerle Rehine yorumunu paylaşıyorum. Takipçiler bilir önce serinin ikinci kitabı Aşka Rehin'in yorumunu okudunuz şimdi de sırada ilk kitap Baran ve Esma'nın hikayesi Rehine var.

İlk önce yayınevini tebrik etmek istiyorum. Benim ki çoğunlukla seri okuyan kitap severlerin en hoşlandığı şey seri kitaplarının kapak tasarımlarıyla seri olduklarını göstermesidir. Rehine ve Aşka Rehin'in kapak tasarımları hem adlarına yakışır hem de seri olarak bir bütün olacak şekildeydi bu yüzden çok beğendim.

5 Nisan 2015 Pazar

2 Asu De - Papucumun Ajanı - 2 => ALINTI


Sizlere çıktığında beri deli gibi meşhur olan ve her yerde gördüğümüz #büsbütünüyle hastagının sebep olduğu alıntıyı paylaşmak istiyorum :)) İşte o konuşma ve sonrasında biz Uranüslü severlerin yeni popüler kelimesi #büsbütünüyle :))


~~~~~~~*~~~~~~~

Doğrudan "En çok hangi rengi seviyorsun?" diye sordum. 

Tişörtü başından geçirirken siyah diyeceğinden adım gibi emindim. Ancak beni şaşırtarak "Mavi," dedi.

"Neden mavi?"

Dönüp bana baktı. "Deniz mavidir de ondan!" derken gözleri loş ışık aldında koyu bir alev topna dönmüştü. Beni bu mesafeden yakmaya yetmişti. 

Atıldım ve kendimi ona savurdum. Yarı yolda beni yakalayıp, Neolitik çağdan kalma bir taştan farksız sert gövdesine bastırdı. Kollarında ezilmek bile şahaneydi.

Sırnaştım sevdiğim adama. Tüm vücudumu cüretkarca ona yaslayıp,parmaklarımın üzerinde yükseldim. "Benim en sevdiğim renk ise zümrüt yeşili... Gözlerinin rengi."

"Ve pembe," diyen Tuna, tutkulu sesiyle sözümü kesti. "Dudakların," dedi bakışlarını dudaklarıma kaydırarak. "Ve beyaz var; ürperen tenin. Sonra kahve... saçlarının yeni rengi. Ama en çok da kırmızı var. Seni öptüğümde yanakların..."

Ah! Bu sözlerin üzerine sadece kalp değil, akıl sağlığım da yerinde olduğu için şükrettim. Tuna'ya, Kurumsal Şair'ime, biricik Uranüslü Romeo'ma içimi ezen o aşkla baktım. "Seni sevdiğim için kendimi seviyorum."

Genişçe gülümsedi. "Beni sevdiğin için teşekkür ederim."

"Seni bütün varlığımla seviyorum... Bütün... Büsbütün... Bütbütünüyle..."

"Büsbütünüyle mi?" derken bembeyaz dişlerini gösteren bir gülümseyiş hediye etti. 

"Büsbütünüyle," dedim sözlüğe yeni bir kelime ekleyerek. 


~~~~~~~*~~~~~~~




2 Nisan 2015 Perşembe

2 Asu De - Papucumun Ajanı - 2 ( Papucumun Ajanı #2)


~~~*~~~
Dünya karşımda yıkılsa bile, yanımda bu adam varsa o yıkımı çekirdek
çitleyerek izleyebilirdim. Sağlam, kuşatıcı, korumacı ve tutkuluydu. 
Gerçek anlamıyla önemli olduğumu hissettiren tek insandı.
~~~*~~~

Veeee Uranüslü ve Neptünlü'lerin dünyasına hoş geldiniz :D Sizler Uranüslü olabilirsiniz ama ben tamamen Neptüncü'yüm!! :))

Şimdi bu kız ne saçmalıyor diyenlere için... kısaca açıklayayım :)

Romantik Komedi türünün Türkiye şubelerinden biri olan Asu De'nin keyif alarak okuduğumuz ve eğlenerek gülerek sayfalarını çevirdiğimiz kitap Papucumun Ajanı'nın 2. kitabı çıktı ve okundu ve yorumlanıyor.